hesabın var mı? giriş yap

  • biat ettiği kültürün efsane olmaya aday bir sözü vardır kendisine layık gördüğüm;

    ölmüştür geçmiştir.

  • ay yazık show must go on dermiş, çok profesyonelmiş!

    evet profesyonelsiniz, bu ülkenin anasını bellemek için!

    sen şimdi ağlarsın da o program da!

    olacaklar belli, acun'un çizgisi belli zaten. bir yarışmacı duygusal bir parça söyler, ebru başlar ağlamaya! diğer juriler elinden tutar filan, duygusal bir ortam! insanlara görüyorsunuz üzücü bir durum bu adamı serbest bırakmak lazım, yazık mesajı verilir!

    serbest bırakalım da kulak arkamızı da aradan çıkarsınlar değil mi lan yavşaklar, hırsızlar!

    tanım: yapmacıklık yapmak için alınacak karardır.

  • cnn international'da bir çok kez uzay görevlerinde bulunmuş bir astronotla (bir nevi filmde clooney'in oynadığı karakter gibi biri) yapılan bir bağlantıda, sunucunun ısrarla buradaki süserler gibi "ama şurası burası gerçekçi değildi diyolaa" şeklindeki sorularına şöyle yanıt vermiştir:

    "filmde gerçekçi olmayan bir yer arıyorsanız, o da uzayda iki nokta arasında mesafe katetmek o kadar kolay değil, bunu da senaryonu akışı açısından olduğunu sanıyorum, onun dışında yaşanılmayacak, gerçekçi olmayan pek bir şey göremedim..."

    uzaya henüz çıkamamış ama tüm olaylara ve fiziğini hatim etmiş arkadaşlara duyurulur.

  • rock müzik dinleyicisinde şöyle bir tavır gözlemlerim ben. bu adamı ortamlarda çalınınca severek dinleriz de düzgün bir müzisyen muamelesi yapmayız. eric clapton tanrıdır ama chris rea handiyse asansör müziği yapmaktadır. itiraf edeyim, ben de bu ruh hali içinde idim. halbuki biraz düşününce bu adamın da asgari bir saygıyı hakettiği noktasına vardım. diyeceğim, chris rea iyidir. dinleyiniz, dinlettiriniz.

  • sadece üniversite önlerinde değil de içinde de bekleyenleri vardır. hatta bazılarının üniversite içerisinde odaları bile vardır.

  • kadınlar genelde kendilerini aldatan adamı değil de evli erkeklerle ilişkiye giren kadınları suçlamaya kalkarlar.

    halbuki eşine bağlılık için yemin etmiş olan adamdır, karısı varken ona yalan söyleyip başkasıyla beraber olan da adamdır. başlığımıza konu olan kadınların ise beraber olduğu adamın karısına karşı bir sorumluluğu, onun kocasına dokunmama gibi bir yemini falan yoktur.
    ama sanki adam evinde televizyon izlerken yabancı bir kadın onu kaçırıp tecavüz etmiş gibi bir yaklaşımla "hayatına sızarlar adamın, yuvasını yıkarlar, çocuklarını ağlatırlar" demek saçmalıktır kanımca. adam bunları önemsememiş, yuvam ne olacak, karım ne yapacak, çocuklarım dengesiz olacak mı diye düşünmemiş bizse hala adamı değil de başkasını mı suçlamaya çalışıyoruz?

    (devasa parantez: aslında burada bahsettiğim kadın veya erkek olmakla ilgili değil, aldatılan tarafın genelde partnerini değil de onun beraber olduğu insanı suçlama eğilimi. yani evli bir insanla ilişkiye girenin bir kadın veya bir erkek olması yukarıda saydıklarımı değiştirmez)