hesabın var mı? giriş yap

  • özet:

    - türbanlı bacımız tırnaklarını yaptırmaya giderken yanında oturan kızla dedikodu yapmış.

    - dedikodu yaparken konuştuğu çocuğun fotoğrafını instagram'dan göstermiş.

    - fotoğrafını gösterdiği kız, çocuğa yürümüş ve çocuğu kapmış.

    burası şokomelli, çocuk 28 yaşındaymış. bu detayı unutmayacakmışsınız.

    edit: burnuna kadar ruj süren birini ilk kez gördüm.
    edit2: 28 detayını soranlar için tekrar izledim videoyu. diğer kız 28 detayıyla yürümüş, olgun erkeklerden hoşlanıyorum vs. gibisinden. daha da beni bu başlığa döndürmeyin manyak herifler.

  • tarihte gerçekleşen ilk online alışveriş olarak anılabilecek birkaç alışveriş vardır. bunlardan hangisinin ilk online alışveriş olduğuna karar vermek online alışverişi nasıl tanımladığınıza bağlıdır.

    shopify'ın iddiasına göre ilk internet alışverişi 1971-1972 yıllarında stanford university ve mit öğrencileri arasında arpanet üzerinden gerçekleşen hint keneviri satışıdır.

    ancak bu işlem e-ticaretin tüm gereklilerini karşılamamaktadır. her şeyden önce illegaldir ve para çevrimiçi olarak aktarılmamıştır. internetten yapılan ilk alışveriş olmak yerine ilk alım anlaşması olarak adlandırmak daha uygundur.

    şirket ayrıca 72 yaşındaki jane snowball'un 1984 yılında, mahalle bakkalından margarin, yumurta ve mısır gevreği sipariş etmek için televizyonu üzerinden sipariş vermesini sağlayan videotex adlı cihaz ile yaptığı alışverişi ilk online alışveriş örneği olarak vermektedir.

    snowball, ürünlerin ödemesini yine nakit olarak yaptığı için maalesef bu satış da tam anlamıyla ilk online alışveriş olma koşullarını sağlayamamıştır.

    benzer nedenlerle 1974 yılında donald sherman'ın sipariş vermek için bir pizzacıyı aramasına yardımcı olan konuşan bilgisayar aracılığı ile gerçekleştirdiği alışveriş de bu koşulları sağlamamaktadır. bilgisayar aracılığı ile verilmiş ilk sipariş olabilir mi? belki.

    bugünkü anlamı ile online alışverişin ilk örneğini gerçekleştirme şerefi 1994 yılında netmarket adlı web sitesini oluşturan dan kohn'a gitmiştir. new york times'daki habere göre, dan kohn, 11 ağustos 1994'de philadelphia'daki bir arkadaşına sting'in "ten summoner's tales" cd'sini satışını gerçekleştirmiştir. arkadaşı 12.48 dolarlık ücrete ek olarak nakliye ücreti ödemesini gerçekleştirmek için kredi kartı numarasını veri şifreleme yazılımı kullanarak kendisine iletmiştir. cd'yi ise abd posta servisi* aracılığı ile göndermiştir.
    görsel

    the new york times'daki rapora rağmen, cnet'deki haberde "the internet shopping network" adlı başka bir web sitesinin bu cd'nin satışından yaklaşık bir ay önce online olarak bilgisayar parçaları satmaya başladığı iddia edilmiştir.

    bugün bu ürünlerin tamamına internet üzerinden erişebildiğiniz gibi kapıda ödeme, online ödeme, mağazada teslimat gibi opsiyonlar da online alışveriş olarak kabul edilmektedir. hangisinin ilk alışveriş olduğuna karar vermek tamamen size kalmış.

    kaynak: smithsonian maggazine - history daily

  • bu zihniyet yüzünden hiçbir şey kaldırılmaz. ötv kalksa ödeyenler enayi mi? kyk borçları silinse ödeyenler enayi mi? ben ödediysem herkes ödeyecek kafasındalar.

    gümrük vergisi kalksa ben o kadar ödedim siz de ödeyeceksiniz der.

    ne yapalım şimdi biri ödedi diye bundan sonra yüzyıllar boyunca herkes ödeyecek mi?

    bırakın sizden sonra nesil rahat etsin. ben de ödedim kyk borcumu keşke kaldırsalar. ben de ötv ile araç aldım keşke kalksa ötv.

  • radyoloji uzmanının radyoloji teknikeriyle arasında 1000 lira maaş farkı mevcut. böyle giderse mr çekecek cihaz olacak fakat mr yorumlayacak doktor kalmayacak. hem de çok değil 1-2 seneye bunlar olacak.

    edit: sevgili arkadaşlar. hiçbir mesleği hiç kimsenin yaptığı işi kötülemiyorum. ne de felaket tellallığı yapıyorum. yarının gelişi bugünden bellidir. bugün mhrsden randevu almanın imkansızlaştığını hepimiz biliyoruz. teknikerin yanlış çekimi sebepli eksik yapılan bir radyoloji yorumunun cezasını radyoloji doktoru çekiyor. kim bin lira farkla böyle bir riske girer.

  • bazen bir arkadaş, bazen misafirliğe gelen birinin çocuğu. bunu soranlar hiç değişmez. önce hunharca bilgisayar açılır, ama bir engel var. bilgisayara adam şifre koymuş. derhal o soru gelir ''ya bunun şifresi ne'' ?

    ulan dallama şifresini söyleyecek olsam şifre koymam zaten. belli ki bilgisayarımın kurcalanmasını istemiyorum. baktın şifre var açamıyorsun, geri kapat. bu ne yüzsüzlük ?

  • iyi yapmışlar. hatta az bile yapmışlar. adamlar soykırıma uğrarken geç de olsa bir tek amerika devreye girmişti. müslüman dünyası kılını bile kıpırdatmamıştı. kadın, çoluk çocuk tecavüze uğrayıp, katledilirken nerdeydi bu araplar? bosnalılar şimdi vefa borçlarını ödemişler. onu bile çekinerek yapmışlar. o yüzden eleştirmeye kimsenin hakkı yok. o travmaları yaşamayan bilemez. tabi sonuçta trump'ın da rezil olması ayrı bir güzellik.

  • kadının %100 haklı olduğu durumdur.

    sizce iş gücü maliyeti ürüne yansımayacak mı?

    deniz zeyrek bundan üretici şikayetçi mi demiş üreticinin tuzu kuru kardeşim umrunda olur mu işçinin maaşını %40 arttırsa ürüne %70 zam yapar işine bakar.

    laf olsun torba dolsun diye atılmış bir tweet ve üzerine bunu entryleştiren bir yazar olması bile komik

    ekleme: başlığı açan şahıs şöyle bir entry daha girmiş başlığa #131090409 bilal'e anlatır gibi yazıyım.

    biz kimsenin maaşına zam gelmesin demiyoruz, nevşin hanım da aynı şekilde. bizim dediğimiz sistem ve düzen öyle bir batış batmış ki maaşa gelen zam misliyle yine o maaşı alana girecek. bu sefer 2800 lira maaşla aldığı şeyleri 5000 lirayla alacak yani emeği değer kazanmayacak. kadın maaşa zam yapmakla mı kurtulacak bu ülke tek sıkıntı maaşların düşük olması mı yoksa o maaşlar niye gün geçtikçe azalıyor köklü bir çözüm bulunmalı diyor asıl ama senin gibilere her şeyi kelimesi kelimesine anlatmak gerektiği için anlamıyorsunuz.