ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bilgisayar mühendislerinin en az 10 bin tl alması
-
oturdukları yerden kasıt nedir? ayağa kalkıp bütün gün elimizde bilgisayar yürüyelim mi napalım amk ya?
4 mart 2016 başörtülü bacımıza polis şiddeti
-
iktidar sahiplerinin başörtülü bacılarla alakalı bir dertleri olmadığını görmemizi sağlayan şiddettir.
tek dertleri kendi rahatları ve saltanatları.
bugün başkan olsa yarın diyecek ki "peygamber olayım sorunlar çözülsün"
debe editi: türk, kürt, sağ, sol, ateist, muhafazakar birleşin vatan elden gidiyor!
yaran fıkralar
-
bir erkeğin dört kız arkadaşı vardı ve bir türlü hangisiyle evleneceğine karar veremiyordu. en sonunda doğru kararı verebilmek için bir test yapmaya karar verdi. her birine 1000$ verdi ve "bu parayı istediğiniz gibi kullanabilirsiniz'' dedi.
birinci kız arkadaşı kendisine yeni elbiseler ve ayakkabılar aldı, kuaföre ve güzellik salonlarına gitti. genç erkeğe geri geldiğinde söyle dedi:
senin için en güzeli ben olmak istiyorum, çünkü seni seviyorum!"
ikinci kız arkadaşı ise genç erkeğin tuttuğu takımın iki kombine biletini,en sevdiği türden bir suru video cd ve bir ay yetecek bira ile geri geldi ve söyle dedi: "bunlar senin için aldığım hediyeler, eminim
seni mutlu edecektir, senin mutlu olmanla bende mutlu olacak."
uçuncu kız arkadaşı ise bu parayla iyi bir yatırım yaptı ve kısa bir sure içersinde para kendini ikiye katladı ve bu parayida çeşitli yatırım alanlarında kullandı. genç adama geri gelerek söyle dedi:"bana
verdiğin parayı birlikte yaşayacağımız mutlu bir gelecek için çoğalttım, çünkü seni seviyorum!"
dördüncü kız arkadaşı ise bu paranın bir kısmıyla bir suru kitap aldı, kalan kısmıyla ise fakirlere yemek dağıttı. genç adama geri gelerek söyle dedi: "verdiğin paranın bir kısmıyla sana layık olabilmek için bir suru kitap aldım diğer kısmıyla ise senin adına fakirlere yemek dağıttım."
genç erkek dört kız arkadaşının yaptıklarından çok etkilenmişti. karar vermek için epey bir sure düşündü ..... düşündü..... düşündü.....
ve sonunda büyük gogusli olanla evlenmeye karar verdi...
deniz seki'nin hapishanedeyken dizide rol alması
-
deniz seki'nin pablo escobar'dan daha fazla hapis yatmasından ilginç değildir.
4 ağustos 2020 beyrut patlaması
-
patlama noktasından 10 km öteden bazı camların kırıldığı şeklinde ifadeler var. bu demek oluyor ki bu mesafede şok dalgası en az 0,7 - 1 kpa civarında basınç oluşturmuş, bu da en az 100 - 200 ton civarında tnt eşdeğerinde patlayıcı demektir. patlayıcının türüne göre bu miktar azalır ya da artabilir. ayrıca videolarda sakarya'daki patlayan fabrikadan artık aşina olduğumuz havai fişeklere benzeyen ışıldamalar görülse bile, asıl patlama sonrası görünen turuncu - kırmızı yoğun duman, patlayan kimyasalın yapısında azot oksitli bileşiklerin (nox) varlığını gösterir. böyle bir duman daha ziyade doğrudan maden vb. işletmelerde kullanılan patlayıcılara veya savaş mühimmatına işaret eder.
yani patlamanın boyutuna ve işaretlerine bakacak olursak, patlayıcı veya mühimmat deposu patlamış diyebiliriz.
egg & burger
-
yemek konusunda son derece iştahlı ve kesinlikle gözü doymayan bir insan olmama rağmen bir porsiyon hamburgeri ile fazla fazla doyduğum yer.
leziz ve menüleri çok güzel ve zengin.
çift katlı hamburgerini de merak ediyorum ve hatta denemek istiyorum ama gözüm korkuyor.
1 seneden beri iş bulamamak
-
duyduğu zaman insanı üzen bir söylem... kardeş biraz daha sabret. daha dün ekonomi bakanımız söyledi. 2,5 milyon kişiyi işe alacaklarmış. ayrıca şubat ocaktan iyi. mart da şubattan iyi olacak. nisan üçünden iyi mayıs alayına haziran hepsine... sonra hepsi bize...
thy'nin istanbul temalı reklam filmi
-
%50'nin olmadığı istanbul'da çekilmiştir.
eyvah necdet
-
eyvah necdet: bunca yıllık çaycısın asım. hiç tavşanları düşündün mü? çaya neden tavşan kanı derler sence?
asım:...
eyvah necdet: hişş! sana bişey sordum.
asım: şey... kırmızı diye heralde.
eyvah necdet: kırmızı ha! gülünsün
[midyat ve seyfonun gülme efektleri]
eyvah necdet: sen hiç kırmızı çay gördün mü asım?
asım: görmedim ama...
eyvah necdet: peki o halde neden çaya tavşan kanı derler? çayın renginden değil asım. kanın çokluğundan. o tavşan deyip geçitğin hayvandan o kadar çok kan akar ki şaşarsın. bu yüzden avcılar tavşan vurduklarında bi gün boyunca kanın içinde bekletirler. tavşanın eti başka türlü yenmez asım.
asım: haliyle biz o kadarını bilemiyoruz tabi.
eyvah necdet: yani burda anlatılmak istenen çayın rengi değil. bereketidir asım. içsene çayını.
küçük kıza tecavüz edenlerin serbest kalması
-
dünkü verilen selalar ülkenin adalet sistemi içindi herhalde
kişilerle özdeşleşen giysiler
-
(bkz: mecnun'un depresyon hırkası)
acun ılıcalı'nın ıtır esen ile aşk yaşaması
-
hem kızına da arkadaş olur
insanı duygusuzlaştıran şeyler
-
zaman.
insan çocukluğundan uzaklaştıkça, hayat kavgasının içerisine girdikçe, yakınları, büyükleri birer birer dünyayı terk etmeye başlayınca duygusuzlaşmaya başlıyor. özlemle yad edilen şeyler, eski dostlar, hatıralar aynı tadı vermiyor.
nerede o eski bayramlar diyorlar ya... bayramlarda bir sıkıntı yok, biz duygusuzlaşıyoruz işte.
ateist olmanın dayanılmaz mantıksızlığı
-
(bkz: sen buralarda yenisin galiba) *