ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
adil ışık
neşeli kaprissiz anlayışlı huzur veren kadın
-
(bkz: hanım koş sözlüğe çıkmışsın)
yaran fıkralar
-
uçak irtifa kaybediyormuş. pilot, hostesi çağırıp "uçaktan 4 kişiyi at, ağırlığı azalt" demiş.
hostes hemen alman'ın yanına gidip "çabuk aşağı atla!" demiş ve alman atlamış.
hostes fransız'ın yanına gidip "rica etsem uçaktan atlar mısınız?" demiş ve fransız atlamış.
hostes türk'ün yanına gitmiş ve "sen bu uçaktan atlayamazsın!" demiş ve türk durur mu, atlamış.
hostes son olarak kürt'ün yanına gelmiş ve "bu uçaktan atlamak yasak!" diye fısıldayıvermiş...
demet akalın'ı terk eden erkek
-
en az 3 albüme sebep olur. 1 nesil de ziyan olur.
haliç'te rumların skandal haç çıkarma töreni
-
başlığı açan adamın adı heraklitos, rumları eleştiriyor amk!
tanım: dini bir merasim.
kedi yavrusu
-
dışarda yalnız görünce 'ayy hemen sahiplenelimmm' demeyin. lan belki anası evlatlarına yemek aramaya gitti. organ mafyası gibi kaçırıyonuz hayvanları.
türkiye'den yurtdışına gidenlerin pişman olması
-
14 ayı devirdim.
çocuklarım, 90larda özgürce sokakta oynadıkları dönemi yaşıyorlar.
bir numaramın sınıf mevcudu 13 kişi. türkiye’de 43 kişiydi sınıf.
kreşe beş kuruş para vermedim. oysa ki geçen sene gönderemediğimiz pandemi döneminde 2500 tl aylık veriyordum. şimdi üç çocuk için her ay hesabıma familienkasse’den 663 euro yatıyor.
çocuklar müzik okulu, jimnastik ve basketbol kursuna gidiyorlar. jimnastik aylık 7, müzik 24, basketbol 9 euro. ama sıkıntı değil. sene sonunda vergi iadesi olarak geri alıyorum.
türkiye’de mesleğe başladığımda brüt 2850 dolar geçiyormuş 2011’de.
müdürlüğü bıraktığımda elime net 1500 dolar geçmiyordu.
şimdi 3 asgari ücret geçiyor elime.
45 saat yerine 39 saat çalışıyorum.
senede bir hafta tatile gidebilmek için 2 aylık maaşıma kadar vermek zorunda kalıyordum.
şimdi türkiye uçak bileti 2500 euro, mallorca’da uçak ile birlikte 1 hafta tatil ise 2100 euro.
9 euro’luk biletle her hafta sonu köln, bonn, koblenz, frankfurt, stuttgart, darmstadt, mannheim, heidelberg, gezmediğim yer kalmadı.
oysa ki ülkemden iş için almanya’ya geldiğimde, kahve içmeye elim titrer olmuştu.
araba alsam 700 bin, ev alsam 2,5milyon… 30 bin maaşla 30 yıl bir ev ve arabaya çalışmam lazım.
hiç arkadaş ortamı falan da demeyin. her biri birer birer döküldüler. ev, araba borcu ödemekten, biri yemeğe çağıracak diye ödleri patlıyordu.
bitti gitti çok şükür.
başlığı açana da selamlarımı yolluyorum. kendi önünden ye lütfen…
sahibinden.com'daki her yeri dantelli ev
-
fotoğraftan anlaşıldığı üzere ev, oscar ödüllü oyuncu-emlakçı yalçın erdek isimli star tarafından satışa sunulmuştur. görsel
muhteşem yüzyıl
-
pargalı : size bir rus esintisi hazırladım hünkarım..
süleyman : pezevenklikte sınır tanımıyorsun pargalı..
ibrahim tatlıses
-
alın öve öve bitiremediğiniz ibrahim tatlıses aslında bu
ibo show'da tuğba ekinci'ye yavşayıp, ekinci "zorla numaranı vermeye kalktın orada çalıştığım müdüre de, sonra kovuldum ben o numarayı almadım diye, anlatıyım mı?" diye sorduğunda "yavv karıştırma kardeşim reklama gir" diye programı kesen,
yine ibo show'da hadise'ye "o iş nasıl gidiyor?" dedikten sonra seyircilerin önünde avucunu açıp yalayan, hadise'ye tekrar dönüp "senin bacını severim", "bu saatten sonra beni sevecek hali yok, şöhret olmuş, şöhret olmasa olurdu" diyen,
popstar türkiye'de avustralya'dan gelen kadın yarışmacıya önce asılıp, sonra yine başka bir yarışmacıyla beraber görünce, el ele tutuşma üzerinden namussuz ilan eden ve yarışmacı "el ele tutuşmadım ama tutuşsam bile sizi ilgilendirmez, el ele tutuşmak neki?" dedikten sonra "daha neler var diyorsun? hı? şey filmi mi çeviriyoruz burada?" çıkışı yapan,
yine popstar türkiye'de evli olduğunu bildiği, "eşin burda mı?" diye sorduğu yarışmacıyı "kocana olan aşkın nasıl? müziğin üstünde mi?" diye yoklayıp, yarışmacının ibrahim abi demesinden rahatsız olduktan sonra, "seni sevdik güzel kız" diyen,
yıldız tilbe'ye canlı yayında türkiye'nin önünde "seni pezevenklerin elinden aldım" çıkışı yapan ve 'kadın onurunun' aslında kendisi için hiç bir anlam ifade etmediğini kanıtlayan kişi.
dostlar, bunlar herkesin pür dikkat olduğu, tüm sosyal maskelerin takınıldığı kameralar önünde canlı yayınlarda yaşanan rezillikler. bir de kameraların ardında, ibrahim tatlıses'in özel ve iş hayatında, etrafında bulunan/bulunmak zorunda kalan kadınların yaşadığı muhtemel baskı ve tacizi düşünün. perihan savaş'a, derya tuna'ya, asena'ya ve nice kadınlara şiddet uygulayan, yere göğe sığdıramadığınız bu adam, en bayağı üslubuyla yıllarca tv'lerde gençlere kötü örnek olmuştur.
öööeeeeeeeaaaaaağğğğğğhhhhh
-
şimdi gördüğüm video.
yemin ediyorum çok az şeyi böyle zevkle izledim..
o korumaların acizliğini gördüm ya dünya gözüyle bu bile bana yeter..
şşş noldu la korumalar.!! bi tarafınız yemedi değil mi, protestoculara dokunmaya, bırak göz altına almayı, bırak ağzını kapatmayı, bırak iktirip kaktırmayı, elinle dokunamıyorsun bile..
elinden gelen sadece öööeeeeeeeaaaaaağğğğğğhhhhh diye bağırmak..
noldu yemedi di mi?
şu acizliğinizi görmek bile yetti bana. ahahahahhaha..
mehmet aydın'ın yat sefası
-
elde sensin dilde sen, gönüldesin baştasın;
escobarın dünyayı dolandırdığı yaştasın.
dizeleri ile selam gönderiyoruz buradan kendisine.
kurtlar vadisi
-
17 sene önce bugün * ilk bölümü yayınlanmış ve aslan akbey adına yazılı olan zarftaki şifrenin çözülmesi ile başlamış olan türk televizyon tarihinin efsane yapımı.
osman sınav yapımcılığında ve yine kendisinin ve mustafa şevki doğan yönetiminde, raci şaşmaz ve bahadır özdener'in senaryosunu yazdığı ve soner yalçın'ın konsept danışmanlığında ilk 2 senesini geçirmiş olan dizi, üçüncü senesinden itibaren yapımcı olarak raci şaşmaz, yönetmen olarak serdar akar ile yola devam etmiş, mustafa şevki doğan da osman sınav gibi 2.sezonun sonu itibariyle yollarını ayırmıştır.
dönemin ve zamanının bir çok önemli tiyatro ve seslendirme sanatçısını bünyesinde bulundurmuş, deyim yerindeyse bir çoğuna sanat hayatında ikinci baharı yaşatmıştır.
nihat nikerel (seyfo dayı), istemi betil (laz ziya), baykal saran (hüsrev ağa), nedim doğan (şeyhmus), tarık ünlüoğlu (testere necmi), sönmez atasoy (halil ibrahim kapar) gibi oyuncuları maalesef hayatta değildir.
hekimoğlu türküsü, asiye türküsü, bir fırtına tuttu bizi, elif türküsü, halil ibrahim ve tanrıdan diledim gibi bir sürü türküyü dillere de pelesenk etmiştir.
"kendi günü ve kendi saati" tabirini ilk kez bir dizi için ezberleten, perşembe akşamları sokakta insan bulunmamasına sebep olacak derecede tutkunları olan, süleyman çakır karakterinin arkasından cenaze namazı kılınması/gazeteye ilan verilmesi, çakır'ı vuran oyuncunun dayak yemesi, zafer ergin'in gittiği mekanlarda hesap ödeyemez duruma gelmesi, polisin bile operasyonu kurtlar vadisi saatine denk getirip yapması bakımından bir fenomen haline gelmiştir.
ekranda sadece 2.5 dakika olarak görülen ama çekimleri 10 saate yakın süren kumarhane baskını, laz ziya'nın testere necmi'ye kestiği racon, polat alemdar'ın cerrahpaşa kahvesi ziyareti, çakır'ın vurulması, hastaneye yetiştirilmesi ve bir bölüm süren ameliyatı sonunda ölümü, polat alemdar'ın türk ruleti oynaması, her bir sahnesi ayrı keyifli olan pala ve ekibi, breaking bad'den önce var olan abuzer ve erdal kömürcüaslan akbey ve karahanlı karşılaşması ve karahanlı'nın ömer baba'nın evine gitmesi gibi bir çok efsane sahnesi olan ve her seferinde ekrana kilitlemeyi başarabilen bir yapımdı.
iki önemli sahnesi de hep akıllarda merak uyandırıp, maalesef gerçekleşememiştir. 1.si, 30 yıldır aradığı oğlunun kendisini yok etmek amacıyla devlet tarafından yetiştirildiğini öğrenen baron ve en büyük düşmanının öz babası olduğunu öğrenen polat alemdar karşılaşması idi.
2.si ise, yıllarca "ölmedi" dediği ali candan'ın, aslında yıllarca yanında olan polat alemdar olduğunu öğrendikten sonra komaya girip, hayatını kaybeden elif eylül ile polat alemdar'ın karşılaşması idi.
17 değil, belki de 27 sene sonra da aynı şekilde merak edilip izlenecek belki de vadi. şanslıydık, spoiler vb. şeyleri hiç yemeden ekran başında öğreniyorduk. izlemeye de beklemeye de değiyordu. şahane bir yapımdı işte.
(bkz: iki kişinin bildiği sır değildir)
edit: çok fazla şey olunca atlanan şey de oluyor. türkülerden bahsettim ama müziklerinde gökhan kırdar imzası olduğunu unutmak çok ayıp oldu. sırf cendere için bile büyük takdir gösterilmesi gereken kırdar, müzikleriyle bir çok sahneyi çok çok yukarı çıkartmıştır.