ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
murat dalkılıç merve boluğur evliliği
-
(bkz: ay çk ykşmışlar cnm yhaaa)
ben 7 ay diyorum.
çünkü aklıma, kendisine "6 ay ömrün kaldı" denilince doktorla "hadi be doktor, 7 ay olmaz mı, açıktan bi binlik çalışır" diye pazarlık eden kemal sunal geldi, allah rahmet eylesin.
lost
-
dizinin bel kemiği şu diyalogtur:
- neler oluyor?
- şimdi anlatamam. bana inanmalısın. dediğimi yap zamanımız yok.
karaterler arasında sıkça geçen bu konuşma aslında seyirci ve senaryo yazarları arasında da şu şekilde geçmektedir:
- neler oluyor?
-şimdi anlatamayız. bize inan çok güzel bağlayacağız. izlemeye devam et.
anne ve kızlarını yaya geçidinde ezen sürücü
-
şehir içinde 50, hatta okul bölgesinde 30 ile gittiğiniz için size sinirlenen, sizi tahrik eden ibnelerden birisi değilse ne olayım.
dükkanını 2.30'da kapatıp 5.30'da açan bakkal
-
ne zaman uyuduğu belli olmayan biyonik bakkaldır.
20 seneden beri gözlemlerim.
bir fiil, 365 gün bu şekilde çalışır.
arasıra, bazı bazı, oturdğu yerde uyukladığını gördüysemde, biri içeri girer girmez doğrulur.
ulan ben kafayı yicem, beni uykususuz bıraktı. sabah kalkıyorum bunun için bakıyorum. orada akşam uzatıyorum kafamı, bazı zaman 3'leri buluyor kapatması.
bir insan günde 2.5 saat uykuyla 20 seneden beri yaşar mı?
enyştayn mı bu amk.?
2 tane çocuğu var bide. ne ara o çocukları yaptı anlamış değilim.
edit; bir fiil değil bilfiilimiş..
yeter ulan debe editi; anladık bir fiil deil. siz büyük resme bakın? kimden ulan bu çocuklar?
debe editi; hepbirlikte bir fiil bi el atalım
(bkz: taşlıdere ilköğretim okulu yardım kampanyası)
haluk bilginer'in hiç efsane bir rolde oynamaması
-
(bkz: ihsan yıldırım)
madem debeye girdik pek az kisinin bildigi birseyi aciklayayim bu dizi * ile ilgili.
bu dizi orjinal karakterlere sahip degildir.
dizi jefferson ailesinin turk versiyonudur.
o dizide jef jefferson vardir o da kuru temizleme isi yapar ve dukkanlari vardir. burda ayni sey ihsan yildirimda vardir.
o dizide jef jeffersan siyahi, kisa boylu, zayiftir; komsusu beyaz, sisman, uzun boylu arkadasi ile kapisirlar hep. burda da ihsan yildirim, yunan asilli kilolu uzun boylu komsusu ile kapisir.
ilkokul ikide iken izlerdim jefforsan ailesini.
aklimda kalmis dizi.
dizide haluk bilginer efsane oyunculuk gostermistir. en az jef jefferson kadar ustaca oynamistir. hatta jeffersonun oglu, tatli hayattaki basarin(emre altug) siyahi versiyonudur.
ornek: https://m.youtube.com/watch?v=blw2mgzmefm
bi de debecilere gelen ricalar:
(bkz: sehit kutuphaneleri)(bkz: minik ilaydaya yardim kampanyasi)
tıp fakültesinde okumayanların zeka seviyesi
kavga ederken altına sıçan kız
-
beyazlidan beklerken siyahlidan cikmasi buyuk supriz oldu ama..
zinanın sebebi kız çocuklarının okula gitmesidir
-
"ey kahraman türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın." demiş bir atanın, içi rahat bir şekilde geleceği emanet ettiği gençler olarak, ilkelerini, düşüncelerini, fikirlerini savunamamış olmaktan bir kez daha utanç duymamı sağlayan yobaz söylemi.
her partiye bir şişe perwoll siyah sihir'le gitmek
-
dünyanın en mantıklı işi. biri olur da "bu gömlek niye böyle siyah aman ne güzel" derse eğer lapsss diye çıkarıp şaşırtırsın herkesi. normal. evet.
atatürk posterini indirmeyen trabzonlu
-
trabzonlu ali sait yılmaz, yaklaşık 20 yıldır yenimahalle incirlik camii yaşatma derneği başkanlığı yapıyor.
her milli bayramda camiye türk bayrağı astıklarını söyleyen yılmaz, 29 ağustos akşamı zafer bayramı için cami duvarına atatürk posteri de astı. ama 30 ağustos sabahı yılmaz'a müftülükten “o resmi kaldırın” telefonu geldi.
iki kez arandığını anlatan yılmaz, “indirmiyorum” dedi, 30 ağustos boyunca bayrak ve atatürk posteri cami duvarında asılı kaldı. yılmaz, olayı şöyle aktardı:
“atatürk bayrağımız bugüne kadar yoktu. bir arkadaşımdan 30 ağustos için ödünç aldım. 30 ağustos'ta önce cami imamını aramışlar. sonra ben il müftülüğü'nün telefonundan arandım. müdür olduğunu söyleyen kişi ‘o resmi kaldır' dedi. ‘hangi resmi?' diye sordum. atatürk denilmedi, ismini dahi söylemediler. ben de ‘kaldırmam' dedim. saat 19.00 gibi trabzon müftü yardımcısı olduğunu söyleyen bir kişi, özel cep telefonundan aradı. ‘o resmi kaldırın. bayrak dursun orada. yola asın o resmi de' dedi. ‘neden?' diye sordum. ‘bayrak bizim simgemiz' dedi. ‘atatürk bizim kurtarıcımız, cumhuriyet'in kurtarıcısı' dedim. bana ‘terbiyesizlik yapma' dedi.”
kaynak~