hesabın var mı? giriş yap

  • basketbol izleyicisi olamayanların komik duruma düştüğü karar. bilmeden yorum yapmak çok kolay.

    pek konuşulmuyor ama milli takımların en elit oyuncuları nba'de oynuyor. asıl problem orada olacak. ispanya milli takımında 4 ya da 5 oyuncu ancak gelebilir. sırbistan da belki daha az. bizim milli takımda geleceğimiz dediğimiz cedi ve furkan gelemez, bu sene oynamayan ersan gelemez, iyileşse ömer gelemez. valla uşak sportif gibi kadroyla ben milli takımları izlemek istemem. ne ispanya ne slovenya ne sırbistan ne bizimkiler..

    eğer euroleague ve nba oyuncuları kabul etse yani hiçbir sorun çıkmasa fenerbahçe'nin fikstürü şöyle olacaktı, bir kısmı yani:

    15 kasım 2017 -- fenerbahçe doğuş - olympiakos
    17 kasım 2017 -- cska moskova - fenerbahçe doğuş
    19 kasım 2017 -- eskişehir basket - fenerbahçe doğuş
    23 kasım 2017 -- türkiye - letonya
    24 kasım 2017 -- fenerbahçe doğuş - khimki
    26 kasım 2017 -- ukrayna - türkiye
    28 kasım 2017 -- fenerbahçe doğuş - d.i. büyükçekmece
    30 kasım 2017 -- saski baskonia - fenerbahçe doğuş

    bu ne lan?

  • zamanında üç kere başa dönüp tekrardan bütün bölümlerini izlediğim türk televizyon tarihinin efsane lise dizisi. bu dizide yer alan pek çok insan şu an herkes tarafından bilinen oyuncular. yalnız ozan güven'den sonra başrol olarak seçilen oyuncu bir türlü büyük yapımlarda yer alamadı. * daha çok kliplerden hatırlıyorum kendisini. oyunculuğu iyidir kötüdür bilemem ama hatırladığım kadarıyla ses tonu kötüydü. jenerik müziği de ayrı güzeldir bu dizinin.

  • sanat eseri gibi yaratık. hayran kitlesinin bu kadar geniş olma sebebi de her hareketinin estetik içeriyor olması bence. mesela hayvan kapıdan dışarı çıkmıyor, zarif bir s harfi çizerek dışarı akıyor. kucağınızdan kalkmıyor, zıplayıp yay çizerek gidiyor. kendini temizlerken bile balerinlere taş çıkaran hareketler yapıyor. ve bunu görebileceğiniz en tombik olanları yapıyor. otur gösteri izler gibi izle hayvanı bütün gün.

  • bazen sonuçları düşünülenden çok farklı olabilen görüşme.
    çok rahat ve beklentisiz olunca, özgüveni fazla ve iş bitirici bir görüntün mü oluyor nedir bilmiyorum ama şu anki iş için görüşmeye geldiğimde hali hazırda başka bir yerle anlaşmak üzereydim. ve çok rahattım.
    ben değil de sanki onlar giriyordu görüşmeye. ‘’iş beni tatmin eder mi, parası iyi mi, çalışma saatleri insani mi’’ gibi kıvırmadan ve net sorular sordum. sonra pazarlık başlayınca, kusura bakmayın ben bu paraya çalışamam dedim, çıktım.
    ardından defalarca aradılar ve beni ikna ettiler. parası anlaştığım diğer yere denk getirilince ve artı olarak evime yürüme mesafesinde olunca hayır demek aptallık olacaktı.
    ve işe başladıktan sonra bana söylenen ‘’rahatlığım ve mantıklı sorular sormam’’ sebebiyle tercih edildiğimdi.
    ben de ‘’kimin kimi tercih ettiğini tartışılır’’diyerek kovulma yolundaki ilk salaklığımı yaptım. ama şaka yaptığımı sanarak güldüler. ‘’bir de espri yeteneği iyi, ehiehihi’’ diye söylenerek gittiler.
    deliler.

  • evet görüyorum ki algı operasyonu başarılı olmuş.

    söz konusu olan zam; memurun 3 senede ufak ufak alacağı zamdır.

    *memur en son temmuz'da yüzde 3 zam almıştır. o da bir ay içinde enflasyona yenik düşmüştür. (aslında memur son 20 senede hiç zam almamıştır hep enflasyona yenik düşüp enflasyon farkı almıştır.)

    ** adamlar işini biliyor.
    doktora 5 bin, diyorlar.
    öğretmene 2 bin, diyorlar.
    memura yüzde 35, diyorlar.

    vatandaş da bunların gerçek olduğuna inanıp bu meslek gruplarına karşı gereksiz kıskançlık ve düşmanlık besliyor.