hesabın var mı? giriş yap

  • bugün tanıdık bir a101 çalışanından da duydum, bana yakındı. artık 7:30 da başlamak üzere 13 saat çalıştığını söyledi. bunun için ek ücret de almıyorlarmış. vatandaşın alın teri kutsaldır, işverenleri çalışanlarının seslerine kulak vermeye davet ediyorum.

  • bir gemici gec vakit küçük bir otele gelmis. yer olup olmadigini sormus:
    - hiç boş yerim yok bu gece, demis otelci.
    gerçi iki kisilik bir odada tek yatagim var ancak pek tavsiye etmem.. cunku oteki yatakta bizim komi kalıyor, feci horlar kendisi.
    - ziyani yok, demis gemici, verin bana o yatagi..
    ertesi sabah gemici hesabi odemeye geldiğinde otelci sormus:
    - nasil uyuyabildiniz mi?
    - cok guzel uyudum.
    - yaninizdaki horlamadi mi hiç?
    - hic horlamadi.
    - ama nasil olur?!
    - odaya girince yanagindan "merhaba guzel cocuk" diye bir makas aldim, sabaha kadar gozlerini kirpmadan yatakta oturdu.
    - ...

  • babamla birlikte ne zaman misafirlikten dönmek üzere arabaya binsek beni strese sokan kornadır. en az 50 kere "korna çal" der babam. bir defa inat ettim çalmadım, neredeyse geri dönüp özür dileyecekti adamdan. babacığım az önce vedalaştın, sarıldınız öpüştünüz, bin tane iyi dilekte bulundunuz birbirinize bu korna olmasa ne olur dedim ama anlatamadım arkadaş. o korna çalınacak, yoksa orada seni ayakta bekleyen adama edepsizlik olur diyor. örf adet desen, gelenek desen şunun şurasında kaç senedir arabaya biniyoruz ki yahu. yoksa eski türkler ayrılırken at kişnetiyorlardı da ordan mı kaldı acaba.

  • feminizmi yasam bicimi haline getirirsiniz... kısacık saclarınız yoksa da maskülen hareketleriniz, kadınsı tavırlara karşı gıcığınız vardır...

    bir erkekle yemege cıktıgınızda hesabınızın onun tarafından ödenmesi sizi deli eder. "saat gec oldu evine bırakayım seni" cümlesini duydugunuzda siniriniz tepenize cıkar. kücük kız cocugu muamelesi görmekten nefret edersiniz. size göre, siz diger kadınlardan farklısınızdır... cünkü digerleri, diger kadınlar, onlar, gece gec saatlerde eve bırakılmaktan hoslanırlar. hatta "odana gir pencereden bana el salla" diyen bi erkek beyaz atlı prensleridir.

    birgün karsınıza o cıktığınga hayatınızdaki tüm kavramlar tepetaklak oluverir. cok da tenha olmayan bir sokaktan geçerken "tekin degil buralar, istersen koluma gir" dediginde hayatınızda ilk defa bir erkegin sizi koruyan tavrı hoşunuza gider. sizi taksiye bindirdiginde taksinin plakasını alması sizi rahatsız etmedigi gibi icinizi garip bir güven duygusu kaplar. eskiden eve sağsalim gittiğini haber vermek, erkek arkadasa, hatta erkek egemen topluma hesap veriyor olmak kategorisine girerken artık sırf onun sesini duymak icin bile yapılabilecek birseydir.

    kısacası, siz de artık o hep elestirdiginiz sıradan kadınlardan, sıradan insanlardan oldugunuzu fark edersiniz. sadece acıga cıkması biraz uzun zaman almıstır. sadece bu kadar sevebileceginiz biri gec cıkmıstır karsınıza...

    gün olup, kırık kalbinizi elinize alıp cekip gitseniz bile ona tesekkürü borc bilirsiniz.
    "saol sevgilim, bana sıradan biri oldugumu fark ettirdigin icin..."

  • bir kaç yıl önce(2018 veya 2019 hatırlayamadım tam) , gecici olarak istanbul anadolu yakasında bir benzlikte pompacılık yapıyordum. biraz mental açıdan kötü dönemlerimdi. neyse

    bir gün ümit bey geldi.kibar bir şekilde hal hatır sorup, istediği miktarı söyleyip markete yöneldi. açık kahve(veya koyu lacivert ) rengiydi sanırım, bir bmw ile gelmişti. verdim benzinini, beklemeye koyuldum.

    hava buz gibi. ellerim donmuş. ümit bey karşıdan geliyor. elinde, starbucks makinesinden alınmış koca boy kahve. yüzünde bir gülümse ile bana uzattı ve "afiyet olsun" dedi..

    uzun zamandır düşünürüm. o kahveyi benim için mi almıştın ümit bey, yoksa tadını beğenmeyip de, çöpe gitmesin bari deyip mi verdin bana :)))))

    her durumda da klass bir insan. o an beni çok mutlu etmişti.işi rast gitsin...kahve + mütevazililiği

    not : o makineyi her gün görür, bazen canım ceker ama kazandığım paraya göre lüks kaldığından almazdım hiç. sizin sayenizde ilk kez o gün içmiş bulundum :)

    edit : ümit bey twitterda bir yazarımıza cevap vermiş entry e dair : "bunun redbull, kola, dondurma, bisküvi versiyonlarını da duyabilirsiniz. insanların enerjisi ve iletişimleriyle alakalı biraz anlık gelişen rutin refleksime dönüştü sanırım"

    edit : sene eklendi.

    edit: tamam arkadaşlar. en güçlü ihtimaller. 1.bana aldı 2.aslında kendine aldı ama beni görünce içinden bana vermek geldi o an. :) ya önemli değil. o an çok mutlu olmuştum.

  • kızlar, aferin size.

    söyledikleriniz doğru olabilir, yanlış olabilir. gösterdiğiniz duruş ümitlendirdi beni.

    bir müslüman olarak ben de bu din tacirlerinden bıktım usandım.

    “müslüman mıyız”, “domuz eti tüketiyor muyuz” bilmem ne. terbiyesiz herif.

    senin tebliğine kaldık sanki. tebliğ ediyormuş. çeneni kapatıp, defolup gidersen müslüman sayısında yeterli artış olacaktır, merak etme sen, işine bak.

    aferin kızlar.

  • boş yapmaması gereken dayıdır. önümüzdeki seçimlere kadar hakkın rahmetine kavuşması dileğiyle.

  • tanımı mühendisçe yazarsam şöyle demeliyim:

    düzgün torkla sıkılmayan kuyruk rotoru pallerinin bağlantı noktalarından kopmasının ardından fırlayan parçaların ana rotor pallerine vurması ile aynı anda kuyruk rotoru koptuğundan ötürü ana rotorun doğal bir açısal momentum ile aniden kabini döndürmesi sonucu emniyet kemeri bağlı olmayan kullanıcının helikopter kabinine çarpmasıyla gerçekleşen üzücü bir hadise.

    yılların helikopter bakımcısı moduna geçersem; helikopter riskli araçtır gençler. özellikle dönen parçaların sabitlemesinin düzgün torkla yani sıkma kuvveti ile yapılması gerekir. bu tork işlemi belirli güce ayarlanmış torkmetreler (örnek) ile yapılır. bu aletlerin her belli periyotlarda kalibrasyonu olur. eğer düzgün torklama olmazsa bu şekilde kazalar kolayca gerçekleşir.

    ayrıca ana rotor'un pallerine bakarsanız aşırı bir dengesizlik ve salınım görüyorsunuz. kaza geliyorum demiş. kuyruk rotoru kopmasaydı eninde sonunda o ana rotora aşırı sarsıntıdan bir şeyler olurdu.

    netice şudur; mühendislik tarihi kanla yazılmıştır. ben evde hidrojenle çalışan motor yaptım, okulda güneş enerjili uçak icat ettim, jet motoru nedir ya vikipedyaya baka baka yaparız demek olmaz.

    edit büdüt: konuyu hiç bilmeyenlere mühendisçe yazarak "cıvataları sıksaydı kaza olmazdı" anafikrini anlatabildiğime göre sanırım güzel bir entari yazmışım. hayırlı forumlar *

  • yine atatürk'ün sebep olduğu bir başka facia. mezar taşlarını okuyamaz hale geldik, yarım metrelik boyumuzla dedelerimizin mezarlarına yetişemedik on yıllar boyu!

    sonra uzun adam geldi, o uzun olunca biz de uzun sayıldık ve ayrıca adam çok müslüman dolayısıyla dünya lideri ve oyları hak ederken hırsızlık yapmasına göz yummalıyız çünkü o müslüman ve uzun ve dünyanın en lider lideri.

    tanım: orijinali yinyangyo'ya ait olan espri. ben sadece başlığı doldurdum.