ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kıyafetine karışılan sözlük yazarı
-
bugün içerenköyde şimşek fırına alışveriş yapmak için girmemle başladı olaylar. ne alsam diye bakınırken yanıma yaşlıca başörtülü bir teyze geldi. önce koluma dokundu ne olduğunu anlamadan irkilmemle birlikte korkma dedi. sonra herkesin içinde bu vaziyette sokağa çıkılmaz, böyle giyinemezsin dedi. ne var halimde deyince görmüyor musun halini dedi. bana göre görülmesi gereken bir durum yoktu çünkü... ince askılı diz hizasında bir elbiseden bahsediyorum. teyze ben de sorun yok sen benden uzaklaş deyince bu sefer kendisine yandaş bulmak için çalışanlara beni gösterip dinimizde bu şekilde giyinmenin günah olduğunu, başımıza ne geliyorsa bizim gibilerden dolayı geldiğini söylemeye başladı. orada çalışanlar ki sonradan biz onay vermedik size yapılana dese bile o zaman neden haddini bildirmediniz? neden ben hakkımı savunurken size hak veriyoruz, sizinle bu şekilde konuşamaz demediniz. kimse kimseyi giydiği kıyafet ile yargılayamaz. istediğimi giyerim buna kimse karışamaz. bu ne kendiniz bilmezlik? bu ne hadsizlik? sen kendinde bu hakkı nasıl buluyorsun?
16 kasım 2023 resmi gazete kararı
-
turk araplastigi icin bunlar basina geliyor,akillanmaz isen pas pas olursun,insanlik bir yere kadar,onceligim kendi milletimdir.
iş aramayın kendi işinizi kurun
-
http://www.nafigural.com.tr/biyografi/
--- spoiler ---
nafi güral; 1945 yılında kütahya'da doğdu. erkek sanat enstitüsü makine bölümü'nden mezun olduktan sonra, aile şirketlerinde iş hayatına atıldı.
fazlasını okumaya gerek yok.
--- spoiler ---
0545 979 65 30
-
evi arayıp, evdeki yaşlı insana, "polis olduğunu, ilçede kuyumcu soyulduğunu, kuyumcuyu soyan çarşaflı kadının kimlik düşürdüğünü, kimliğin aradığı kişiye ait olduğunu, eve polis geleceğini ve evdeki altınları arayıp, el koyacağını" söylemiş olan dolandırıcının telefonu.
bu iti, emniyet binasına gidip polise şikayet ettim, ancak sizin de başınıza gelebilir diye buraya yazıyorum. bu dolandırıcı itin telefon numarası internet'te kayıtlı olsun. geri arandığında ulaşılamıyor diyor. emniyetteki polis de zaten, "bu tiplere siz değil, onlar size ulaşabilir" dedi.
bu it, polisim diyerek yaşlı insanları dolandırmaya çalışıyor. nasılsa artık, aradığı kişinin kimlik ve adres bilgilerine de sahip. senin, benim gibi adamlar yemez, ancak siz evde yokken annenizi, anneannenizi, halanızı, teyzenizi, dedenizi, vb. dolandırabilirler.
ilçe emniyeti bir şey yapamam diyor. buradan türkiye cumhuriyeti savcılarına ve bu telefona servis hizmeti veren şirkete sesleniyorum; bu telefonun sahibinin peşine düşün, insanları dolandırmadan yakalayın. telefonun sinyal verdiği yeri tespit etmek, şahsa ulaşmak zor olmamalı.
ekşi sözlük isyanına katılmayan yazar profilleri
-
kendi gibi düşünmeyenleri aklı sıra sınıflandırıp bu sınıflandırmalara da küçümseyici tanımlar yakıştıran aşırı uçlarda gezinen bir embesilin serzenişinden ibaret olan profillemedir.
çünkü herkes illa bu embesil gibi düşünmek zorunda. zo-run-da. anlamadınız galiba.
roberto carlos
-
adam bildiğin hikmet karaman, yılmaz vural ekolünden gidiyor ya la.
yakında "fener beni alsın kesin şampiyonuz, beşiktaş'ın çaresi benim, cimboma bir avrupa zaferi daha yaşatırım" diye demeçler vermeye başlar.
(bkz: başkanım beni al)
getir'in corona fırsatçılığı
-
06.05 editi: nazım salur beyin bahsettiği numaradan şikayetimi oluşturdum, bekliyorum. arayıp sorduğum zaman sikayetimin değerlendirmede olduğunu söylüyorlar. nazım bey topu bayilere atmıştı, bayilerde topu nazım beye atıyor. bakalım ne olacak
ust edit: maaşımızı tam yatırdılar, elden aldığımız mesai parasından kesmek istediler. dolayısıyla resmi kaydım yok. evet ben de biliyorum şubeler franchise ama isveren bize bunu şirket prosedürü olarak açıkladı.
kendimi ifsa etmek istemiyorum cunku işsiz kalmak istemiyorum. sirket ici yollardan çözümü önermişler, beni bir haftada yildirtip is biraktirmaya çalışırlar allah askina hepimiz turkiyede yaşıyoruz. ben kendi şubemi sikayet etsem, o subede ne kadar çalışabilirim sorarım size
su an yazmakta bile zorlaniyorum çünkü goz gore gore emeğimizi çalıyorlar. her firsatta sosyal medyadan , sosyal yardım kolileri ile iyi bir profil çizmeye çalışan getir, bugun maas günümüzde bizden sokaga cikma yasaklarını kesiyor. gunde 12-13 saat çalışıp, mesai ücreti alacağız diye yagmurda camurda motor sürdük şimdi ise bizden sokaga çıkma yasaklarını kesiyorlar. yaziklar olsun böyle düzene.
edit: pek cok dost yazdı destek verdi, avukat arkadaslar yazdı hakkını arayalım diye, herkesten allah razı olsun, çok teşekkürler. bir yandan çalışıyorum bakamıyorum pek telefona , donemedeklerim kusura bakmasin.
bir dost nazım salura ulaşmış twitterdan , nazım bey'de bayi ic hatlarından sikayet edebilir yazmış. bir kurye olarak benim böyle bir hattan su an haberim oldu, sag olsun. bu kriz zamaninda kendimi ifsa etsem beni elbet bir sekilde isten çıkartırlar, çıkartmasalar baska subeye yollarlar. isimi kaybetmekten korkuyorum. kendileri denetlerse daha memnun oluruz.
edit 2: kanit isteyenler oldu, bana pek cok depodan , getirin baska depolarından dostlar ulaştı, herkese aynı muamele yapılmış. banabiden emin degilim bir yazar maaşları 11inde alıyoruz dedi, o yuzden kaldırdım.
obp'nin kaldırılması gerekliliği
-
obp(ortaöğretim başarı puanı), öğretimde fırsat eşitliğini en çok zedeleyen kavramlardan birisi. özellikle bu sene olduğu gibi soruların basit ve puanların yığılma yaptığı sınav senelerinde birçok insanın hakkının yenmesine sebep oluyor.
bir örnekle, en zor fen liselerinden birinden 60 puanla mezun olup üniversite sınavında 5 bine giren öğrenci ile özel berkecan kolejinden 98 puanla mezun olup 25 bine giren öğrenci gün sonunda aynı sıralamayı yapmış sayılıyor. halbuki bu iki öğrenci profili arasında dağlara taşlara bir fark varken birinin tek suçu zor bir okulda kaliteli bir eğitim almış olmak.
#obpkaldırılsın
taşköprü sarımsağı
-
anne tarafından taşköprülü biriyim. senede bir kere memlekete gider sarımsak ve köy ekmeği doldurur bagajı döneriz... size şöyle söyleyeyim, uzun süredir taşköprü'de bile orijinal taşköprü sarımsağı bulmak için araya eş dost akraba hatırı sokmak zorunda kalıyoruz çünkü taşköprü'de bile artık birçok üç kağıtçı çin tohumu kullanıyor... sizin mahalle arasında satılan arabalardan orijinaline ulaşmanız veya denk gelmeniz ne kadar mümkündür varın siz düşünün... bir de biz gidip kaynağından aldığımız halde bir servet ödüyoruz, siz yarı fiyatına mahallenize kadar gelmişine yarı fiyatını ödeyerek yediğinizi düşünüyorsanız afiyet olsun...
21 haziran 1982 fransa kuveyt maçı
-
dunya kupasi tarihinde bir ulkenin futbol federasyonu baskaninin sahaya girip hakeme itiraz ettigi, takimi mactan cekeyazdigi ve bir gol kararinin geri donduruldugu ender (belki de tek) maclardan biridir. yani hepsinin birden oldugu tek mac ama, ayri ayri bilemeyecegim.
olay sudur ki, kuveyt takimi 3-1 maglup iken fransa atak yapmaktadir. o sirada hem staddakiler, hem de televizyon basindakiler bir duduk sesi duyarlar. duyduklari duduk sesine izleyiciler (biri haric) sadece sasirmis, fakat kuveyt milli takimi sasirmakla yetinmeyip oynamayi birakmistir. fransiz futbolcu alain giresse ise engin konsantrasyonundan dolayi (muhtemelen) topu surmeye devam etmis, golunu cakmistir. kuveytliler az biraz uzulup topu santraya koymuslarken bir talimat sonucu sahayi terk etmeye baslarlar. talimat tribunden elini sallayan seyh fahid el-ahmet el-sabah'tan baskasi degildir. zaten bu isimde bir baskasi olamaz. seyh gazini birakmayip sahaya dalar, ve hakeme "tavsiye"lerde bulunur. sovyet hakem miroslav stupar ise bu tavsiyelerden etkilenir, ve hakem atisiyla oyunu giresse'in topu aldigi yerden baslatir. fransa kalan dakikalarda bir gol daha cakip "bu da mi gol degil" dansi yaparlarkene, kuveyt 4-1 yenilir ve sahayi basi onde terk eder.
öğretmenlerin sakal uzatması
-
normal bir durumdur.
kılık kıyafet özgürlüğü varsa bu sadece başörtüsü takanın özgürlüğü değildir.
başörtülü öğretmene çocuğunu emanet edebiliyorsan kot giyene de halı saha ayakkabısı giyene de emanet edebilirsin.
"ama o ayrı" diyemezsin. konu kılık kıyafet özgürlüğüyse bahsi geçen hiçbir şey ayrı değil.
ingiltere'nin tc'ye 750 milyon pound vermesi
-
onu türkiye'ye gelene kadar uçakta yerler.