ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"sesli guldum diyenleri de anlamiyorum, sanki biz duvar dibine comelip icimize atarak guluyoruz."
7 mayıs 2020 döviz kuru haberlerinin yasaklanması
-
(bkz: 1984 (george orwell romanı))
ailenin komik kısa mesajları
12 mayıs 2016 brezilya darbesi
-
bu konu hakkında hiç bir bilgim yok. tek diyeceğim, darısı yönetiminde hırsız, katil, tecavüzcü dostu, tescilli yalancı, ahlaksız, onursuz, mezhepçi, yobaz pezevenklerin olduğu ülkelerin başına.
konuşurken araya ingilizce sözcük sıkıştıran kişi
100 emeklinin maaşını 173 çalışan ödüyor
-
verdigim vergiler emekliye gitsin ne mutlu bana. herkesin anasi babasi mahalledeki yasli komsusu emekli bu kimseye koymaz. helali hos olsun. zaten bu insanlar on yillarca calisip emekli olmus prim odemis.
ama bi arastirsinlar bakalim turkiyede calisanlar emekliler icin mi calisiyor yoksa suriyeliler afganlar vs icin mi calisiyor artik?
bir milyon lira verseler tayyipçi olur musunuz
-
muhtemelen bir ara yiğit bulut'a sorulan soru.
türk kahvesini en iyi pişirme şekli
-
en iyisini anlatıyorum
öncelikle pişirme şeklinin yanında kahvenin kalitesi ve tazeliği daha fazla önem taşır
en geç 2 hafta önce kavrulmuş güzel bir kahve çekirdeği bulmak lazım. daha sonra her kahve pişirmeden 10 dakika önce öğütmek lazım, yani hazır öğütülmüş kahve almayın. pişirmeden önce öğütün. bu konuda sözen marka değirmenler epey yardımcı olacaktır.
cezvenin şekli de önemli, yarışma kazanmış bir arkadaşın kullandığı cezve şuradan görülebilir
cezve var, kahve var sonra ne yapacağız? binbir çeşit tarif vardır fakat kendi tarifimi yazıyorum;
öncelikle bir pişirme standı olmalı, o yukarıda verdiğim cezvenin fotoğrafının arkasında bir stand var göreceğiniz üzere, ondan lazım işte ve altındaki ocaktan.
cezveye 70 gram *ılık* su koyuyoruz, üzerine de 7 gram taze, henüz öğütülmüş kahveyi koyuyoruz. daha sonra çay kaşığıyla birazcık karıştırıyoruz, amaç kahveyi ıslatmak.
sonra cezveyi ocağın üzerine koyuyoruz, alttan ocağı açıyoruz. yüksek ateşle başlayacaksınız. daha sonra cezvede kahvenin kenarlarında köpükler oluşmaya başladığında ocağı kısacaksınız.
bu süreç içerisinde kesinlikle kahve *karıştırılmaz*
sadece stand üzerinde duracak kahve, siz ateşi ayarlayacaksınız.
ocağı kıstınız, bekleyin
iyice köpürecek, tam da cezveden taşmak üzereyken standdan alacaksınız. eğer tam sınıra gelmeden alırsanız az köpüklü olur. eğer daha fazla tutarsanız da taşar.
tam sınıra gelince alıyorsunuz, fincana dolduruyorsunuz ve afiyetle içiyorsunuz.
"hangi kahve çekirdeğini kullanalım" derseniz tavsiyem ve favorim şudur
balık yedikten sonra helva yemek
-
şöyle bir baktım da nasıl yazılmamış anlamadım. balığın öldüğünü anlaması içindir.
edit: vay amk gene debe'ye girmiş şu bayat ve 500 defa tekrarlanmış espri. ıroniydi lan bu.
yılanların mahallesinden sağ çıkan iguana
-
aynı olay benim başıma gelse, gidip kahveden bir kamyon iguana toplar orayı dağıtırdım.
msn hatıraları
-
"kişisel iletinizi yazın" kısmında media player'dan dinlediğiniz müziğin yazması ve bunun sonucu insanların sana "bunu mu dinliyosun sen" diyeceği türden müzik dinleyememek.
ankara semtlerinin ingilizce karşılıkları
-
emek=let's suck!