hesabın var mı? giriş yap

  • 85 model kettle. adamlar bir cihaz yapmış, alet halen daha çalışıyor. tarihteki ilk kettle'lardan. tuşu yok. fişi takıyorsun su kaynayınca çıkarıyorsun.

    geçen yerli marka bir kettle aldım, mutfakta yangın çıkıyordu mk. alet alev topuna döndü.

    edit: soranlar oldu, kettle hit company diye bir firmaya ait. firma kapanmış gitmiş zerre bilgi de yok, lakin adamların ürünleri hala çatır çatır çalışıyor.

    e sen 20 - 30 yıl çalışan ürün yaparsan yenisini satamazsın be kardeşim. ne yedek parça satmışın ne hile hurda. olmaz ki böyle!

  • bu durum jerry seinfeld tarafından şu şekilde betimlenmiştir:

    "bence tüm o havaalanı, havayolları kavramı sadece bize 9 dolara ton balıklı sandviç satmak için yapılmış kocaman bir dolap. bence sağlanan o kar, tüm havayolları sektörünü ayakta tutuyor. yani bir düşünün. terminaller, uçaklar hepsi dikkat dağıtmak için, siz de böylece ton balıklı sandviçten yediğiniz kazığı anlamıyorsunuz."

  • belgeselini izlemedim, kitabı okudum. herkesin okumasını gereken bir kitap. kozmosu keşif yolculuğunun, başlangıçtan günümüze neler geçirdiğini çok güzel bir dille anlatır carl sagan. bildiklerinizi daha da toparlar zihninizde, bilmedikleriniz zihninizde kolayca yer edinir anlatımıyla. bilimin, aklın ışığının türlü zorluklardan geçerek nasıl yandığını, yandıktan sonra nelerin keşfedildiğini ve daha neleri keşfedebileceğimizi anlatır. kitap bittikten sonra dünyaya ve gökyüzüne daha farklı bakarsınız ve carl sagan'nın şu sözünü söylersiniz içinizden:

    "muhteşem bir şey, bir yerlerde keşfedilmeyi bekliyor."

    okuyun, okutun.

  • "bina tarihidir" diyerek açıklanmaya çalışılan rüküşlüktür.

    burada beğenilmeyen şey binanın mimarisi değili, dekorasyonu. bina tarihi olabilir. yere bakınca desenli bir zemin üzerine desenli bir halı atıldığını ve üstüne desenli mefruşattan koltuklar konulduğunu görüyoruz. bu da mı tarihi? varaklar zamanının eseridir ama bu döşeme zevki maalesef hala belli bir siyasi-kültürel görüşün (bakın "tarihi" ya da "estetik" demedim) dışavurumudur.

    hiçbir tarihsellik bu odadaki uyumsuzluk ve zevksizliği örtbas edemez. bu tarihin kötüye kullanımıdır.

    ayrıca bir şeyin tarihi olması onun da kendi içinde eleştirilemeyeceğini göstermez. osmanlı son yıllarında iyice fransız rokoko ve barok modasına sarmıştı. ne kadar girinti çıkıntı varsa o kadar görkemlidir türünden bir yaklaşım imparatorluğun aslında çökmekte olan anlayışını da göstermekte idi. bu anlayış hala yok olmuş değil. ekonominin en sorunlu olduğu zamanlarda saray yapma geleneği sürmekte. cumhuriyet de pek zevkli sayılmaz ama en azından daha düz, devlete yakışır diye düşündüğü kunst mimari ile meclis ve devlet binaları yapmıştı. zaten parası da yoktu ve bu nedenle rüküş olamazdı. biraz asık suratlıdır ama daha sadedir.

  • ege (6) ve ilay (4) akşam saatinde çok gürültü yapmaktadır...

    baba: ya kafa ütülediniz, adam gibi oynamayı bilmiyorsunuz hiç!
    ilay: adamlar oyun oynamaz!
    baba: neden oynamasın, annen ve ben sizinle oyun oynamıyor muyuz?
    ilay: siz adam mısınız?!?