ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fotoğraf çektirmeyi sevmeyen insanlar
-
aralarında olmaktan mutluluk duyduğum insanlar; vesikalık fotoğrafa bile tahammülüm yok, gerektiğinde yıllar önce mecburen çektirdiğim bir fotoğrafı yeniden tabettiriyorum.
god of war
-
oyun kelimesinin kesinlikle yetersiz kalacağı bir
interaktif film. ps4'ün potansiyelinin dibini ekmekle sıyıran hatta aletin dibinde kalan suyu kafaya dikip içen bir dayı. ilk seansım aralıksız 3.5 saat sürdü ve ne yalan söyleyim acaba eski tadı verebilecekler mi diye şüphedeydim. hem kamera açıları hem işin içine çoluk çocuğun girmesi bana acaba dedirmişti. ancak santa monica bu işin altından layığıyla kalkmış görünüyor ki daha oyuna alışma sürecinde bana bu hissiyatı verdiler. spoiler vermek gibi olmasın ancak uncharted ile last of us karışımı bir oyun çıksa da oynasak diyenler buyrun emcükleyin bu sanat eserini.
edit: imla
galatasaray'ın çıkardığı mide bulandırıcı tişört
-
midemi bulandırmamış t-shirttür.
beşiktaşlıyım ve osuruktan nem kapıyorsunuz. galatasaray'la konunun ne alakası var? balonu patlatmak için iğne görseli kullanılmış.
edit: gs store tasarımcısı
debe editi: ilk defa giriyorum, çok heyecanlıyım.
e. gündeş'e 2 milyon $'lık yüzükle evlenme teklifi
-
bir sevgilin de meşru işlerle uğraşsın kızım ya...
edit: arkadaşlar evet uche var. mesaj atmanıza gerek yok.
satın alınan ürünlerin çoğunun gereksiz olması
-
eduardo galeano'dan alıntıyla, bir epigrafla başlayalım:
"büyüyün ve çoğalın dedik, makineler de büyüyüp çoğaldılar. bizim için çalışacaklarına söz vermiştiler. şimdi biz onlar için çalışıyoruz. gıda miktarını artırsınlar diye icat ettiğimiz makineler açlığı çoğaltıyorlar. kendimizi savunmak için icat ettiğimiz makineler bizi öldürüyorlar. hareket etmek için icat ettiğimiz otomobiller bizi hareketsiz hale getiriyorlar. buluşmak için icat ettiğimiz şehirler bizi yalnızlaştırıyorlar. iletişim kurmak için icat ettiğimiz öncü büyük iletişim araçları, ne bizi dinliyorlar ne de bizi görüyorlar. biz makinelerimizin makineleriyiz. onlar masum olduklarını iddia ediyorlar. ve bunda haklılar."
tüketim toplumu da bu yolla oluşturulmadı mı zaten?! bence tükettiğimiz şunca ürün(hatta hizmetleri de katabiliriz) gereksiz ve boş beleş. insanlar neden buna uyanamaz anlamış değilim. her şeyi ihtiyaçmış gibi, ne bileyim olmazsa ezik kalırmışız gibi ya da egomuzu okşamak adına bize kakalamıyorlar mı?!
mesela şişelenmiş meyve suyu diyelim. bakıyorsun bunun reklamları oluyor. olağanüstü estetik portakallar havada uçuşuyor; mandalinaları, narları ninjalar ortadan ikiye ayırıyor. bembeyaz dişleriyle sağlıklı bir kadın, öğle sıcağının altında bunu yudumluyor falan filan. sonra da adam gidip bunu satın alıyor. bu kadar salakça bir şey olabilir mi? biz şişelenmiş, paketlenmiş meyve suyundan önce de vardık. ben portakal seviyorsam giderim, onu alırım; istersem basit bir aparatla bunun suyunu da çıkarırım. senin "renklendirici içermez" sempatikliğine gerek duymadan, zaten benim için gerekli olan formda onu tüketirim.
şöyle güzel bir söz var; "insan nedir biliyor musun? ağaçları kesip kağıt yapan, sonra o kağıda, ağaçları koruyun, yazandır.'
insanlara bu tarz tüketim alışkanlığı kakalanıyor. neden? belki de sürekli sistemin çarkları arasında kalsın diyerek. doğanın bana sunduğu şeyleri, basit dönüşümlerle tüketmek varken, neden bu çeşitlendirilmiş, üstelik temsil ettiği gıdanın, kıyafetin yerini tutamayan işleri tüketeyim ki? bir insanın ihtiyaçları genel olarak bellidir; kapasitesi de öyle. şurada kaç litre kapasiteli miden olduğu; günlük kalori ihtiyacın belliyken; boyun posun ortadayken neden bu tüketim çılgınlığı.
ben kendimce bu ürünlere "ürün gereksinim oranı" ile yaklaşıyorum. gereksinimim olmayan şeyleri satın almıyorum. mesela kişisel olarak otomobil sahibi olmak aptalcadır. ama tabii konfor satın alıyorsun; araban kapının önünden kalkıyor diyeceksiniz. "bas düğmeye, bak keyfine" diyerek kontralar yapacaksınız. zaten bu yüzden eduardo galeano'nun sözlerini paylaştım yukarıda. size konforunuz karşılığında bir adet eylemsizlik kakalıyorlar. pekala işlerinizi toplu taşıma araçlarıyla da halledebilirsiniz. "ama orada ebemiz belleniyor" diyeceksiniz. işte araba satın alıp, hayatla mücadeleye girmek size zor geliyor. kendi doğanıza ters düşüyorsunuz. bizlerin nefsini, egosunu okşuyorlar.
insanlar birbirlerine caka satmak derdinde. halbuki şöyle dikkatlice baksak, dünya ekonomisi her an resesyona girebilecek, kritik bir çizgide dönüşüyor. şöyle bir hayatıma baktığımda bir çok üründen çok kolayca vazgeçebileceğimi, hatta bunlar olmayınca, bir miktar iyileşeceğimi de öngörüyorum.
senin için geçmiş kardeşim, diyebilirsin. belki de öyledir. ama artık bu salaklığa başkaldırmak istiyorum ve bu yazdıklarım ideolojiler üstü bir yazıdır dünyanın aptal gidişatını kaldıramıyorum. başkasının ağzıyla konuşan bu yüzeysel toplum; ucuz zevklerin yönlendirdiği bu barkod karşılığı değiş edilmiş canlı etten tiksiniyorum adeta.
http://www.youtube.com/…vyhvt_jebg&feature=youtu.be
şımarık afganın amel defterini kapatan esnaf
-
eline koluna sağlık dediğim esnaftır. kendi ülkelerinde alışmışlar kadınlara, çocuklara musallat olmaya burayı da öyle sanıyorlar. nerede görülürse kafaları ezilmeli bu çöl farelerinin.
msn hatıraları
-
iletiye "duş...." yazılıyordu :(
plajlarınıza cesetlerimiz vurduysa özür dileriz
-
başlığı açan kişiyi aynı nick ile ilgili videonun altındaki yorumlarda da görebilirsiniz.
birader size para mı veriyorlar? bir bitmediniz.
edit: yorumları silmiş :d
erdoğan'ın tabldot yemek yemesi
-
tabii ki halkla ilişkiler için mizansen olduğunu düşünüyorum.
beyaz yaka silkeleme odaklı ürünler
-
organik adı altında satılan her şey
murat bardakçı
-
az once gokhan zan in programdaki haykirislarindan sonra, koordinasyon sorununun halledildigini soyleyen kisidir. aradan 10 dakika bile gecmemistir. tiksiniyorum. senin gibi aydini olan ulkeden ne beklenir ki.
seni celal sengor ve fatih altayli cig cig yesin insallah bugun arsiz adam
almanya'da 10 maskenin 113 tl olması
-
e be gerizekali alamanci soydasim.
aldigin maasi da tl uzerinden yaz.
ondan sonra karsilastiralim.
edit; favlamayin lan en cok favlanan entrymin bu olmasini istemiyorum.
25 aralık 2016 tsk'nın canlı yakaladığı deaş'lılar
-
(bkz: havalar da çok soğuk)
teravih namazları yasak olmayacak
-
şaşırtmayan bir akp iki yüzlülüğü daha. kendi seçmen kitlelerine oynamak için şeref, haysiyet vs her şeyden rahatlıkla ödün verebiliyorlar.
devamında tedbirleri aldık diyecekler ve ciğeri beş para etmez ne kadar akp yalakası vasıfsız şarkıcı türkücü oyuncu ünlü varsa sarayda iftara davet edilecektir.