hesabın var mı? giriş yap

  • yeaaahh gururla karşınızdayım sayın sözlük ahalisi.

    olay şu:

    "sedat kapanoğlu ve 40 kişiye hapis talep edilmesi" başlığına konu davada ali emre bukağılı sözlük yazarı olan müvekkilim hakkında da şikayetçi olmuştu. detayları geçiyorum. duruşmada beyanım aynen şuydu:

    "efendim bu beyanımın özellikle tutanağa geçmesini istiyorum. çünkü buna da dava açabilirler. "müvekkilim felsefecidir, müvekkilimin yazdıklarını anlayacak entelektüel birikime ve donanıma sahip olmayanlar tarafından söyledikleri yanlış anlaşılarak hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur."

    sonrasındaki diyalog da şuydu:

    ali emre bukağılı'nın avukatı: tutanağa geçsinnn!!!! tutanağa geçsinnn!!!!

    avasas: ben de zaten tutanağa geçmesini istiyorum:)

    işte bunun için suç duyurusunda bulundular. beyefendiye hakaret etmişim, cahil imasında bulunmuşum. kendisi mühendismiş, yüksek lisans yapmış bla bla. suç duyurusu üzerine savcılık benden yazılı bilgi aldı ve dosyayı soruşturma izni için adalet bakanlığı ceza işleri genel müdürlüğü'ne yolladı. işte bugün aldığım bilgiye göre, bakanlık soruşturma izni talebini reddetmiş.

    şimdi ben ne yapayım? bu muhtereme 1 kuruşluk sembolik manevi tazminat davası mı açayım?

  • olanları düşününce ağlıyorum.

    birkaç gece boyunca yatakta döne döne uyuyamıyorum.

    metroyu kullandığım zamanlar ya şimdi bir bomba patlasa ne olur diye gözümde canlandırıyorum, korkuyorum.

    sınava çalıştığım için genelde evde oluyorum zaten. arada bir dışarı çıkıp gezmeyi planladığımda ise artık çok şükür defalarca düşüneceğim.

    şöyle durup kurduğum hayalleri düşünüyorum, ya her şey yarım kalırsa, bir anda paramparça olursa, sevdiklerime ya da bana da sıra gelirse diye korkuyorum.

    pazar günü mis gibi de bir hava vardı. tam çıkıp gezmelik, dedim yürüsem mi kızılaya aceba. genelde o tarafa yürürüm, ne zamandır da evdeyim hep dedim. sonra vazgeçtim işte, başka gün çıkarım dedim. bilemiyorum, korkuyorum.