ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
imamoğlu'nun taksicinin ruhsatını iptal etmesi
-
benzer bir tacize ben de maruz kaldım zamanında. korkumdan polise gidemedim. çünkü gidip anlatmak zor inanın. oturup yorganın altında 2 saat ağlamışımdır.
helal olsun. pr sa pr. reklamsa reklam olsun bu cidden. cezayla hapisle olmuyor bu işlerin cezası anladım ben. taksici kızıyım ya bir de ben. düşünün. 35 yıldır takside çalışmış ömrünün son 3 ayı hariç taksiden para kazanmış babam bile artık bıkmıştı meslektaşlarından. tacize uğradığımda babamı aramıştım ilk, plakayı istemişti, sonra bir telefon daha bana. kızım biz bunlarla başedemeyiz, belalı demişti. nasıl üzülmüştü.
teşekkür ederim imamoğlu, bizim yerimize uğraştığın için. tıpkı olması gerektiği gibi.
şehzade mustafa
-
şehzade mustafa'nın katlini bu kadar dramatize eden de, normalde ortaasyadan beridir türk hakanlarının kanı kutsal sayılıp dökülmezken, güçlü mustafa'yı bir türlü alt edemeyen, boğazına ilmiği geçiremeyen cellatların, balta kullanmasıdır ve hakan kanının dökülmesidir...
bu olaydan sonra aslında osmanlı'nın asıl çöküşü başlar... o da artık osmanlı savaş gücü olarak yeniçerilere tamamen bağlı kalmak zorunda kalmıştır, türkmenler-yörükler yani sipahilerin kanuni'ye itimadı devam etse de onun yerine gelen oğlu selim'e pek itimad etmemişlerdir. anadolu halkları, şehzade mustafa'nın şokunu üzerinden atamamış, osmanlı hanedanlığına sırt dönmeye başlamıştır...
bunun ilk ve belki de en büyük örneği de 2. viyana kuşatmasında, türkmenler ve yeniçeriler arasındaki anlaşmazlıklarda görülür...
vefatı, osmanlı'nın yavaş yavaş sonu olmuştur...
ama bizim uefa kupamız var
-
o kadar da kolay kurulabilecek bir cümle olmadığını önce fenerbahçe, sonra da beşiktaş taraftarı gördü. ne diyelim başka sefere artık.
yalnızlık senfonisi
-
anladım sonu yok yalnızlığın
hergün çoğalacak
her zaman böyle miydi bilmiyorum
sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak
alışır her insan, alışır zamanla kırılıp incinmeye
çünkü olağan yıkılıp yıkılıp yeniden ayağa kalkmak
yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
bekliyorum bekliyorum bekliyorum
hadi gelin üstüme korkmuyorum
yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
bekliyorum bekliyorum bekliyorum
hadi gelin üstüme korkmuyorum
bulutlar yüklü ha yağdı ha yağacak üstümüze hasret
yokluğunla ben başbaşayız nihayet
bulutlar yüklü ha yağdı ha yağacak üstümüze hasret
yokluğunla ben başbaşayız nihayet
soz muzik sezen aksu
16 haziran 2013 polisin cevahir avm'ye girmesi
-
polis "lan buraya zaten avm yapmışız dönün la" demiş de olabilir.
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
trt'de canlı yayınlanan bir karşıyaka basketbol maçında karşıyakalı bir taraftar üzerinde "teşekkürler trt" gibi bir şey yazan pankart açar. trt kameramanı aşkla bu pankarta zoom yapınca taraftar hemen pankartın arkasını çevirir. bu tarafta "i*ne göztepe" yazmaktadır.
1967'de istanbul
-
pırıl pırıl, muhteşem görüntüler.
görüntülerin en önemli detayı şu:
taksim meydanı 50 yıl önce bugünkünden herhalde 50 kat filan daha güzel. neredeyse uygar bir şehir meydanına benziyor.
edit: ayrıca gerçekten de ortalıkta tek bir türbanlının olmadığı, ülkenin balkan ülkesi havasında olduğu görüntüler. o günden bugüne bakınca dubai'ye dönmüşüz hissi geliyor insana.
edit2: bunun nesi gg yahu? şaşırdınız iyice. ülkenin geldiği hali sevmek zorunda mıyız lan?
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"otogara arkadasi karsilamaya gittim. otogarda bagiran adam beni ikna etti, diyarbakir'a gidiyorum su an."
auto tune
-
steven wilson da dün facebook'ta yaptığı soru-cevapta arada bir kullandığını söyledi. "bokunu çıkarınca sik gibi oluyor, yapçaksanız doğru yapın"* demeyi de ihmal etmedi.
çok hisli bir şekilde söylerken detone olunca tekrar söylemek yerine ototün etmeyi tercih ediyormuş. bahanesi bu en azından.
nick'inden pişman olan yazar
-
neden pişman olduğunu ispatlamalıdır.
msn hatıraları
-
iletiye "duş...." yazılıyordu :(