hesabın var mı? giriş yap

  • yaşadığı şeyi meşrulastirmaya çalışan aşk kelebeklerine sesleniyorum burdan ben o kadindim çok masumdu bidibidi diyenlere sesleniyorum elimde olsa bunu gözlerinizin içine bakarak söylemeyi ne çok isterdim. hissettiğiniz yaşadığınız hiçbir şey o adamin evdeki çocuğu kadar masum değil. o kadin değil de o çocuk olmayi deneyin sizin babaniz sizinle geçireceği zamani size değilde başka bir kadina ayirsa babanizin sizinle gecirecegi vakitten çalsa! hiç mi akliniz ermiyor hiç mi dusunemiyorsunuz yaa hayatınızda duymadinizmi aşkı için herseyden vazgecen insan o adam sizi gerçekten sevse o adam adam gibi bi adam olsa karisini çocuğunu aldatarak size gelirmi ben başkasına aşık oldum bu evliligi sürdüremem senin çocuğumun gözüne baka baka baskasini düşünemem demezmi karisina ? adam gibi adam olsa çocuğunun riskini sizinle paylasirmi karisinin ütüledigi gömlekle size sarilirmi ? geçin bunlari biraz gerçekçi olun.

  • lise yılları, bir gün otobüse bindim bakırköy'den avcılar' a gidicem. bir baktım şoför bizim komşulardan biri. selam verdim, cüzdanı çıkarıp pasoyu gösterecektim.

    (yüzünde kıyak yapıyor ifadesiyle, bir de göz kırpıyor)

    - sok onu cebine sok sok.

  • zamana ayak uyduramayan eski kafalı insanların "madem bu işlere kafamız basmıyor, o zaman kafası basanların işine çomak sokalım" demesidir.

    tipik ortadoğulu kafası işte.

  • kişiyi mutsuzluğa iten sebebin çoğu zaman rastlantısal ve doğru olmayan düşünceler (otomatik düşünceler) olduğunu savunan bir terapi türüdür.terapinin amacı düşüncedeki hataları davranışa ve duyguya dönüşmeden ortadan kaldırmak ve kişiyi sağlıklı otomatik düşüncelerle baş başa bırakmaktır.ayrıca konu hakkında dr.aoron t. beck ve phd judith s. beck tarafından yazılan 'cognitive therapy basic and beyonds' adlı kitapta, düşünce hataları şu şekilde sıralanmıştır:

    1.ya hep ya da hiç düşünme(siyah ve beyaz, kutuplu, ikili düşünce olarak da adlandırılır): bir durumu süreklilik içinde görmek yerine sadece iki kategoride görmek.
    örneğin:"eğer tamamen başarılı değilsem başarısızım"
    2.felaketleştirme(falcılık olarak da adlandırılır): diğer daha olası sonuçları göz önüne almadan geleceği olumsuz olarak öngörürsünüz.
    örneğin:"o kadar üzgün olacağım ki bir parça bile iş yapamayacağım"
    3.olumluyu yok sayma veya değersizleştirme: kendinize olumlu yaşantıların, edimlerin ya da özelliklerin sayılmadığını söylersiniz.
    örneğin:"o projeyi iyi yaptım ama bu yeterli olduğum anlamına gelmez, sadece şanslıydım"
    4.duygusal düşünme(çıkarsama): bir şeyin doğru olması gerektiğini düşünürsünüz çünkü onu çok güçlü 'hissedersiniz'(aslında inanırsınız) ki aksi delilleri yok sayar ya da önemsemezsiniz.
    örneğin:"işte bür çok şeyi idare edecek düzeyde yaptığımı biliyorum ama hala bir başarısız olduğumu hissediyorum"
    5.etiketleme: kendinizin ve diğerlerinin üstüne o kadar felaket sonuçlara ulaştırmayacak daha gerçekçi kanıtları göz önüne almadan kalıcı, genel etiketler yapıtırmak.
    örneğin:"bir hiçim" " o çok kötüdür"
    6.büyütme/küçültme: kendinizi, başka bir kişiyi ya da durumu değerlendirirken nedensiz yere olumsuzu büyütür veya olumluyu küçültürsünüz.
    örneğin:"sıradan notlar almak benim ne kadar yetersiz bir kişi olduğumu gösterir.yüksek notlar almak benim zeki olduğum anlamına gelmez"
    7.zihinsel filtre(seçici soyutlama da denir): tüm tabloyu görmek yerine dikkatinizi olumsuz bir detaya yönlendirirsiniz.
    örneğin:"değerlendirilmemde bir tane düşük not aldım(birçok yüksek not da var) ki bu benim kötü bir iş çıkardığım anlamına gelir"
    8.zihin okuma: diğerlerinin ne düşündüklerini bildiğinize inanır ve diğer daha olası ihtimalleri göz önünde bulundurmazsınız.
    örneğin:"benim proje hakkında hiçbir şey bilmediğimi düşünüyor"
    9.aşırı genelleme: var olan durumun çok ötesine geçen kapsamlı sonuçlar çıkarırsınız.
    örneğin:"(toplantıda kendimi rahatsız hissettiğim için) arkadaş edinmeyi gerektirecek özellikler bende yok"
    10.kişiselleştirme: başkalarının sizin davranışlarınız yüzünden o şekilde davrandığını düşünürsünüz ve onların davranışları için daha olası sebepleri göz önüne almazsınız.
    örneğin:"tamirci bana ters konuştu çünkü yanlış bir şeyler yaptım"
    11.meli,malı, gerekli ifadeleri(mecburiyetler de denir): kendinizin ve başkalarının nasıl davranması gerektiği konusunda kesin, sabit düşünceleriniz olur ve bu beklentilerin karşılanmamasının olumsuzluğunu abartırsınız.
    örneğin:"hata yapmak felakettir.her zaman en iyiyi yapmalıyım."
    12.tünel bakışı: bir durumun sadece olumsuz yanlarını görürsünüz.
    örneğin:"oğlumun öğretmeni hiçbir şeyi düzgün yapamıyor.o kınayıcı ve duyarsız birisi ayrıca berbat bir eğitmen"

    not: copy paste değil el emeği.

  • muhattap olunması halinde çok pis dolandırılmaya sebep olan çağrıdır.

    efenim gerçek ve yaşanmış hikayemiz şöyle ; 40 yaşlarında yalnız yaşayan bir abimiz vardı hiç evlenmemiş. aynı işyerinde çalışıyorduk. biraz sefil bir hali vardı. fakirlik ve yalnızlık adamı bitirme noktasına getirmişti. günün birinde bu tip bir numaradan çağrı geldi bu abimize. tabii baştan bizim haberimiz yok. sürekli telefon elinde bunun.msj atıyor , konuşuyor yapıyor bir şeyler.merak ettik tabii ki 'ulan ne iş' dedik , sorduk.anlattı durumu ; bulgaristan'dan bir kız yanlışlıkla (!) kahramanımıza çağrı atmış , tanışmışlar , kız 28 yaşında adı reyhan'mış , bulgaristan'da mutlu değilmiş , maddi imkansızlıklardan dolayı orda kalmak zorundaymış , bu arada da bizim elemandan hoşlanmaya başlamış. dedik aga yerler seni bak dikkatli ol. o anda sanki namusuna sövmüşüz gibi 'hoyt ulan kıskanıyosunuz dimi' gibisinden çemkirdi. aradan 3-4 ay geçti , elemanımız bu süre içinde muhabbeti telefondan-internete taşıdı. duyuyoruz iş dışında hep internet kafede skype üzerinden bir hatunla görüşüyormuş. ama biz hep kıllanıyoruz durumdan. sonra birden bu telefonlar-internet kafe olayları şap diye kesildi. bizim aga'da bir mutsuzluk. soruyoruz söylemiyor. meğersem hatun türkiye'ye gelip bunla evlenmek istemiş fakat pasaport işlemleri için 5000 eu para ilazımmış. bizim şakir de sen çek bankadan krediyi , yatır hatuna yaklaşık 10 bin lira kadar parayı. gerisini anlatmıyorum.

    dikkatli olun.

  • - ulan ben de diyorum, sabah şirket tuvaletine giren kızların yerine çıkan bu ablalar kim?

    celal, 28, bilgi teknolojileri müdürlüğü

    - arkadaşım sabah alıyoruz başka, akşam bırakıyoruz başka. valla tanıyamıyorum yabancı mıdır çalışan mıdır..

    hüsamettin, 54, servis şoförü

  • kucuk goguslu bir kadin olduguna dair ipucudur. zira buyuk goguslu bir hatun sutyenini unutmaz .unutamaz

  • her ne kadar çıkış noktası newbie olsa da, newbie'yle arasında ufak bir nüans bulunan multiplayer oyun terimdir.

    şöyle ki;

    newbie herhangi bir şeye (online oyun olabilir, herhangi bir meslek olabilir, her şey olabilir) yeni başlamış, tecrübesiz demektir. noob ise tecrübesizden ziyade "yeteneksiz", "kazma", vb. aşağılamalar için kullanılır. gerçekten de ne her newbie noob'tur diye bi şey söylenebilir, ne de her noob newbie'dir diye bişey.

    birkaç misalle konumuzu zenginleştirelim:

    wow'dan tipik noob örnekleri:

    - heroic instance'ta petini aggressive'de unutup wipe'a neden olan ve bunu sürekli olarak yapan lvl70 hunter. (bi kere yapıp adam gibi özür dilese içim yanmaz, hatasız bi allah var)
    - soulstone resurrection'ı bulunan ama wipe durumunda güvenli bi yere kaçıp orda ölmeyi bir türlü beceremeyen veya kötü giden ve kurtarılması mümkün olmayan bi encounter'da ölünce soulstone'u gereksiz kullanıp hemen resslenerek tekrar ölen ve mezarlıktan geri koşmak zorunda kalan healer.
    - aşırı veya özel durumlar haricinde aggro tutamayan tank.
    - büyük oranda overheal yapan (bazı gerekli durumlar hariç) healer.
    - ota boka sırf kullanabiliyo diye need atan ninja.

    ayrıca nub, n00b, nab, vs. gibi kullanımlarının yanısıra bi arkadaş tarafından kullanılan ve duyulduğu zaman yere yıkma kapasitesine sahip "noobardinli" şeklinde söylenişlere de sahiptir.