hesabın var mı? giriş yap

  • televizyondan;

    muhabir; servet, gecen hafta magazin basınında cıkan resimlerin bayan hayranlarını oldukca üzdü.
    servet; sanmıyorum bayan hayranım oldugunu .

  • bir bölümünde sıdıka ve ruhsar'da mazhar'ın kız kardeşini oynayan abla adı neydi hatırlamıyorum beraberler.
    kız sıdıkaya yeni erkek arkadaşından bahseder.

    -ya bir görsen çocuk şöyle hede böyle hödö.

    + ee ne iş yapıyo?

    - baraj kaptanı

    +baraj kaptanı mı? o da ne ya?

    - ya işte maçlarda freekick atılacağı zaman kurulan barajın nereye nasıl kurulacağını belirleyen oyuncu kendisi

    -bundan önce de bir halay başıyla çıkmıştım

    + halay başı mı?

    - evet, e ne olacaktı, basit bir halay elemanıyla beraber olacak değildim ya.

  • çocuk merkezli aileler tarafından üretilen bir model.

    * doğum yeri, kütük şeysi, vatandaşlık vs. gibi detayları planlanır mümkünse yurtdışında falan doğurulur.
    * sonra yurda dönülür, boyu posu eksik kalmasın diye doktorlarla, diyetisyenlerle, hizmetçilerle, dadılarla büyütülür.
    * namı almış yürümüş kolejlerden birine kreşten sokulur, liseden çıkarılır.
    * namı almış yürümüş özel üniversitelerden en birincisine sokulur. zira diğerleri ona layık değildir. hele devlet üniversitelerinin hiç şansı yok.
    * asla yurtta falan okutulmaz.
    * mecburi hizmet, tayin gerektiren meslekleri tercih etmesine izin verilmez. doğuya falan asla gidemez.
    * koca arama yaşları gelene kadar saraydan ayrılmaz.
    * saray sabittir. kız eşşek kadar oluncaya dek şehir değiştirilmez, mümkünse hiç taşınılmaz. küçük yaşta sık sık okul değiştirmek, genç yaşta arkadaş çevresi değiştirmek vb. şeyler psikolojik minik travmalar yaratabilir diye prensesimiz korunur bu tip olaylardan.
    * çünkü "bizim kızımız biraz şeydir, o öyle şeyleri beceremez, yapamaz"... (evet, prenses yetiştiren bir aileden ben bunu duydum)
    * namı almış yürümüş şirketlerden birine sokulur. modaya uymak, kariyer havasına bürünmek lazım tabii...
    * yurtdışında masterla falan avunmak istiyorsa ona izin verilebilir. çünkü zaten orada yerleşik bi amca, bi teyze, bi kuzen, bi bişii vardır. ama prensesimiz sanki sap sap yaşıyormuş, kimseleri tanımıyormuş, kendi ayaklarının üstünde duruyormuş gibi havalara bürünür. (bkz: çaktırma pampa)
    * yaşadığı steril ortamda, yine prens gibi yetiştirilmiş bir erkekle tanışır ve evlenir. (ya da arkadaş vasıtası, aile çevresi ayaklarına bildiğin modern görücü usulü tanıştırılır, evlendirilir)
    * çocuk da yapar kariyer de... ama arada çocuklarını yetiştirmek için uzun molalar verir.
    * yeni prensler ve prensesler yetiştirir.
    vatana millete hayırlı olsun...

  • final macının gizli kahramanı degildir direkt vargas'la beraber kahramanıdır. mvp odulunu kırıssalar ayıp olmaz. sırbistan gibi bir takıma karsı %100 ile hucum etmek... tarifsiz ya. ustune blok yapmak, 2 metre boyuyla dublaj yapıp topları yerden kazımak, takımı ateslemek...
    zehra hep cok buyuk bir oyuncuydu, bizim takımımızın da yıldızıydı. acık net soyluyorum takımın en profesyoneli de odur. en kritik anda en dogru anda performansını arttırır. paniklemez, hep sogukkanlidir. bugun macta bacagının ne kadar sarılı oldugunu gordunuz mu? peki hep kronik bir omuz sakatlıgı ile mucadele ettigini, aslında solak oldugunu bunun orta oyuncu icin dezavantaj olmasından dolayı herkesden cok calısıp sahada sag elini kullanmayı sonradan ogrendigini biliyor musunuz?
    zehra'nın bende yeri ozel. asla hicbir seyin ve kisinin golgesinde kalmasına izin vermem :) tebrikler gunes gibi parlak kız. bu turnuvanın da en iyi orta oyuncusu sensin.

  • askerlikte kazinmis sacin yasak oldugundan bihaber acemi birligine teslim olan ilgili suserin yemekhanedeki ilk aksam yemeginde :
    astsubay- ne bu kafa boyle, hangi takimdansin sen ?
    beerdust- fenerbahce , siz ?

  • sevgili, seninle biz bir pergel gibiyiz
    iki basimiz var, bir tek bedenimiz
    nereye donersek donelim seninle
    nihayet basbasa verecek degil miyiz

  • aşık olduğum kızla evlenmek istedim. hem annem hem de babam karşı çıktı, annem üzüntüden hastanelere düştü, babam resti çekti evleneceksen beni hayatından sil dedi. sonra ne mi oldu? tek başıma düğüne gittim, tek başıma “erkek” tarafı olarak düğünümde buruk bulundum.

    zaman geçti, şimdi annem eşimin yanından ayrılmak istemiyor, çok güzel geçiniyorlar, özürler dilenildi, pişman olduklarını söylediler ama benim o dönemde yaşadığım kötü günlerin izleri hala kalbimde bir yara olarak kalacak.

    o dönemde akıl danıştığım kişilerse bana ne tavsiyede bulundular biliyor musunuz?

    -aman haaaa! anneni üzersen ömür boyu yüzün gülmez! sakın evlenme, o kızı bırak gitsin.

    o gün güçlü duramasam, aşık olduğum kızı kaybedecektim. şimdi hem annem hem de çok sevdiğim eşim var.

    o yüzden, duygularınızı, anne sütünün önemini, anne bedduası gibi konuları güzel aşmaya, en önemlisi de “cehalet gözyaşı görürseniz” daha da iradeli durmaya gücünüz yetmezse, hem eşiniz hem de anneniz tarafından ezilen bükülen biri olup çıkarsınız.

    dik durun.

  • 2015 genel seçimlerinde saray soytarısı kontenjanından milletvekilliği yolu yapmaya çalışan bir zatın kusmuğu.

    "yavuz bingöl, cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın berkin'in annesini yuhalatmasını 'insani bir şey' olarak nitelendirdi. hürriyet gazetesinden ahmet hakan'ın sorularını yanıtlayan bingöl, erdoğan'ı 'burada da tayyip bey'in duygusallığı rol oynuyor. sokaklarda ölmüş annesine küfredildiği zaman ertesi gün o da berkin elvan'ın annesini yuhalattı. bu çok insani bir şey...' sözleriyle savundu."

    http://ilerihaber.org/…gusal-yuhalatma-insani/6188/

    beklediği ilgiyi gördü sanırım:

    http://ilerihaber.org/…-bingole-tepki-yagiyor/6205/