ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türklerin meslek yorumları
-
içimde yara olan yorumlardır maalesef..üniversitenin maliye bölümünü kazandım. eş dost soruyor tabi "nereyi kazandın" diye..maliye diyorum. bütün akraba, eş dost, sohbet ortamında insanlar vs..hepsinin ortaklaşa yaptığı yorum şuydu:"oo iyi, girersin maliyeye, rüşvet müşvet, o biçim yolunu bulursun..aman sakın ihmal etme..cebine bakacan bu devirde. zaten tezgaha uymazsan seni tutmazlar, sürerler vs.." sadece akrabadan bir kişi "aman elinherifi, namusunla çalış da en azından bir tane namuslu memur olsun şu memlekette" dedi. sadece bir tek kişi...ama aynı insanlar memleket meselelerinden bahsedilen her sohbette rüşvet yiyen memurdan ağlarlar, ülkenin kötü yönetildiğinden şikâyet ederler..bir başka sohbette memura avanta verip işini nasıl hallettirdiğini sanki iyi bir halt yemiş gibi ballandıra ballandıra anlatırlar. sonuçta maliyeye girmedim, o işi de yapmadım ama öğrendim ki biz kendi kazığımızı toplum olarak kendimiz yontuyormuşuz.
birgün ormanda ağaçlar toplantı yapmışlar. baltadan şikâyet ediyorlarmış..bizi şöyle kesiyor böyle koparıyor, acımasız , katil vs..hararetli hararetli konuşurlarken yaşlı bir çınar ağaçı demiş ki; "boşuna konuşmayın, sapı bizdendir"...
30 mart 2017 senaristlerin iş bırakması
-
arka sokaklar senaristini görünce şaşırtmıştır. abi 435 bölüm sonra mı aklına geldi bu olay :(
game of thrones
-
--- s05e09 spoiler ---
passolig olsaydı nah olurdu bu saldırı.
--- s05e09 spoiler ---
aklıma gelmişken edit: passolige kafam girsin...
8 eylül 2015 ahmet davutoğlu'nun ağlaması
eşin eski sevgilisini işten çıkarmak
-
nasıl bir yılanlık bu.
iç dökme değil deri değiştirme olmuş bacım bu.
yıllar sonra gelen edit: 4 yıl geçti hala fav alan bu entryimi merdiven çıkarken yazmıştım, hayat işte böyledir, en umursamaz olduğun entry en çok fav getirebiliyor.
iyi ki varsın ekşi sözlük, iyi ki varsınız ekşi sözlük alemi.
commonwealth
-
türkçe ingiliz milletler topluluğu olarak ifade edilen geçmişte britanya imparatorluğu'nun parçası olan devletler ile sonradan katılmış devletlerin oluşturduğu uluslararası birlik. bir nevi "ingilizlerin avrupa birliği" de denilebilir. ancak siyasal birliği hedefleyen ab'den farklı olarak, daha çok -adı üzerinde- karşılıklı ekonomik çıkarlara dayanan bir oluşumdur. üyelerinin büyük çoğunluğu geçmişte britanya imparatorluğu'nun eyaleti veya sömürgesi olmuş ülkelerdir ve günümüzde çoğu bağımsız olan bu ülkeler, kendi rızalarıyla bu oluşumun bir parçası olarak kalmaya devam etmektedirler. bu devletlerin bir kısmıysa, geçmişte imparatorluğun parçası olmamakla beraber, sonradan bu birliğe katılmışlardır. zaman içerisinde bu topluluğu terkeden, topluluktan çıkarılan ve sonradan geri kabul edilen ülkeler olmuştur. üye ülkelerin bir kısmı birleşik krallık hükümdarını (kraliçe ikinci elizabeth) sembolik olarak kendilerinin en üst düzey yöneticileri olarak tanırlar. bu devletler, birbirlerinden farklı yönetim biçimleriyle (meşrutiyet, demokrasi, diktatörlük vs.) de yönetilebilirler. ingiliz milletler topluluğu'na üye olan devletlerin halkları, eğer birleşik krallık'ta ikamet ediyorlarsa, her türlü yerel ve ulusal seçime katılma hakları vardır. bu ülkelerde kraliçe'nin temsilcisi ise genel vali'dir ve genellikle emekli olmuş eski politikacılar veya diğer seçkin ülke arasından başbakan'ın önerisiyle kraliçe tarafından atanır. genel vali, siyaset dışı bir figür olup, avam kamarası ve senato'nun çıkardığı kararnamelere kraliyet onayını sağlamak, devlet belgelerini imzalamak, parlamento toplantılarını resmen açıp kapatmak ve seçimler öncesi parlamentoyu feshetmek gibi görevleri vardır. hem kraliçe, hem de genel vali çok az yetkiye sahip ve daha çok göstermelik yöneticilerdir ve hemen her zaman hükümet başkanı başbakan'ın tavsiyesi doğrultusunda hareket ederler. her dört senede, bir olimpiyat oyunları benzeri, "ingiliz milletler topluluğu oyunları" da düzenlenmektedir.
üyelik tarihine ve bölgelere göre sıralama:
avrupa
birleşik krallık (1931)
malta (1964)
kıbrıs cumhuriyeti (1964)
kuzey amerika
kanada (1931)
jamaika (1962)
trinidad ve tobago (1962)
barbados (1966)
bahamalar (1973)
grenada (1974)
dominika (1978)
saint lucia (1979)
saint vincent ve granada (1979)
antigua ve barbuda (1981)
saint kitts ve nevis (1983)
orta amerika
belize (1981)
güney amerika
guyana (1966)
afrika
güney afrika cumhuriyeti (1931, birlikten çıkışı 1961 ve geri dönüşü 1994. ayrıca kraliçe burada hükümdar olarak geçmez.)
gana (1957)
nijerya (1960 üyeliğinin iptal edilişi 1995, tekrar kabul edilişi 1999.)
sierra leone (1961)
tanzanya (1961)
uganda (1962)
kenya (1963)
ruanda (1962)
malavi (1964)
zambiya (1964)
botsvana (1966)
lesotho (1966)
mauritius (1968)
svaziland (1968)
seyşeller (1976)
namibya (1990)
mozambik (1995)
kamerun (1995)
asya
sri lanka (1948)
singapur (1965)
maldivler (1982)
hindistan (1948)
avustralya veya okyanusya
avustralya (1931)
yeni zelanda (1931)
samoa (1970)
tonga (1970)
papua yeni gine (1975)
solomon adaları (1978)
vanuatu (1980)
tuvalu (1978)
kiribati (1979)
nauru (1999)
amerika birleşik devletleri önceden bir ingiliz sömürgesi olmasına rağmen, bu topluluğa üye değildir.
eski üyeler
fiji (1970); 1987-1997 arasında topluluk dışında yer almıştır. 1 eylül 2009'da topluluktan çıkarılmıştır.
irlanda (1931); 1949'da topluluktan kendi isteğiyle ayrılmıştır.
zimbabve (1980); 2003'te topluluktan çıkarılmıştır.
newfoundland ve labrador (1931); 1934'de kanada'ya katılmıştır.
gambiya (1965-2013)
kaynak: vikipedi
istifa etmenin dayanılmaz hafifliği
hayata dair iç burkan detaylar
-
sabah işe gelirken yolda 2 çocuk el etti. durdum. gidecekleri yer benim yolumun üstüymüş, 12-13 yaşlarında ya varlar ya yoklar. biri urfalı, adı onur; diğeri çankırılı, adı fazlı.
"gelin" dedim. koşa koşa neşeli bir şekilde arabaya bindiler. işe gidiyorlar. yolda muhabbete başladık.
restoranda garson! olarak çalışıyorlarmış. çocuklar başka bir hizmette çalışıyorlar ama utandıkları için mi garson demeyi seçtiler kestiremedim. ben yine de her ihtimale karşı görevimi yapıp restorana, düzene, sisteme sıkı bir sövdüm.
- "iş başı kaçta?"
- "08:30 abi."
- "paydos saat kaçta?"
- "12"
- "öğlen 12 mi olm?"
- "yok abi, gece 12"
- "olm 12 çok değil mi yavv."
- "bu iyi abi, bundan önce başka yerde çalışıyorduk gece 2'yi buluyordu, hele bir de bayram arifesinde gece 3'ü 4'ü bulduğu oluyordu abi."
çocuklar en az 15 saat çalışıp gece 12'de eve geliyorlar ve buna iyi diyorlar. hem de günlük 25 lira için. kahır mı etsem yoksa benden neşeli oldukları için imrensem mi bilemedim.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
(vasat geçen bir mülakatın orta yerinde)
+ buradan sonra biraz ingilizce devam edelim isterseniz...
- hell yeah!