ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
6 ocak 2016 barcelona espanyol maçı
-
arda'dan müthiş bir tebrik daha.
kariyer.net'teki fantastik yazılımcı ilanı
-
sesli guldugum ilandir. 1000-1500 tl'ye calistiracak bill gates ariyor adamlar.
zencefil ve zerdeçal covid-19'un tek ilacı
-
zencefil ve zerdeçalın içinde yüzen hintlilere anlatmak ister misin bunu?
yaran facebook durum güncellemeleri
-
+adın ne?
-billur
+aaa ne güzel isim. anlamı ne?
-koç taşağı..
merhaba ben mirkelam sorularınızı bekliyorum
-
hocam merhabalar. geçip giden (uğu) zamanları bir yerlerde bulabildiniz mi?
sabah gazetesinin kuponla verdiği müzik seti
-
o dönem bir allahın kulu da çıkıp bu müzik setlerinden birini sabah binasının önünde yakmadıysa bunun yegane sebebi elinde çük kadar aletle sokakta dolanmaya utanmasıdır "evet ben de o kerizlerdenim" diye kendini ifşa etmekten çekinmesidir a dostlar...
sonsuza kadar bakma isteği uyandıran gif'ler
cep telefonunun olmadığı zamanlardaki buluşmalar
-
sene 1997
istanbul'a yeni gitmişim.
çocukluk arkadaşım, can dostumla kadıköy postanesinin önünde saat 1'de buluşacağız.
ben avrupa yakasından iett ile geliyorum. fırtına, kar, buz. rüzgar, insanın bir kulaklarından girip diğerinden iki misli çıkıyordu. deve katarı ağır aksak ilerliyordu. hava kül ve katran kokuyordu. manzara tam benlikti. neyse dağıtmayalım konuyu.
kar, buz, trafik derken benim saat 1'de kadıköy'de olamayacağım belli oldu. başladım stresten kaşınmaya, "ya arkadaşım bekleyemez çekip giderse" diye. muhtemelen benim kar, fırtına, trafiği görüp geri döneceğimi de düşünmüş olabilirdi. ama ne olursa olsun gidecektim, geri dönmedim. saat oldu 2, daha yeni boğaz köprüsündeyiz, gıdım gıdım ilerliyor otobüs. saat oldu 2,5, sonra 3. hala varamadık amısına koduğum kadıköyü'ne. "arkadaşım şimdi çoktan gitmiştir, nasıl döneceğim bir daha aynı yolu" endişesi sardı, bitirdi beni. saat 3,5'a doğru kadıköy'de oldum, düşe kalka koşarak postaneyi buldum. "yok yok kesin gitmiştir, beklemez bu kadar saat" diyorum bir yandan. postanenin ön tarafından göremedim onu. dizlerimin bağı çözüldü. hafif diğer tarafa doğru baktığımda, karın, soğuğun ortasında tir tir beni bekleyen arkadaşımı gördüm. vazgeçip gitmemiş, it gibi titrese de beni beklemişti. koşarak sarıldım ona. garibim, 2,5-3 saate yakın beni beklemiş o soğukta.
-işte böyle buluşuluyordu.
şimdiki gibi kimse dakka başı osuruk gibi "qanka 10 dakikaya ordayım" diye birbirine mesaj atamıyordu ama insanlar bıçak gibi sertti, mertti.
v şeklinde toparlanma
-
toparlanmayı tarif ediyorum
- sağ elinizin işaret parmağı ve orta parmağı ile "v" yapın
- bu pozisyonda avuç içinizi kendinize çevirin
- hiç bozmadan parmak uçlarınız yere bakacak şekilde elinizi bükün
her şeyi doğru yaptı iseniz eliniz bir kobra gibi yüzünüze dönmüş olmalı
şimdi püf noktası geliyor
baş parmağınızı iki parmağın arasından geçirip yumruğunuzu sıkın.
tebrikler! , berat'ın tarif ettiği toparlanmayı görüyorsunuz.
yanlış anlaşılmış şarkı sözleri
-
bu epey bilindik bi hikayedir aslında:
adam gece radyoda istek programını arayıp m.f.ö'den "mustafa" isimli şarkıyı ister,dj "valla ben böyle bir m.f.ö şarkısı hatırlamıyorum ama arşivleri bi araştıriym" diyip gider,tabi bir süre arayıp bulamadıktan sonra adama geri dönüp "malesef bulamadık bu şarkıyı biraz mırıldanır mısınız nasıl bir şeydi?" der ve adam bombayı patlatır:
"mustafaa yağmur var istanbul'da..."
kurt vonnegut
-
yasayan en iyi amerikan yazarlarindan biridir ve oldugunde de olen en iyi amerikan yazarlarindan biri olacaktir.. ciddiyet, butunluk, devamlilik gibi cagdaslarinin yer yer gereksiz bir hirsla kovaladigi unsurlara zerrece aldirmadan ve ironinin dozunu her daim yuksek tutmak suretiyle nefis romanlar, oykuler hediye etmistir insanliga.
korcan cinemre
-
(bkz: koltuk kadar değil)
ağustos 2018'de yeni bir hayata başlamak
-
(bkz: tamam)