hesabın var mı? giriş yap

  • bu durum türkiye'de farklı sınav ve savunma jürilerinde farklı şekilde uygulanabiliyor. bu her ne kadar bir ikram olsa da insan içten içe acaba rüşvet mi veriyorum diye düşünüyor. aynı düşünceyi öğretim üyeleri de acaba rüşvet mi alıyorum diye düşünmektedirler. bu nedenle bu ikramın yeri ve dozu önemlidir. benim yaşadığım kadarını yorumsuz aktarıyorum, doğrudur değildir tartışmasına girmiyorum şimdilik:

    yüksek lisans tez jürisi: pasta, börek ve çay kahve ikram edilir genelde.
    doktora başvuru sözlü sınavı: ikram yapılmaz. rüşvet olarak algılanır. zaten kurumuna ve bölüm yoğunluğuna göre 20 dakika ile 1 saat arası sürer.
    doktora yeterlik sözlü sınavı: ikram yapılmaz. yeterlik ciddi bir iştir ve tüm taraflarca öyle görülür. herhangi bir ikram sululuk veya rüşvet olarak algılanır çok fena ters tepebilir.
    doktora tez öneri ve tez izleme komiteleri: basit kuru pasta ve çay gibi ikramlarda bulunulur, abartılmaz.
    doktora tezinin verildiği son komite (gidişattan o komitede verilip verilemeyeceği zaten bellidir): pasta börek ikram edilir. yeri ve raconuna göre komite hocaları ve doktor ünvanını alan öğrenci rakı-balık veya benzeri şekilde yemeğe çıkarlar ve yeni doktor nezaketen ısmarlar. aramıza hoşgeldin bilim insanı kutlaması gibi bir şeydir.

    öznel yorumlarımdır ve gözleme dayalı bilgidir. kuruma, yere, günün şartlarına ve ortama göre değişkenlik gösterebilir elbette.

    edit: imla ve anlam bütünlüğü.

  • bu anda çalışkan ahmet içlerinden yakışıklı olana kızar ve yakışıklı olan hababam sınıfı üyesi "bana mı dedin?" çıkışını gösterir. bu karşı atak üzerine çalışkan ahmetin "olayı kişisel algılama, sana demedim sadece" karşılığı etraftaki diğer hababam sııfı üyelerini göstererk attığı "sana, sana, sana, hepinize" nidasıyla anlaşılır. bu anda çalışkan ahmetin inceden de olsa bir 3.5 atma durumunu sezebiliriz ama iyi toparlar allah için.

  • bir beş sene kadar oluyor, bir iş için new york eyaletinin kuzeyinden greyhound (abd'nin metro turizmidir) ile nyc'ye geliyordum. yol üç buçuk saat kadar sürüyor, ilk bir saat tıngır mıngır geçti. gidiyoruz. birden otobüste selda bağcan çalmaya başladı. lan dedim ne oluyor... sonra yaklaşık iki saat boyunca çalmaya devam etti. bizim otobüs bir anda erzincan-malatya otobüsüne dönüverdi. ben şaşkınlık içindeyim, bayağı da merak ettim mevzuyu. inerken şoföre sordum ne iş diye; owww selda is my favourite dedi. adam karışık mp3 yapmış yollarda hep çalıyormuş. diyeceğim o ki, bu kadını gerçekten bütün dünya dinliyor.

  • söğüşleyip sömürecek yiyici bir hatunu haketmiştir, o paranın piyasaya geçip ekonomiye renk katması için hadi ablalar....

  • bundan kac zaman once hatirlamiyorum ama, baskul almak bi' beyaz esya magazasina girdim. niyetim hem fiyat ogrenmek, isime gelirse almak. neyse yasli bir amca var satista. nedir ne degildir diye sordum.

    ben-kac lira bunlar amca ?
    amca- filankes lira.
    ben- e tavsiye ediyomusun ?
    amca- bunu ustune sabah donla cikip tartilcan kizim .
    ben- ohom.. taksit filan oluyo di mi ?
    amca- sabah kalkican, bisey yiyip icmeden, donla cikican bunun ustune oyle tartilcan.
    ben- heee... sey neyse ben bi iki yere daha bakayim.
    amca- sutyen donunla cikican ustune !!
    ben- haa. ooldu. hayirli isler.
    amca- don, don mutlaka onunla tartil.

    yemin ederim, nasil ciktim, nasil kactim hatirlamiyorum.
    odur budur, herkese derim bunu.

    -donla tartil !!

  • beşinci evlilik yıldönümümüzün akşamı karıma hediyesini verdikten sonra biribirimize sarıldık tam bu sırada kızım odasından gelir;
    kızım: aaaaaaaaaaaa ` :çığlık atarak`
    tathar: ne oldu kızım.
    kızım: bi daha aşık olduğunuzu görmiyim.

  • en çok onunla eğlenilir, en gerçek onunla hüzünlenilir, kırk yılda bir ciddi konulara girersiniz onunla ama böyle durumlarda sizi gerçekten önemseyen tek insan odur. dalga geçmeyeceği yeri bilir. çünkü onu bu hale getiren, dünyanın iğrenç bir yer olmasıdır. bunun farkına varmıştır ve artık hiçbir şeyi takmayacaktır. ama ruhunu gören insanı tanır, ve onun için dünyayı daha güzel bir yer haline getirir. bu ısırılası insanı daha sonra yeniden doğru düzgün anlatacağım, acelem var şu an sözlük.