hesabın var mı? giriş yap

  • hep gülesim geliyor lan... böyle o normal hallerini, o kayseri pastırması-erzincan tulumu-cağ kebabı-misis ayranı-adana şalgamı tadındaki konuşmalarını duyduğum "anneminen babamın" arkadaşlarımla tanışırken kibarlaşmasını, adeta bakingım sarayından yıllık izne çıkmış iki asilzade moduna geçmelerini gördükçe hep gülesim geliyor. aslında bu tavır, sanırım biraz evlada duyulan sevginin, biraz da tanışılan çocuğun ailesine "anne babası da çok kibar insanlar" şeklinde bir mesaj gönderme kaygısının sonucu. bir açıdan şaşırmamak gerek belki de: sonuçta yeni tanışılan insanlarla, hepimiz böyle bir "resmi" eda ile konuşuyoruz. mamafih, anne-babada bu "resmi" eda daha bi' komik duruyor gibi. yakından bakalım:

    aile içi yaşamdan gündelik bir kesit:

    - anne halı saha maçına gidecem, formam nerde?

    - cehennemin dibinde... yeteri bilirseniz yeterin galan. her işe ben koşuyorum, usandım be...

    - baba bende bozuk yok ya...para verir misin maç için?

    - anne hizmetçi, baba uşak.. yiyin pezevenkler yiyin...

    ***

    anne babanın arkadaşla tanışma seramonisinden bir kesit:

    - anne bakın bu enver...

    - merhaba enver, nasılsın canım? annenler nasıl? bizim canip hep bahsederdi senden, tanışmak bugüne kısmetmiş... ne içersin enverciğim? pastayla çay güzel olur diye düşündüm ama?

    - baba, enver'ler de beşiktaşlı ailece...

    - ooo demek öyle enver'ciğim? muazzam bir duygu olsa gerek...

    ***

    tamam, bu "muazzam bir duygu olsa gerek" kısmını salladım... ama anlayın işte, bunun gibi böyle gündelik hayatta size söylendiğine pek şahit olmadığınız kibarlık şahikası şeyler... ne bileyim lan, bana komik geliyor valla...

  • öncelikle bakınız

    avm yerleşim planı

    avm yerleşim planı

    evet hepimiz birer pinball topuyuz ve ordan oraya durmadan koşup puan topuyoruz. ama bu topladığımız puanlar aslında cebimizden çıkan paradır.

    avm'lerin yerleşim planı yaparken bu oyundan ilham aldıklarını düşünmekteyim. oyunun temasına göre topun çok gezindiği yerlerdeki puanlar küçük ama sürümden kazanarak çok iyi puanlar toplayabiliyorsun. (ne kadar çok puan o kadar giden para) yani kalabalık bölgelerdeki dükkanlar ucuz ve sürümden kazanıyor (muhtemelen bu zemin kat oluyor). ama hedefim büyük o yüzden ben topu en yukarılarda gezdireceğim dersen bir kaç deneme yapmalısın ki o zaman çocuk oyun alanı ve ortadaki ıvır zıvır standlarına da uğramadan geçemiyorsun. o da tenhada pahalı giynenlerin olduğu kısım oluyor. illa ki topu fırlattığımız yere sokan vardır. işte o da git git bitmeyen kolidorlarıyla tuvaletler yer alıyor. aslında topu o aşağıdaki 2 adet koldan geçmeyi başarırsak kaybetmiş dğeil kazanmış oluyoruz çünkü kapitalzm yuvası avm'den çıkmış oluyoruz.

    yok yeni modaymış, yok o daha şık giyinmiş, yok o mağazada indirim varmış, aaa aynı kazak karşı dükkanda ne kadarmış, vayy gelmişken buna da bakayım, vitrini güzel buna da gireyim, hadi bir yemek, hadi bir tur daha atayım derken ordaki toptan hiç bir farkımız kalmıyor.

  • 15 yıllık evliyim, yatakta sıçıyorum. karımla karşılıklı birbirimizin üzerine işeyip geğirerek öpüşüyoruz. facial cumshot üzerine bir de ağzına işiyorum hatta.

    saçma önerme.

  • heyecanla koşup yastığımın altına bakıp, 1 hafta önceden kalma sümüklü peçeteyle göz göze gelerek çürüttüğüm yalan haber.

  • sadece "ööö öö" ibaresini aratınca (tırnaklar hariç elbette) sürpriz öğütler veren sözlük eğlencesi:

    aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
    aaööööööaaaöööööööaaaaööööööaa
    aööööööööaaööööööööaaööööööööa
    aööaaaaööaaööaaaaööaaööaaaaööa
    aööööööööaaöööööööaaaööööööööa
    aööööööööaaööööööaaaaööööööööa
    aööaaaaööaaööaaaööaaaööaaaaööa
    aööaaaaööaaööaaaaööaaööaaaaööa
    aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

  • dirkilmek.

    bu kelime bugün itibariyle lugatımda yerini buldu.

    bu detayı kim, nasıl, ne yaparken yakaladı lan? bu ülke beni cidden korkutmaya başladı.