hesabın var mı? giriş yap

  • telefondan kasıt "telefon numarası" sanırım. hemen kontrol ettim, benim numaramda cinaslı kafiye var. demek ki apaçinin önde gideni, fenerle yol göstereniyim :/

    bir buçuk sene sonra gelen edit: ben bu entry'i yazdığımda başlıktaki 20. entry falandı. geçen zamanda yazarların hepsi uçurulmuş.. sıra bende mi acaba :s

  • öncelikle kendisi bir insandı.
    10 ağustos 1927 tarihinde kilis'te doğdu.

    kendisi hakiki bir sanatçıydı.
    geleneksel türk tiyatrosunun en önemli isimlerindendi. ismail dümbüllü tarafından keşfedilmiş ve yetiştirilmiş biriydi. tuluat sanatının kurallarını ve kaidesini çok iyi öğrendiği için hemen her oyununda bunu kullanmıştı. ayrıca oyunlarının afişlerini kendisi tasarlar ve kendisi çizerdi.

    kendisi seyircisine saygılı bir tiyatrocuydu.
    hiçbir zaman seyircisine hakaret etmez, tam tersi onlara anlık şakalar yaparak seyirciyi de sahneye çekerdi. bir oyununun en başında "senede bir kere yalan söylerim" diyip, oyunun ortasında sahnede aniden durup tiyatro görevlisinin acil otopark duyurusu olduğunu söylemiş ve iki adet plaka anons etmişti. ayağa kalkan kişilere ise "bu senelik yalanım buydu" demişti. yine başka bir oyununda eli bacak arasında olan bir oyuncu arkadaşının eline tekme atmış "sahnede saygısızlık istemem" diyerek hem izleyiciyi güldürmüş hem de sahnede kısa bir eğitim vermişti.

    kendisi işini severek yapan bir yönetmendi.
    oyunlarında dekorların montajına, boyamasına, taşımasına bizzat katılırdı. "ben nejat uygur'um sadece oyunumu oynarım bu işi yapmam" demezdi.

    kendisi hicivde üstaddı.
    aman özal duymasın, cibali karakolu, hastane mı kestane mi, sizinki can da bizimki patlıcan mı gibi kült oyunlarında hem türk halkının bazı kötü davranışlarını hem de politika ve siyasetçileri eleştirmişti.

    kendisi çok iyi bir aile babasıydı.
    çocukları süheyl uygur ve behzat uygur 1990 yılında uygur tiyatrosunu kurduklarında "boynuz kulağı geçer" adlı bir oyun oynamalarını söylemişti. süheyl ve behzat uygur ise bu oyunu oynarken bir izleyicinin "boynuz kulağı nah geçer" demesini hala gururla anlatır. behzat uygur'un eşi hanımefendi hamile iken nejat uygur'a bir röportajında "torununuza sizin isminizin verilmesini ister misiniz?" diye soran gazeteciye "çok isterim" demişti. ardından behzat uygur oğlunun ismini nejat koymuştu. torunları ile arası son derece güzeldi. çocukları ile arasında evde baba oğul, sahnede usta çırak ilişkisi vardı. ikisini birbirine hiç karıştırmadı.

    kendisi vefalı bir dosttu.
    sadri alışık'ın mezarını ziyarete giden oğlu kerem alışık, babasının mezarının başında dua eden nejat uygur'u görmüştü. tarih sadri alışık'ın ölüm ya da doğum tarihi değildi.

    kendisi harika bir öğretmendi ve ustaydı.
    yılmaz erdoğan, rasim öztekin, bahri beyat, necip naşit özcan, çiçek dilligil, süheyl-behzat uygur ve ömründe en az bir tiyatro sahnesine çıkmış kişilere yol göstermişliği vardı. özellikle bkm kurulmasında maddi manevi desteği mevcuttu.

    kendisi mimik ve jest uzmanıydı.
    onunla aynı sahneyi paylaşan çoğu oyuncu oyun sırasında nejat uygur'un yüzüne bakamazdı. çünkü bakan oyuncular birkaç dakika gülerdi. ve en sevmediği şey sahnede laubalilikti.

    kendisi şahsına ait sözler ve replikler kullanırdı.
    - anlayanlar anlamayanlara anlatsın.
    - büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden, ortancaların alınlarından öperim.
    - halıya basma lan
    gibi dillerden düşmeyen replikleri vardı.

    nejat uygur böyle biriydi.
    insandı.
    gerçek sanatçıydı.
    saygılı bir oyuncuydu.
    işine aşık biriydi.
    hiciv üstadıydı.
    aile babasıydı.
    vefalı bir dosttu.
    öğretmendi.
    mimik ve jest uzmanıydı.
    kendine has replikleri vardı.

    ama en başta bir insandı işte.
    18 kasım 2013 günü vefat etti. çocuklarına duyguları sorulduğunda " biz hem nejat uygur'u hem de babamızı kaybettik" dediler ve tören boyunca bir daha konuşmadılar. şimdi ben ise haddim olmayarak nejat uygur'un vefatı ile sadece şunları söyleyebilirim:
    - her zümreden insanın hayranlık duyduğu bir oyuncuyu kaybettim.
    - levent kırca ile sona eren hiciv sanatının en önemli üyesini kaybettim.
    - bir öğretmenimi kaybettim.
    - ailecek hepimizi güldürebilen bir ustayı kaybettim.
    - çocukluğumu kaybettim çocukluğumu.

    ışıklar içinde uyu sevgili nejat uygur. senin bizi güldürmene ve birilerini eleştirmene ne kadar ihtiyacımız var bir bilsen?

  • lise son sınıfta, din dersi sınavı. kimse çalışmamış ve en ufak bir fikir sahibi değildir.

    "ebu suud, yazdığı bütün eserleri ................ adlı kitabında toplamıştır."

    cevap: the best of ebu suud.
    alınan not: 90.

  • --------------- genzo wakabayashi ----------------

    --- jun misugi - makoto soda - hikaru matsuyama ---

    --- taro misaki - tsubasa oozora - mamoru izawa ---

    kojiro hyuga - shun nitta - hajime taki - teppei kisugi

    alırsa bu 11 alır.

  • biri erkek olarak kalmayı tercih etmiş olsa da istanbul hanımefendisi kibarlığında iken, diğeri kadın olmayı tercih etmiş olmasına rağmen kasımpaşa külhanbeyi kabalığındadır.

  • teknolojik çözümlerle zararlarının minimuma indirilmesi amaçlanan felaketler. bilim adamları, nükleer sızıntılardan sonra radyoaktif maddelerin en çok hangi bölgelere dağılacağını tahmin edecek ve bu sayede etkili tahliye planlarının oluşturulmasına ve sızıntılara karşı insanların minimum zararla etkilenmesine zemin sağlayacak bir araç geliştirdiler. aşağıda bununla ilgili ayrıntılar mevcut.

    bir nükleer santral kazası meydana geldiğinde ve radyoaktif madde açığa çıktığında, çevredeki insanları mümkün olduğunca çabuk tahliye etmek hayati önem taşır. bununla birlikte, yayılan radyoaktif materyalin nereye yerleşeceğini hemen tahmin etmek zor olabilir ve bu da çok sayıda insanın rakyoaktiviteye maruz kalmasına neden olur.

    tokyo üniversitesinden bir araştırma ekibi tarafından yayınlanan yeni bir çalışmada bilim adamları bu zorluğun üstesinden gelmek için etkili yöntem ortaya koydular.

    ekip, yayılan radyoaktif materyalin 30 saat öncesinden nereye iniş yapacağını doğru bir şekilde tahmin edebilecek bir bilgisayar programı oluşturdu. bunun için rüzgar modellerine dayanan hava durumu tahminlerini kullandılar.

    bu araç, 2011 yılında fukushima daiichi nükleer santrali'nde gerçekleşene benzer bir başka nükleer kazanın meydana gelmesi durumunda tahliye planları ve diğer sağlık koruyucu önlemlerin kolayca uygulanmasını sağlayabilir. araştırma ekibi, radyoaktif emisyonların yol alacağı muhtemel rotayı tahmin etmek için önceki hava durumu modellerine ilişkin verileri işleyip kullanabilen, "machine learning" adı verilen yapay zeka formuna dayalı bir sistem oluşturdu.

    makalenin baş yazarı takao yoshikane'nin ağızından: "yeni araç ilk olarak belirli bir noktadan serbest bırakıldığında radyoaktivitenin nerede dağılacağını tahmin etmek için hava durumuyla ilgili çok sayıda verinin kullanılmasıyla eğitildi.". "daha sonraki testlerde, araç, saçılmanın yönünü en az % 85 doğrulukla tahmin edebildi. diğer yandan daha tahmin edilebilir ve kesin hava durumu modellerinin olduğu kış aylarında bu oran %95'e kadar yükseldi."

    bu yaklaşımın doğruluğunun 30 saati aşkın süre zarfında düşmemesi, afet senaryoları için son derece önemli. çünkü bu durum yetkililere en çok etkilenen bölgelerdeki tahliye planlarını düzenlemeye ve belirli alanlardainsanların taze ürün yemekten kaçınmak ve potasyum iyodür (radyoaktif sızıntılarda havadaki radyoaktif iyoda karşı korunmak için kullanılır) almak konusunda rehberlik etmek için zaman kazandırıyor ve bu da vücut tarafından alınan radyoaktif izotopların emilimini önemli ölçüde azaltıyor.

    ilgili bazı görseller:
    https://www.nature.com/…41598-018-27955-4/figures/1
    https://www.nature.com/…41598-018-27955-4/figures/2
    https://www.nature.com/…41598-018-27955-4/figures/3

    kaynaklar: https://www.nature.com/articles/s41598-018-27955-4
    https://www.sciencedaily.com/

  • dolar neden düştü ?

    en basit haliyle anlatmaya çalışalım.

    öncelikle kesin ve net bir kural var: faiz artarsa dolar (döviz) düşer, faiz düşerse dolar artar. 2+2 = 4 kadar kesin ve net bir denklemdir bu. fakat bu denklemde önemli bir varsayım var: ceteris paribus yani, diğer tüm değişkenler sabitse. türkiye'de elbette her şey çok değişken.

    senaryo1: faizdeki düşüşün etkisi diyelim ki dolarda 10 kuruş artışa neden olacaktı. fakat, bununla birlikte sözgelimi 20 kuruş düşüşe neden olacak kadar da devlet kurumları dolar sattı. şu an görünen en muhtemel senaryo bu. peki devlet neden böyle bir şey yapar ? çünkü şu an dünyanın en oynak paralarından biri türk lirası. her şey spekülasyon üzerine dönüyor. bir açıklamayla 5 kuruş düşüyor, bit tweetle 20 kuruş artıyor. böyle bir ortamda "dolar artıyor" imajı yaratmamak adına da dolar satılarak baskılanıyor. kısa vadede etkili ama uzun vadede patlaması muhtemel.

    senaryo2: türkiye'de aslında her şey çok iyi. enflasyon gerçekten açıklandığı gibi %15 ve düşüş eğiliminde. yatırımcılar bu ortamda faizlerin 500-600 puan indirilmesini bekliyordu ve bunu fiyatlamıştı. beklenenden az düştüğü için de dolar düştü. ülke ekonomisinin iyi gittiğine inanıyorsanız bu senaryoya da inanabilirsiniz.

    özet: faiz düşerse dolar artar. suni olarak baskıladıysanız orta ve uzun vadede artar. gerçekten üretimi artırdıysanız, ihracatı artırdıysanız, yatırımcı güvenini sağlamak için adaleti ve fikir özgürlüğünü tesis ettiyseniz diyecek sözüm yok. ancak bu koşullarda dolar reel olarak düşer.

  • kagit ustunde ligin en iyi kadrosu net olarak galatasaray'da.
    ama oynadigi berbat oyunu geciyorum.
    - bakiyorsunuz 4-5 oyuncusu sacini sariya-beyaza falan boyamis ki boyle takimlardan bir sey ciktigini gormedim.

    - dunya kadar para odedigi dunya yildizi carptirarak gol attiktan sonra,3 haftadir idmana bile cikamiyor, td'si "musait olursa oynatmak isterim" diyor.

    - bir digeri her hafta instagram kasarlarina yurumekle mesgul.

    - 10 numarasi oyundan cikarken kendi tribunlerine ana avrat kufrediyor.

    - babel gol attiktan sonra taraftarina "bos konusuyorsunuz" isareti yapiyor

    - takimin en iyisi haftalardir muslera

    - bjk macinda kaleyi ilk tutan sut 80'lerde

    - avrupa'da 24 mactir falan galibiyet yok. 3 cl macinda 0 gol

    ama tum bunlara ragmen terim imparator, fenerasyon ve fbjk bize karsi, tum kulupler birlesmis, hakemler bizi katlediyor bidi bidi.
    sirada albayrak'tan "sezon sonu elimizdeki belgeleri aciklayacagiz" aciklamasi var

  • yine ibretlik bir tespitle geliyorum. kendini değersiz bulan, sevilmeye değer bulmayan insanlar, belki de kaba bir tabirle aşağılık bulan insanlar; onlara değer veren biri karşılarına geldiğinde bilinçaltından “ben değersizim, o zaman bana değer veren insan da değersiz” yargısı çıkıyor. o yüzden fark etmeden de olsa o değer veren kişiye bok gibi davranıyorlar. yok yaa diyeceksiniz ama böyle. yapılmaması gereken şey.

  • "çabuk ve sıcak getirirseniz memnun oluruz" yazdım.
    adam çabuk ve sıcak getirip "memnun oldunuz mu?" diye sordu.

    dumur oldum.