ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
seydioğlu magandalarını kapıda karşılayan komiser
-
normal bir ülke olsaydık şayet; bu tip adamların en geç, olayın yaşandığı günün akşamında kelepçe ile kodese tıkılmaları lazımdı...
tanım; görevden alınması gereken memur.
edit; ilgili memur açığa alınmış... görevden alınsın dediğim için mesaj kutumu dolduran at kafaları bu kaynağı bünyelerinde müsait bir yere yapıştırsınlar. olması gereken zaten buydu da benim şaşırdığım şey "böyle isabetli ve hızlı bir kararı nasıl aldılar?"
(bkz: rabia naz vatan)
nobel aziz sancar'dan geri alınsın kampanyası
-
imzacılardan birisince "adam noel barış ödülünü hak etmiyor" yorumuyla desteklenmiş kampanya. ciddiyse üzücü ama şakaysa çok ince mizah içeren kampanya olmuş.
8 mart 2014 malezya hava yolları uçak kazası
-
olum hepimiz gelişmeleri burdan okuyoruz ya hani, acaba uçak bulundu da haberimiz mi yok boşuna mı tribe giriyoruz yoksa diye kendime sormama sebebiyet veren kaza.
erkeklerin adet görmesi durumunda olabilecekler
-
-fazla orkidi olan var mi .mina koyim?
-olum ne otlakci adamsin lan...
7 temmuz 2022 kadir şeker'in tahliye olması
-
doğruysa skandaldır. 30 cmlik rambo bıçağıyla silahsız bir adamı kalbinden bıçaklamanın cezası dünyanın her yerinde en az 20 yıldır.
new york city'nin dünyanın en güzel şehri olması
-
nyc'ye çok yakın bir şehirde yaşayan biri olarak katılmadığım önerme. sınıflı toplumların ne kadar kusuru varsa hepsini içinde taşıyor new york.
bir tarafta inanılmaz gökdelenler, şıkkıdı şıkkıdı yürüyen -ve yüksek ihtimalle rahatsızlık verecek derecede umursamaz- adamlar ve kadınlar, ihtişamlı gökdelenler ve onların gökyüzünü aydınlatan ışıkları, diğer tarafta sokakta/metroda yaşamak zorunda kalan, yiyecek bulmak için bin takla atanlar. ayrıca şehrin az çeperlerine gittiğinizde yerleşim yerleri de rezil bir hal alır. insanların bin bir zorlukla yaşadıklarını görürsünüz. metrosuna inersiniz, kesif bir sidik kokusuyla yüzleşmek zorunda kalırsınız. bazen de fareler gelir dibinizde dolaşır, göz göze gelirsiniz. alın size dünyanın süper gücü abd ve onun en büyük şehirlerinden biri olan new york.
ama şehir dendiğinde bunlar nedense akla gelmiyor. şehir dediğin şey o bölgede yaşayan insanların o coğrafyayla etkileşimi sonucu ortaya çıkan bir hadise değil midir? gökdelenler, şehrin merkezi yerindeki üç beş hoş bina bazı kesimlerce hem sinir olunan ama aynı zamanda tapılan amerikan hegemonyasının zihin dünyamızda işgal ettiği alanla birleşince "new york dünyanın en güzel şehri" dedirtiyor insana rahatça.
pek öyle değil o iş.
edit: ayikiza tesekkur ediyorum umarsiz kelimesinin yanlis kullanimiyla alakali olarak beni uyardigi icin. umursamaz olarak duzelttim o kelimeyi.
47.500 liralık pavyon adisyonu
-
tarlayı yeni satmış hacı dayı adisyonu. sabah ayıldığında iş işten geçmiştir.
edit: tarlayı satan dayıların 90'lınyıllarda kaldığını iddia edenler var, o iş öyle değil. bugün en çok pavyon olan şehirler adana, mersin, manisa, aksaray, bursa, muğla, ordu, giresun. hatta ilçe olarak karacabey, mut, salihli, erdemli, tarsus, espiye sayılabilir. buraları özel kılan nokta çiftçilerin olması. üretici ürünü satar ve soluğu pavyonda alır. ankara pavyonlarında durum farklı değil, orada bürokrat, müteahhit fazla ama çiftçi de çok. zaten pavyon sahibinin hedefi kadın görmemiş dayılar genelde.
bir pavyonda meze ve içki söylerseniz, dışardaki herhangi bir mekan kadar para ödersiniz ammma ne zaman masaya kadın çağırırsanız içilen ve yenilen her şey en az dörtle çarpılır.
(bkz: pavyon/@sonbahar yolcusu)
en güzel dans sahneli film
ak-saray'ın e harfi şeklinde olması
-
yıkılıp tekrar ağaçlandırıldığında ne harfi olduğu fark etmeyecektir.
iş hayatı
-
yıllar yılları kovalarken ve sen her gün aynı sandalyede dünyayı kurtardığını sanırken, pencerenin dışında dönen mevsimler... ilkbahar- yaz-sonbahar-kış.
egolarını tatmin ederken sen, çürüyen hayatlar... evet kölesin. ama modern!!
aslında duygularımın tercümanı yine bu adam.
kocca şiirinden bir kuble..
can yücel den geliyor:
sabah 9, akşam 18
sonra başka mecburiyetler
sıkışıp kaldık.
sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
bu kadar ağır olmamalı.
hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
ne saçma...
a101 zincir marketlerine yapılan soruşturma
-
(bkz: bim bunu beğendi)
alakasız konu olsa bile paylaşmak istediğim rezalet.
edit: (bkz: kvk'nın bir telefon kapağı için 652 tl istemesi)
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
saf bir asker şiddetli basur şikayetiyle revire gider ve askeri doktor tedavi eder. sonrasında gelişen ufak bir diyalog.
- sevk aldın mı olm sen?
+ birazcık aldım komtanım...
- ne diyorsun lan sen hayvan herif. zevk mi dedik sana sevk sevk!
(bkz: dayak)