hesabın var mı? giriş yap

  • mültecilerin sınırdışı edilmediği taktirde yakında ölümüzü dirimizi her gün birimizi silkeceğini gösteren olay.

  • 10 milyona yakın ışid’liyi taliban’ı istanbul’a doldurup kendi 15 milyon vatandaşını topal ördeğe çevirenlerin iktidarında normal olan durum.

    bunlar kendi vatandaşına düşman. bunlar halkın bütçesine gelirlerine konan, belediyeyi haczeden, kredi vermeyen iktidar. 15 milyon istanbullu ve dahası ülkenin tamamı genel seçimlerde gereken cevabı verecektir. seçileli daha bir yıl olmadan corona olması da cabası.

    bunlar istanbul’un tarihi değerlerini cemaatlere, derneklere peşkeş çeken, bunlar akraba, eş dost vakıflara para, mal, arazi aktaran güruh. yukarıda da örneği çokça görüleceği üzere aktarılan paraların büyük bir kısmı sosyal medya köpeklerinin cebine girmektedir.

    bunların imamoğlu düşmanlığı aslında buradan geliyor. çünkü gelir gelmez ilk yaptığı iş belirli cemaatlere vakıflara olan hortumları şak diye kesmesi oldu. ağlayın ulan.

    önce beylikdüzü şimdi istanbul sonra tüm türkiye.

    edit: noktalama ve ekleme.

    edit: ayrıca bunlar türkiye’nin en değerli arazilerini üç beş dolar için satan, türk halkı değeri kalmamış tl ile yaşam mücadelesi verirken dolarla vatandaşlık satan, kendi vatandaşını fakir bir mülteciye çevirenlerin ülkesi.

    bunlar cumhuriyet hatta belki osmanlı tarihinde dahi görülmemiş düzeyde bankalara kâr yaptıranların ülkesi. faiz lobisine destek olan, besleyen biri varsa asıl bu iktidardır. açın bu kriz döneminde bankaların ettikleri kârlara bakın. tefecilerden daha fazla kâr yapıyorlar yasal şekilde.

    bunlar halkın %90’ınını iyice fakirleştirirken, %10’una sizden aldıklarını vermekle meşgul.

  • prokrustes bir haydut. ya da yunan mitolojisinde adı geçen bir kahraman diyelim.
    prokrustes rivayete göre, atina ile megara yolu arasında yaşamış. onu bahsimize konu eden şey çok önem verdiği, boyu boyuna uygun olan demirden yatağı.
    prokrustes'in kendi boyuna göre olan yatağının ebatları, ona göre ideal ve mutlak olan formmuş. öyle ki prokrustes kendisi için uygun olan ebatları herkes için de ideal ve değişmez kabul ediyormuş.
    yoldan geçen yolcuları evinde ağırlar, yatağında yatırırmış. boyu yatağa göre kısa gelenin boyunu gererek uzatır; uzun olanın boyunu ise bacaklarını keserek kısaltırmış. böylece herkesin boyunu yatağa eşitlermiş.
    efsaneye göre atina kralı theseus sonunda aynı yöntemleri kullanarak prokrustes'i öldürmüş.
    prokrustes öldürülmüş öldürülmesine ama tek biçimciliğin, mutlakçı anlayışın, dogmatizmin sembolü olarak tarihe adını yazdırmış.
    peki günümüzün prokrustes'leri kimler veya hangi kurumlar?
    iktidarlar, sosyal mühendislik yöntemleriyle, eğitim sistemini kullanarak biçimlendirdikleri toplumlara tek tip bir yaşam biçimi dayatmıyorlar mı?
    daha da ötesi küresel olarak bizim için ideal olanın ne olduğu belirlenmiyor mu?

    kitleler olarak tüketim kültürü veya bilinç endüstrisi tarafından üretilmiyor muyuz? neye inanacağımız, neler yiyeceğimiz, giyeceğimiz, neye nasıl tepki vereceğimiz, hangi konuda ne şekilde düşüneceğimiz ve hatta kim olacağımız ve nasıl bir hayat yaşayacağımız sorularının cevapları hazır şekilde paket olarak önümüze konmuyor mu?

    prokrustes kendi usulüne göre vahşi biçimde öldürüldü ama ruhu bugün sistem olarak içimize işlemiş durumda. onun amaçları kimi zaman baskı ve şiddetle, çoğu zaman da hiç farkına bile varmadığımız bir vasatta tatlı tatlı yaşamlarımıza zerk ediliyor.
    pavlov'un köpeği gibi şartlandırılıyor, yönlendiriliyor, biçimlendiriliyoruz. kodlandığımız üzere aynı şeylere gülüyor, üzülüyor, ağlıyor, seviniyor veya küfrediyoruz. dolayısıyla tüm dünya insanları olarak aynı hayatları yaşıyor, prokrustes'in ruhunu biteviye şad ediyoruz.

  • dusun artik, faks cekmeyi bile duzgun yapamiyor amip, bir de torpille, hak yiyerek hakim olup adalet dagitacak. boyle at sinegi karakterlilere boyle boktan hakimler mustehak.

  • en azı oyu ceyhan almıştı oyumu ona verdim. ezilenlerin, dışlananların, sesi olmayanların sesi olmaya devam edeceğiz.

    #2bceyhanyalnızdeğildir

    40 bin oy editi: arkadaşlar verilen oy sayısı 40 bine'e dayandı. bu süre içerisinde ceyhan'ın gerçekten yalnız olmadığına inanmak istedim. belki benim entryim ceyhan için bir ses olur dedim, bir ışık olur, bir kıpırdama olur dedim ama bana rağmen durum pek değişmedi. çocuk gerçekten yalnızmış. benim aldığım fav sayısı çocuğun aldığı oydan fazla. artı oyları saymıyorum bile. utancımdan entryi silecek noktaya geldim.