ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
konyalı saat işten atılma rezaleti
-
sirket yoneticisini yada herhangi bir insani, kirk yillik dostlari olmayan insanlarin arasinda 'dazlak' seklinde niteleyip kisiyi böyle bir baskasina tanitmaya calisan bir calisanin; tavrini begenmedigi musteriye, calisma arkadaslarina, havalimani yetkililerine neler soyleyebilecegi, nasil tavirlar sergileyecegi öngörüsü ve mantigiyla
ve 3 dkdir tanistigi birine orantisiz bir guvenle sacma sapan laflar eden birinin is hayatinin gerektirdigi disiplinle basa cikamayacagi acik oldugundan,
isten atilma kararini hakli buldugum,
olayda adi gecen ismi nezaketsizce, dengesizce, saldirganca sozlukte ifsa etmesini dava konusu olarak yorumladigim,
soz konusu markanin son kararini dogru bulmakla birlikte daha önceki elemeler konusunda daha dikkatli olmalari gerektigini hatirlatmak istedigim olay.
rezalet puanim 0
bagaja yatırılan bebeğin feci sonu
-
buna sorumsuzluk denilmez. resmen çocuğu öldürmüşler cinayetten yargılanmalı. işte bu yüzden öyle önüne gelen anne baba olmamalı.
lost izleme rekorları
-
bugün başladığım 7. sezonu iki gün önce bitirdim ben. zaman falan bi acaip kırılıyor 6. sezonun sonunda.
serdar ortaç'ın son evini de satışa çıkarması
-
kumar oynayıp servet kaybeden sonrada akp ye yanlayıp konser kovalayan tayfaya hiç acıyasım yok.
ne diyordu şair.
seni çöpe atacağım poşete yazık
bir sigara yakacağım ateşe yazık...
merih bu vatan için neler yapmadı ki
-
bir maçta mehmetçik selamı vermedi diye arkadaşını boğazlamıştı. işte o an vatanı kurtarmıştı. altında ferrari'si ile kaza yapıp ölse bile bu saatten sonra şehit sayılmalıdır.
ilişkiye başlama konuşması
-
çok cesaretlendirici bir konuşma olabilmektedir.
lisedeyim. hazırlığı atlamışım, onda dokuzu benimle aynı dönemde okumayan, kendi aralarında arkadaş olmuş bir sınıfa düşmüş, ailemden uzak, istanbul'u tanımaya çalışıyorum. bir sürü yeni arkadaş ediniyorum. hoşlandığım da bir kız var. görseniz, tam bir inek. ama sevimli geliyor işte. (bu cümleye dikkat :) ) bir gün yeterince uzak olduğum sınıf arkadaşım olan bir kıza (nihan diyelim), diğer kızdan hoşlandığımı söylemek ve tavsiye almak için yanına gidiyorum. konuşuyoruz filan, tipik tavsiyeler. daha önce iki kız girmiş hayatıma. ama girmesiyle çıkması bir olmuş. biri zaten uzak ilişki, diğeri ise eğlenmeye bakıyor. tipik bir liseli olarak ürkek ve aptalım. o kız için adım atmamaya karar veriyorum.
derken bir gün, sıra arkadaşım hasta olup okula gitmiyor. nihan ise beraber oturduğu ve takıldığı çirkin grupla tartışıyor ve hışımla yerinden kalkıp kendine başka bir yer arıyor. gözü benim yanıma takılıyor. hop diye gelip yanıma oturuyor.
ilginç bir kız nihan. böyle biraz erkek gibi. zeki kız. ben zeki kız seviyorum. ayakları üstünde durabilen, ama aynı anda sevimli ve narin. ilginç bir hassaslıkta düzenlenmiş tüm karakteri. bol bol sohbet ediyoruz. sanat, bilim, siyaset, aile ilişkileri, kadın-erkek olayları... arkadaş oluyoruz.
ilginç karakteri içinde, çok eşlilik ve sık sevgili değiştirme olayı da var. sanırım pek umrumda değil. ne de olsa, o da öyle bir karakter ve biz arkadaşız işte. bana sevgilisini anlatıyor. adam tam bir hödük. ama ben güzel güzel ilişkileri hakkında olumlu tavsiyeler veriyorum. çünkü ben iyi bir arkadaşım.
bir gün okuldan çıkmışız, ben sinemaya gitmeyi planlıyorum. bahariye caddesinde yürürken telefonum çalıyor. nihan arıyor ve "sevgilimden ayrıldım ben, konuşmaya ihtiyacım var diyor." soğuk bir mart günü, moda sahile inmeye karar veriyoruz. ikişer de bira alıyoruz yanımıza. anlatıyor, işte adam hakkında bir şeyler. ne kadar kaba davrandığını, aptal olduğunu falan filan. hava soğuk ve biz birbirimize yaklaşıyoruz. ikinci biramın sonunda ben onun saçlarını okşamaya başlıyorum. hala sohbet ediyoruz ama başka şeylerden artık. daha da yaklaşıyoruz. o kendi ikinci birasının yarısını içemiyor. ben bitiriyorum onunkini de. ellerim saçlarından sırtına ve beline kayıyor. sarılıyoruz birbirimize. gözlerime bakıyor, gözlerine bakıyorum. "lan acaba?" diyorum. "ya tokadı yersem?" hafifçe sırıtıyor. "e düşünme artık!" diyor. öpüşüyoruz. ve bizim 6 senelik ilişkimiz bir "e düşünme artık" cümlesiyle başlamış oluyor.
bitişi de ayrı ilginç tabii. benden gelen "bugün benimle son günün sevgilim!" cümlesiyle bitiyor. "e düşünmedim artık." 6 sene düşünmek yeterdi.
edit: bitiş ise şöyleydi arkadaşlar.
ben nasıl cesaret etmişim buna denilen şeyler
-
2 sene boyunca her gun okul cikisi, uskudar iskelesindeki bufelerden 2 liraya tavuk doner-ayran yedim.
fatih altaylı'nın taksici eşkiyalar yazısı
-
habertürk'teki köşesinde sarı eşkiyalar başlığıyla yazdığı yazıdır.
sarı eşkıyalar
birisi şu istanbul’daki taksi sorununa allah aşkına el atsın.
artık istanbul’da pek az taksi, bolca sarı eşkıya var.
özellikle de kentin merkezinde.
bunların türk müşteri ile pek alakaları yok.
hepsi turist peşinde.
genelde taksim, laleli, mecidiyeköy cevahir alışveriş merkezi gibi özellikle arap turistlerin yoğun olduğu bölgelerde konuşlanıyorlar.
işleri turist dolandırmak.
taksim’de bizim gazetenin önünde her gün kavga var.
50 liralık yol için 100 dolar istiyorlar.
olay çıkıyor.
bu taksiler çift çift geziyorlar ve olay çıktığında turistin etrafını sarıp, argo tabir ile boğuntuya getiriyorlar. turist canını kurtarmak için parayı vermek zorunda kalıyor.
bu taksileri yolda görürseniz asla durmuyorlar.
bir an önce yeniden karargah haline getirdikleri yukarıda saydığım bölgelere ulaşıp, yeni bir turisti söğüşlemek için hızla yerlerine dönüyorlar.
türk vatandaşları ile tek alakaları, yolda bir türk sürücü ile sorun yaşarlarsa onu kadın erkek demeden dövmekten ibaret
bunlara doğru düzgün bir denetim falan da yok.
benim saydığım yerlerde konuşlandıklarını da herkes biliyor ama buralarda ne bir polis ne bir denetim.
denetim olsa evrak sormaya gerek yok. zaten tipine bakıp lisansını iptal edersin ama zaten çoğu lisanssız.
plaka sahipleri otomobillerini istanbul’un bildik, efendi taksicilerine değil, bu serserilere kiralamayı tercih ediyorlar çünkü daha fazla yevmiye veriyorlar.
bu yüzden de düzgün taksici esnafı iş bulamıyor. kiralayacak taksi plakalı otomobil bulamıyor.
kötü şoför iyi şoförü kovuyor.
ve ak parti’nin kontrolündeki ibb meclisi, bu rezaleti bir nebze olsun zapturapt altına alacak taksi projesine bir türlü izin vermiyor.
istanbullu çileden çıkıp tehlikeye dönüşen bu duruma katlanmak zorunda bırakılıyor.
haberturk
yazarların linç edilme korkusuyla söyleyemedikleri
-
türkan şoray bence güzel bir kadın değil.
rakının yurt dışında tutmamasının sebebi
-
muzeyyen senar ve zeki muren sarkilarini anlayamiyor olmalari.