ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ebru gündeş
-
kocasının zenginliğinden ve sürekli para saçmasından yorulduğum kadın.
o ne kıroluk yavaş be kardeşim.
abi 20şer küsür milyona iki tane yalı almak nedir, çırağan sarayı'nda doğum günü nedir lan? evinde yaparsın mumlarını üflersin, 3-5 sevdiğin sana saçma hediyeler verir ve dağılırsınız. saray ne kafayı mı yediniz?
edit: ana adamı içeri almışlar ule?
27 ocak 2015 sözlük tasarımının değişmesi
-
şükela ve çok kötü oylamalarının simgeleri pek hoşuma gitmeyendir.
edit:diğerleri hoş,güzel.
edit2: düzeltme.
esra elönü
-
konuşan türban. sadece türban da başvursa mecburen köşe verirlerdi, dönem o dönem çünkü.
edit: şeriata aykırı olmaması için bazı ifadeler yumuşatıldı
gece çişe kalkıp dönünce kendini yatakta görmek
-
işemenin değil sıctıginin resmidir.
eski türklerin anket sorularına cevapları
-
- hiç ummadığınız anda tanımadığınız bi kadın size çiçek verse ne yaparsınız ?
- kadın ney ?
- avrat yani..
- oğul veririm ona... tohum ekerim...
yiğit özgür karikatürleri diyalogları
-
doktor ile hasta arasında geçen diyalog..
- sırtınız cılk yara olmuş.
+ bu mu senin bilimsel açıklaman.
- cılk, yani chronic indepence local klorant.
+ ooo pardon.
- yaaa, löpçük gibi kaldın mı?
+ löpçük?
- lineer öbileyşın pört...
+ hassireleee..
instagram'ın zengin türk çocukları
-
sadece 1 (yazıyla bir) gün için babanın, o genç ellerdeki kredi kartını alması ile 36 bölümlük komedi-dram türk dizisi çıkarabilecek gençlerdir.
hiç komik olmayan komedyenler
-
(bkz: atalay demirci)
cicibebe paketinin üzerindeki çocuk
-
o çocuk ben olabilirdim.
sizi temin ederim..
5 buçuk kilo doğan bir bebektim ben, annem 46 kiloymuş bana hamile kalınca, 9. ayda 72 kilo olmuş. ağırlığının yarısından fazla kilo almış yani. 5 buçuk kilo ve 60 santimetre.. yumuk yumuk tombili bumbik, 1 kilo yanaklı bir bebekmişim.
ve beni yolda görenler ısırmadan muncurmadan bırakmıyorlarmış..
işte birgün beni yolda bir prodüktör görüyor, bostancı pazarında.
bu ne acaip bir çocuk, hemen getirin bana deneme çekimine alalım diyor anneme..
gidiyoruz çekime, ön eleme yapılıyor. çeyrek finaller, yarı finaller ben hepsinden mutlu ayırılıyorum.
mutlu ayrılıyorum dediğim, bir sürü cici bebe veriyolar, bol sütlü vitaminli.. besleyici bir şey aynı zamanda..
daha ne besleneceksem artık?
neyse..
son ikiye kalıyorum artık, final oynamak istiyorum zaten..
finaldeki rakibim geliyor, aman allahım o ne öyle?
bu çocuk türk değil ki!!
sarı saçlı maviş bir şey..
annem sinirleniyor, herkes çok inanmış bana, kıbrıstaki türk temsilciliğinden bile telefonlar yağmış, azerbeycan uyumamış bütün gece..
ama heyhat! bu çocuk, türk bile değil! bize benzemeyen 1000 kıymetli ya, ben anlıyormuş gibi ağlamaya başlıyorum. annem beni susturmaya çalışıyor. ancak sonucu biliyorum ben..
o çocuğu seçiyorlar! hiçbirimize benzemeyen o çocuğu..
ve yıllar sonra bu başlığı görüp iyice anlıyorum.
1-0 mağlup başlıyoruz biz bu hayata, hem mağlup başlıyoruz hem de her bebe gibi ağlıyoruz. bunda bir gariplik yok.
not: tüm milliyetçilik duygularımı kullandığım bu yazının tamamı gerçektir. cici bebe türk olsun!
kadınlar plajında üstsüz ve haşemalıların kavgası
-
bugun ustsuz guneslenenlere hallenecekler. yarin "bunun bikinisi cok kucuk, avucici kadar" diye kovacaklar. obur gun "hasemadan dizinin yukarsi gorundu aboooov" diye kovacaklar. bu isin matematigi, bunlarin sistematigi bu. hic sasmaz.