hesabın var mı? giriş yap

  • hizmet olarak "maaşın bende dursun. gaspçısı var, uğursuzu var. sen istediğin zaman, istediğin köşe başından, istediğin kadar vereyim ben sana" olayını sunan banka. benden aldığı parayı da ben çekene kadar başkalarına kiralıyor. sonra da "sen çekene kadar parayı kasada güvende tuttum. bedelini keseyim dur" diyor.

    evet aynen mahalle berberi mahmut gibiymiş. o da hep değdiriyor zaten.

  • cok eslilik erkeğin doğasında olduğu kadar kadinin da dogasinda olan bir gercektir ancak sadakat denen kavram karslikli sunulan bir esi benzeri olmayan bir fedakarlık. erkek milleti olarak yetistirilirken bize nakseylenen kodlar her seyi kendimize hak gormeye sebep zaten.
    aga biri de cikip demiyor ki ;
    oğlunun sunnet düğününde oglum artik erkek oldu vur davula davula diye halay ceken anne ne zaman ki; kizi regl oldugunda da halay ceker iste o zaman değişir bu duzen.
    (bkz: oğlunun sünnet düğününde halay başı olan anne)

  • başlık sınırlaması yüzünden zorlanmış bir başlık.
    dialog ile anlatayım
    a-hayatın boyunca hiç gökyüzünden kitap indiğini gördün mü?
    b-hayır.
    a- peki gören birini gördün mü?
    b- hayır.
    a- peki biri gördüğünü iddia etse inanır mısın?
    b- hayır.
    a- en yakın arkadaşın bana kitap indi dese?
    b-hayır.
    a- ulan madem öyle bundan 1400 yıl önce yaşamış, en az 50 göbek ötesi, senin ırkından senin dilinden olmayan, başka bir coğrafyada doğmuş, okumanın yazmanın olmadığı, cehaletin kol gezdiği yerde, senle hiçbir ilgisi olmayan adama nasıl inanıyorsun?
    b-...
    a-biri sana 20 yaşındayken babanın aslında gerçek baban olmadığını söylese o an babandan soğur muydun?
    b-hayır

    işte dinin temeli, erken yaşta motivasyon, güdülenme. daha bebekken verilmeye başlanan dini eğitim. aileler kendilerine verildiği gibi yalan ve yanlışları çocuklarına aktarıyorlar, hiç sorgulamadan eleştirmeden, çocuklar ise daha farkında olmadan bu anlatılanları gerçekmiş gibi kabul edip, asla sorgulamadan zihnine yerleştiriyor. ölene dek. eğer şanslı ise 5-10 yıllık bir araştırma, merak ve idrak süreci ile atlatabiliyor. yoksa sonuç ortada.

    gerizekalıya edit: kitap indi derken cilt cilt ansiklopedi gibi indiği kastedilmedi tabiki. allah ile melek aracılığı ile iletişim kurup vahiyler halinde indi. çok daha sonra kitaplaştırıldı. sen bunu anlarsın diye kısaca kitap indi dendi.
    sanki böyle yazınca çok mantıklı olcak amk.
    gerizekalıya edit: dini eleştiren herkes ateist değildir. farklı inanışlar var. ben de değilim.

  • sırf sevgilim beni deniyor sanıp kaç tane kadını sert bir şekilde geri çevirmişliğim var. çok sonra anladım aslında hepsinin gerçek kadınlar olduğunu..

  • kafka'nın her tarafı mahkeme, her tarafı kaos, ölüsü bile kafkaesk'tir.

    1924'te 41 yaşında ölümünden sonra, prag'daki masasında arkadaşı max brod'a hitaben yazılmış son bir mektup bulunur:

    "sevgili max,

    son isteğim; arkamda bıraktığım her şey (evde ve ofiste kitaplığımda, çamaşır dolabımda ve masamda veya herhangi bir şeyin ulaşıp gözünüze çarptığı herhangi bir yerde), günlükler, el yazmaları, mektuplar (kendime ve başkalarına ait), eskizler okunmadan yakılacak"

    ölümünden iki ay sonra brod, kafka'nın isteğini dikkate almayarak, kafka'nın yayınlanmamış romanlarını baskıya hazırlamaya başlar. kafka'nın başyapıtlarından biri “dava” da dahil.

    sonra brod, 1939'da kafka'nın evraklarıyla dolu bir bavulla, naziler çek sınırını kapatmadan biraz önce, prag'dan ayrılan son trenle israil'e doğru yola çıkar. brod'un bu bavulunun içindekiler, 50 yıldan fazla süredir yasal çekişmelere konu olmuştur. kafka mirasının yaklaşık üçte ikisi önce oxford'daki bodleian kütüphanesi'ne giderken, geri kalan (çizimler, seyahat günlükleri, mektuplar ve taslaklar) 1968'de israil'de ölene kadar brod'un mülkiyetinde kalmıştır. max brod 1968 yılında ölünce elindekiler sevgilisi esther hoffe'ye kalır. esther hoffe 1988 yılında "dava"nın el yazmasını 2 milyon dolara alman edebiyat arşivi bürosuna satar. 2 milyon dolar.

    hoffe'nin 2007 sonlarında 101 yaşında ölümünden sonra, israil milli kütüphanesi kafka'yla ilgili elde kalan materyalleri iki kızı eva hoffe ve ruth wiesler'a bırakan vasiyetinin yasallığına itiraz eder. mahkeme, belgelerin israil milli kütüphanesinin olduğuna karar verir.

    yıllara dayanan bu durum kafka'nın herhangi birinin özel mülkü olabileceği fikrinin tuhaflığını yansıtarak kafkaesk olarak adlandırılır ve "20. yüzyıl batı kültürü üzerinde işlenen bir başka korkunç kafkaesk ironi" olarak tarihteki yerini almıştır.

  • çoluk çocuk, iş güç sahibi bir galatasaraylı olmama rağmen ve galatasaray'ı buradaki çoğu ergen galatasaray taraftarı gibi uefa kupasından sonra değil monaco maçından beri tutmama rağmen hiç bir zaman matematiksel olarak kesinleşmedikçe şampiyon ilan etmeyeceğim takımım. belki ergenler hatırlamaz 2007-2008 sezonundaki şampiyonlukta son maçta kaybetseydik yine fener şampiyon olacaktı ama ben o maçta dahi rahat edememiş biri olarak özellikle tribünde olduğunu iddia eden "abi"lere sesleniyorum buradan. takımı adam gibi destekleyin. maç boyunca arabesk şarkı söylemeyin, gaza getirin ve şampiyonluk garanti havası ile maça gitmeyin. oyuncuları da bu psikolojiye sürüklemeyin. sakın şampiyon olmuş bir takımın maçı gibi maç öncesi şovlara girişmeyin. şu an lig tv'deki çakallar başlarını ellerinin arasına almış, nasıl bu yarışı son haftaya taşıyabiliriz diye düşünüyorlar. siz de şampiyonluk zaten bizim havalarına girerseniz ve takımı da bu havaya sokarsanız nah şampiyon oluruz.

  • (#159541943)

    “ben durduk yere insana saldıran köpek görmedim.”

    fıkra bu kadar arkadaşlar. böyle ruh hastaları ile mücadele ediyoruz işte.

    tabi profil resmine bakıyorsun. cins köpek besliyor büyük ihtimal. arada da cebine üç beş mama koyup, sokaktaki köpeklere verir. kendini çok merhametli falan sanıp gönlünü rahat tutar.