ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sen serenay'sın ne giyersen o
-
ne giyeceğimi bilemediğim günler aynanın karşısına geçip bu cümleyi söylüyorum kendime. işe yarıyor. ben serenay'ım lan, ne giyersem o amk.
(bkz: serenay olmak)
dengir mir mehmet fırat
-
ismi neşe kaynağı haline geldi.
son iki haftada ne dengir mir mehmet fırat dendi , ona şaştım ben arkadaş. "sayın fırat" demiyor kimse. sırayla herkes "ben de telaffuz edebiliyorum oğlum dal sarkar kaltar sarkal" diye mikrofona yanaşıyor.
abartacak ne var bu isimde? mengir fır dengir tırat... bu işte.
26 temmuz 2016 japonya'da bıçaklı saldırı
-
tokyo'ya yakin bir yerde bir engelliler bakim merkezine saldiri sonucunda gerceklesmis hadise.
japon kyodo haber ajansina gore bu bilgiler var. detaylari yakinda cikar ortaya.
edit: sanki ben japonca biliyormuscasina yazdim, degil mi?
aklima aziz nesin'in bir hikayesi geldi. yazmaya hevesim olsaydi uzun uzun yazardim ama ozet geceyim. dur bakalim ne kadar anlatabilecegim cunku hikayeyi lise doneminde okumustum. o hikayesine aziz nesin soyle basliyordu "fransizca'dan turkceye cevirdigim kitaplari cagaloglu'nda yayinevine teslim ettim ve eve dogru geri donuyordum ki beyazit'ta onumde yuruyusunden, salinimdan ve ruzgarda savrulan atkisindan fransiz oldugu tahmin edilen bir kadin yuruyordu" sonra bir yerde bu kadin bir adres sormus ve etraftakilerin diyaloglarini uzun uzun anlatiyor aziz nesin ama cok hos anlatiyor. ilk olarak soru sordugu adam hic birsey diyemiyor ama yardim da etmek istiyor. gitgide kadinin etrafinda kalabalik toplaniyor ama kimse yardim edemiyor. kadin anlatmaya calisiyor. kadinin fransiz oldugunu anliyorlar ama etraftakilerin fransizcasi da yok. aziz nesin de iclerinde ve olan biten herseyi susarak izliyor. bir ara uc tane liselinin kendi aralarinda konusurken birisinin digerine "hadi konussana oglum, okulda fransizcadan 10 uzerinden 9 almistin, konus lan. anlat" diyor. oburu de "ben konusamiyorum ki oglum, ben okuldakileri biliyorum, konusma farkli" falan diyor. yani diyaloglar diyaloglar. neyse ilerleyen kisimlarda sorun cozuluyor ve aziz nesin soyle bitiriyor oykusunu "simdi siz diyeceksiniz ki maden fransizcadan turkceye kitap ceviriyorsun da niye orada kadina yardim etmedin. cevap vereyim, ben fransizca bilmiyorum ki. o kitaplarin ismini yayin evinden aliyorum sonra gidip arapcalarini sahaflardan satin aliyorum. arapcadan turkceye ceviriyorum ve yayinevine gidip fransizcadan turkceye cevirmis gibi parami aliyorum"
ben de yukarda ilk yazdigim iki cumleyi japon haber ajansindan almiscasina bbc'den arakladim.
gerçek hayattan esinlenen en iyi film
-
(bkz: city of god)
polisin zanlıya şikayetçiyi ifşa etmesi
-
ben de işyerimi sgk’ya şikayet etmiştim ve bilgilerimin gizli tutulmasını istemiştim. ertesi gün “sen bizi şikayet etmişsin.” diyerek işten kovdular.
kvkk neden işlevsiz bırakılıyor anlamıyorum. sizi ifşa ettikleri kişi sizin başınıza bir iş açsa sizin bilgilerinizi paylaşan polis görevden alınmalıdır. ama bilgiyi gizli tutması gereken memur neden “aha bu ihbar etti seni.” diye kişiyi gösterir? bizim can ve mal güvenliğimizden sorumlu meslek erbabı değil mi bu insanlar?
2017 yılından harp okulları manzaraları
-
twitterda yayınlanan fotoğraflara konu olan manzalardır.
kapatılan harp okullarının yerini alan milli savunma üniversitesi'nin öğrencilerinin hali şu şekildeymiş.
http://i.hizliresim.com/lygwoo.jpg hava kuvvetleri komutanı geçerken selam vermeyen askeri öğrenciler
http://i.hizliresim.com/r3yojm.jpg atılan subay adaylarının yerine gelenler bunlarmış
http://i.hizliresim.com/qayje3.jpg
http://i.hizliresim.com/vbyvjz.jpg
http://i.hizliresim.com/1l7lgj.jpg
torpille buraya girdiğini söyleyen bir öğrenci : http://i.hizliresim.com/ydv7vk.jpg
coherence
-
bu filmin olayı gerilim ya da gizem değil. hitap ettiği kitle "acaba sonunda ne olacak da iş çözülecek" düşüncesiyle izlemez bu filmi. kuantumla az çok haşır neşirseniz zaten sonunu çok rahat tahmin edersiniz. işin başarısı paralel evrenler kuramını günlük hayatla bağlantı kurarak bu denli güzel işlemeleri. zaten senaryosu olmayan bir filmden mistik sonlar beklemek hata.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
" camel'in 6.5 tl olduğu haberi islamiyetten daha hızlı yayıldı."
30 ekim 2015 cuma gününün tatil olması
-
özel sektör çalışanlarını "iyi bari trafik çok olmaz" diye fakir tesellisine itendir.
debe editi: tatile çıkın ama 1 kasım'da oy vermeyi unutmayın, unutturmayın!
bülent serttaş'ın oryantal didem'e bakmaması
-
mantıklı harekettir. böyle dansöz mü olur amk.
ingilizce konuşurken yapılmış en büyük salaklık
-
yabancı eleman:you are too smart..
ben:thank you, it's your smart..
askıntı olan boşanmış iki çocuklu bayan komşu
-
okumadım fakat filmi gelirse izlerim
başlık başa editi: caps alamadım fakat yukarıda çok uzun bir fantazi entrysi vardı.
boğaziçi dayanışması'nın ermeni soykırımı tweet'i
-
bu yüzden haklı konuları sahiplenip çok bağıran, örgüt desteği belli olan oluşumlara her zaman mesafeliyim.
heriflerin bir tane amacı var. bu ezik amaç uğruna bizim solcuları güttükçe güdüyorlar.
t: şaşırtmayan tweet.