hesabın var mı? giriş yap

  • tweet altındaki bir yorum; "sikko şarkılarınla yarım saat sahneye çıkıp 100 binlerce lira alan sensin mq öde bi zahmet"

  • hakkında ilginç bir deney olan yoksunluk şemasıdır.

    bir çocuğun özellikle anne ve babasıyla güvenli mi güvensiz mi bağlandığının tespiti ile ilgili bir deney yapılıyor. bu arada güvenli bağlanma, çocuk ihtiyaç duyduğunda olması gereken ilgi, şefkat, özenin ebeveyn tarafından sağlanmış olduğu bağlanma, güvensiz bağlanma da güvenli bağlanmanın tersi ve kaçıngan güvensiz bağlanma ve anksiyeteli güvensiz bağlanma şeklinde 2 türü olan bağlanma türü.

    söz konusu deneyde; 3 -4 yaşlarındaki bir çocuk annesiyle beraber, oyuncakların olduğu yabancı bir ortamda ve yabancı bir görüşmeci ile bir arada bulunuyor. anne ile görüşmecinin sakin bir şekilde konuştuğunu gören çocuk bir süre sonra annesinin kucağından inerek oyuncaklarla oynamaya başlıyor. o aşamada, görüşmeci anneye, çocuğa bilgi vermeden odadan çıkmasını söylüyor. annesini odada göremeyen 3 türde bağlanma durumu olan çocukların tepkileri aşağıdaki şekilde oluyor:

    güvenli bağlanan çocuk; oyuncakları bırakıp kapıya yöneliyor ve ağlayarak anneyi arıyor. anneyi görünce kısa sürede teskin oluyor ve bir süre sonra da tekrar oyuncaklarla oynamaya dönüyor.

    anksiyeteli güvensiz bağlanan çocuk; tıpkı güvenli bağlanan çocuk gibi yine ağlayarak kapıya yöneliyor ancak anneyi görmesine, annenin kucağına alıp onu teskin etmeye çalışmasına rağmen sakinleşmiyor ve sonraki süreçte de annenin kucağından inmiyor.

    attığı mesaja 30 dk boyunca dönülmediği için o süre zarfında 22 mesaj atan biriyle beraberseniz, anksiyeteli güvensiz bağlanması olan biriyle beraber olabilirsiniz.

    kaçıngan güvensiz bağlanan çocuk; annenin yokluğunu farkettiği halde hiçbir tepki vermiyor ve oyuncaklarla oynamaya devam ediyor. çocuk yakından incelendiğinde, her türlü stres belirtilerini ( tedirginlik, derinin soğuması, nefes alış ritminin değişmesi vb) göstermesine rağmen, öğrenilmiş bir çaresizliği olduğu için annenin olmayışına bilinç düzeyinde tepki vermiyor.

    bir sebepten biten bir ilişkiniz ve sonrasında ayrılığa tepkisiz kalıp hayatına kaldığı yerden devam eden bir ex sevgiliniz varsa da; kaçıngan güvensiz bağlanmadan dolayı duygusal yoksunluk şeması olan biriyle beraber olmuş olabilirsiniz.

    yani ilerleyen yaşlarda sorunlu ilişkilerle boğuşan yetişkinlerin çoğunun, bebeklik ve çocukluk döneminde ebeveynleri ile doğru ve olması gereken bir ilişkileri olmamıştır genelde. onlara çok kızmayın... geleceğin mutsuz nesillerini yetiştirmek istemiyorsanız da, eşyalarınıza, arabanıza, sosyal medya hesaplarınıza özen gösterirken çocuklarınızı ihmal etmeyin. 1 tane hayatları olacak ve bebeklik- çocukluk dönemi yaşadıkları bu hayatın akışını zannettiğinizden daha çok belirleyecek...

    edit: imla

  • nisan ve guney (3,5) özgüven patlamasından yıkılıyorlar.
    her şeyi bildiklerini iddia edip, insanı münazara ortamından tiksindirtiyorlar.

    daha bu sabah nisan bana broş' un yakada değil de kalça üzerinde çok daha hoş duracağına ilişkin bir brifing verdi.(broş nisan'ın bu arada)

    güney ise beline ip olan pantalonun iğrenç ve bebeksi bir şey olduğu konusunda aşırı ısrarcıydı. kemer takmak zorunda olmadığımız, ipsiz ve lastiksiz pantalonlar neden hep hep hep hep satılmıyordu?
    bunun birşey yemediği için cılız kalması ile ilgili olduğu konusunu ben açamadım bile...

    sabah, baba rrr yarım saatlik ayakkabı seçimi sırasında sinire kesti.
    ve dedi ki;

    "sen daha 3,5 yaşında bir çocuksun nisan, bizim anne-baba olduğumuzu unutma. biz sana faydalı olacak şeyleri biliyoruz, moda ne demek, hangi mevsim ne giyilir biliyoruz. çünkü biz gazete okuyoruz, dergi okuyoruz, internette gezip öğreniyoruz."

    nisan" hayıy, ben biliyoyum. siz hic de güsel giydirmiyosunuz" şeklinde söylene söylene evden çıktı, ikna olmuşa benziyordu. arabada güney ile konuşuyor;

    n-güney, sen öneme yurdu' nu biliyor musun?
    g-hayıy nisan bilmiyorum. sen biliyo musun?
    n-evet çüknü gazetede!!! okudum, ben hep okuyoyum gazete, dergiii
    (aldık biz mesajı)
    g-peki öneme yurdu mu ödeme yurdu mu nisan? öneme yurdu olduğuna emin misin? ödeme yurdu olmasın? (yani ödeme yurdu da çok anlamlı değil ama kredi yurtlar ödemesi olabilir belki?)
    rrr- hah şöyle babacım, sorgula sorgula, atıyor çünkü bazen
    n-hayıy atmıyoyum. haber-turk' te izledim bi kere!
    (ohannes, evde hiç haberturk açılmadı, nisan ve güney yatmadan jojo-jetix-nickledon dışı birşey de açılmadı hatta)
    g-nerde izledin sen habey turk'u?
    (genel yayın yönetmeni ya, rating merak ediyor)
    n-feribotta izledik ya? (allaaam neler oluyor?)

    öneme yurdu' nu merak edenler için aradan geçen 10 dakika sonra nisan' dan bestesini duyunca anladım;
    önemeeee yurduuuu
    (sönmedeeen yurduuuumun...)

  • 15 temmuzun batılla batılın kavgası olduğunu haykırmış istanbul saadet partisi milletvekili cihangir islam tarafından yapılan konuşmadır.

    tarihi konusma

    seviye cevabı

    --- spoiler ---

    akp sıralarına dönerek “içinizden kaçı 15 temmuz’da sokaktaydı” diye soran islam, “ortada bir çatışma varsa bu illa doğru ile yanlışın çatışması değildir, doğru ile yanlış çatışır, “yanlış ile yanlış da çatışır; batıl ile batıl da çatışır. 15 temmuz akşamı iki batılın çatışmasını seyrettik biz bu ülkede" dedi. “neydi? menfaat kavgasıydı. devleti parsellediniz ve bunun hesabını vermediniz. allah için bunlara islamcı falan demeyin, bunlar makyavelist, bunlar oportünist bunlar beceriksiz, bunlar dünyaya yapıştılar ve acısını şimdi milletten çıkartıyorlar” diyerek konuşmasına devam eden islam, “ne oldu 15 temmuzda? burada 4 parti aslanlar gibi imza verdi, yenikapı'ya giderken hdp'den kurtuldunuz, anayasa'yı referanduma giderken chp'den kurtuldunuz ama bugün mhp'ye ihtiyacınız olduğu için mhp'yle yan yana duruyorsunuz. siz kadim kıymet bilmez, siyaseten nankörsünüz, nankör” diyerek akp’lileri eleştirdi. islam’ın konuşması akp’lilerin sataşması, laf atmaları ile sık sık bölündü. bunun üzerine islam, “zulmediyorsunuz ve zalimsiniz. bunu her dem suratınıza haykıracağız" diyerek akp’lilere tepki gösterdi. akp’lilerin sıra kapaklarına vurup hakaretler ederek konuşmasını engellemeye çalıştıkları islam, kendisine yöneltilen suçlamalara cevap vermek için söz aldı ve “siz gidin bu uyarılarını ananı da al git diyene yapın” diyerek erdoğan’ın çiftçiye söylediği sözleri hatırlattı. ve "o, ne derse o." diyorsunuz, bundan vazgeçin. benim gibi, sizin gibi, buradaki arkadaşlar gibi, âciz bir kula kulluk ediyorsunuz, en çok aldanana kulluk ediyorsunuz; allah'a kulluk etmiyorsunuz, âciz bir kula kulluk ediyorsunuz” diye konuştu.
    --- spoiler ---

    edit: 2. konuşması da eklendi

    edit2: cihangir islam hakkında soruşturma açıldı

  • "benim soyumda aslan kaplan, seninkinde maymun var arkada$im.. herkes yerini bilsin lutfen" tavrinda, nev i $ahsina munhasir canli.

  • elberfeld, almanya. tarih 21 ağustos 1897, cumartesi. ünlü ilaç firması bayer’in laboratuvarında çalışan çok fazla kişi yoktu hafta sonu olması nedeniyle ama felix hoffmann oradaydı o gün.

    daha 11 gün önce, felix hoffmann, aynı laboratuvarda asa adını verdiği bir ilaç geliştirmişti. herkesin kolay hatırlaması için bu ilaca aspirin ismi verildi ve böylece yıllardır bayer’in en çok satan ilaçları arasında yer alan aspirin doğmuş oldu. ama 21 ağustos günü, felix hoffmann aspirin üzerinde çalışmıyordu. onun için daha önemli bir proje vardı. bu proje, aslında 23 sene önce ingiltere’de başlamış fakat daha sonra yarım bırakılmış bir projeydi. felix hoffmann projeyi kaldığı yerden devralıp o cumartesi günü tamamladı. ortaya çıkan ürün, çocuklar için ağrı kesici olarak satışa sunulacaktı. bu ilacın kolay hatırlanabilecek bir isme ihtiyacı vardı. ilacın “kahramanlık” hissi vermesinden mi yoksa ilacın yarattığı “güçlü” etkiden mi bilinmez, bu ürüne almanca “kahraman” anlamına gelen “heroisch” (heroin, eroin) ismi verildi. bayer, 1898 ile 1910 arasında eroini, çocuklar için öksürük şurubu olarak sattı. eroinin başarılı bir ilaç olmasında ana neden, bu ilacın, morfine alternatif olarak geliştirilmiş olmasıydı. morfin, bağımlılık yaptığı için, ağrı kesici olarak eroin, bir anda popüler hale geldi. ama bir sorun vardı. araştırmalar ortaya çıkardı ki eroin, karaciğer tarafından morfine dönüşüyordu. kısa zamanda bayer eroin satışına son verdi.