hesabın var mı? giriş yap

  • savarona'nın atatürk'ün şahsi malı değil cumhurbaşkanlığı yatı olduğunu, yani atatürk'ün ölümünden sonra devletin mülkiyetinde kaldığını; "gemicikler"in ise birilerinin şahsi malı olduğunu bilmeyen zavallıları bir an için bile olsa mutlu eden kemalisttir.

  • 1966'da brezilya'da meydana gelen tuhaf ve açıklanamayan bir olay: kurşun maskeler vakası!

    20 ağustos 1966'da uçurtma uçuran genç bir çocuk, brezilya'nın rio de janeiro kentindeki vintém tepesi'nde miguel josé viana ve manuel pereira da cruz'un cansız bedenlerini buldu. her iki adam da resmi kıyafetler ve güneş gözlüğüne benzeyen maskeler giymiş halde yan yana yatıyordu.

    merhumların taktığı tuhaf maskeler nedeniyle "kurşun maskeler davası" olarak bilinen olayda, yapılan detaylı otopsilerde herhangi bir travma, fiziksel mücadele ya da şiddet izine rastlanmadı. biyolojik sistemlerinde herhangi bir zehirli madde bulunmadı ve ölüm nedenleri resmi olarak belirlenmemiş olarak kaldı.

    araştırmacılar cesetlerin yakınında boş bir su şişesi ve iki ıslak havlunun yanı sıra şifreli bir mesajın bulunduğu bir not defteri keşfetti: ilk sayfada elektronik malzemelerin ve yedek parçaların bir listesi vardı, ikinci sayfada "pazar günü, yemekten sonra bir tablet; pazartesi, sabahları aç karnına bir tablet; salı günü bir tablet yemekten sonra; çarşamba günü yatmadan önce bir tablet" yazıyordu. üçüncü ve en gizemli sayfa ise "16:30'da belirlenen yerde ol. 18:30'da kapsülü yuttuktan sonra etki sona erene kadar metalleri koru ve maske sinyalini bekleyin."

    mesajda bir buluşma zamanı, kapsüllerin yutulması ve kurşun maskelerin kullanılması belirtilirken, merhumların bu maskeleri neden ve hangi amaçla taktıkları hala bilinmemektedir ve bu gizemli olay hakkında çeşitli teorilerin ortaya çıkmasına yol açtı: gizli bir ritüele veya dini törene katıldıkları, psişik güçler denedikleri, dünya dışı varlıklarla iletişim kurmaya çalıştıkları, merkezi sinir ve beyin sistemini değiştirerek algıda, ruh halinde değişikliklere neden olan psikotropik madde testi uyguladıkları veya yasadışı faaliyetlere ya da gizli bir toplantıya katıldıkları teorileri üretildi.

    yerel yetkililerin soruşturmalarına rağmen çözülemeyen dava, komplo teorisyenlerinin ve çözülmemiş gizemlerle ilgilenenlerin dikkatini çekmeye devam ederken, viana ve pereira da cruz'un ölümlerinin ardındaki sır perdesi bir gizem olmaya devam etmektedir.

  • son zamanlarda artık iyice midemi bulandırmaya başladı bu dikey mimari. yeni bir ofis arıyorum maliyet düşürmek için, malum devir tasarruf devri artık, çok para dönemi bitti.

    markalarıda vererek konuşacağım, şehrin göbeğine 30 katın üzerinde binalar yapıp insanları sardalya kutularına yerleştirip, milyon tl lere bu daireleri satmak... gördükçe üzülüyorum. ritim istanbulda 1+0, 30 metre kare daire var. kirası 1100 tl. 30 metre kare arkadaşlar, bu dairenin içinde fırın var ocak var tuvalet var. yani yatak koyduğunuzda yürüyecek yeriniz yok ve yaşam alanı diye nerdeyse asgari ücret fiyatına kiralanıyor. projedeki havuzlar terasta, aşağıya full avm yapmışlar, havuzlar ondan terastaymış, yer kalmamış... binden fazla daire yapıyorsun, yeşil alan sıfır, havuza yer kalmıyor...

    yeni nesil liseler... e-5 kenarındalar, basket sahaları terasta. çocuklar camlardan e-5 i izliyor, koşup oynayacakları bir bahçeleri yok.

    balkon dönemi bitti. zaten 40. katta balkon olsa ne olur, olmasa ne olur? hayır koca türkiyede arazimi bitti? singapurda yer yok da dikey çıktı adamlar, çinde nüfus fazlada istiflediler insanları... bizim derdimiz neydi? neden 2 katlı evler, 5 katlı binalar yapmadık? ne bu para hırsı?

    yaşam kalitemizin inanılmaz düştüğü kanaatindeyim. bir binada 500 insan 1000 insan yaşamaz abicim. olmamalı böyle birşey. asansörde geçiyor günlerimiz. 19 katlı bir plazadayım, hani çok yüksek değil. az önce -2 de aracımı park ettim, ofise çıkmam 2 dakika sürdü. 9. kattayım. her katta in binlerle tam 2 dakika. günde 2 kere aşağı inip çıksam, beklediğim asansör zamanını da kat her gün 20 dakikam asansörde geçiyor. ofise evim 3 km mesafede 25-30 dakikada anca geliyorum trafikten.

    biz artık yaşamıyoruz bana kalırsa. sadece hayatta kalma mücadelesi içerisindeyiz. tiksiniyorum, midem bulanıyor.

  • size bir şey söyliyim mi? muhtemelen erkek tarafı bu şartları kabul etmiştir. o kadın bunları yazacak cesareti erkek tarafından almıştır.

  • ben 5 yaşındayken, ingilizceden hiç anlamayan ve habire ingilizce dersinden çakan benden epey büyük komşu çocuğunu, eni vici vokke tadında uydurmasyon şarkılar söyleyerek delirtmem..

    bütün dünya ingilizce konuşuyoruz da bi o konuşamıyo sanıyodu mal..

  • konuşmadığım görüşmediğim ama öylesine facebookta duran arkadaşımın adıyla, fotoğraflarıyla aynı bir hesap daha açmışlar. tabi bu hesap beni ekleyince kabul ettim. heralde ailesi işi için yeni hesap açtı, başka bir iş için açtı vs. gibi olaylar geçti aklımdan. sahte hesap olabileceği hiç aklıma gelmemişti.

    gel zaman git zaman bu sahte kişilik yeni fotoğraflar paylaşıyor durumlar yazıyordu. (tabiki çalıntı fotoğraflar). fake olabilceğini kimse düşünmez.
    bir gün benden kredi kartı numaramı istedi acil olarak. ben de her ne kadar konuşmasam da ilkokul arkadaşım diye verdim gitti.(hala sahte hesap olduğunu bilmiyorum)

    öteki hesabı da online görünce kıllandım. ve arkadaşa sordum: sonuç dolandırılmışız amk bu kadar basit bir yöntemle.

    yapılan ödemelerin iptal edilebilenlerini iptal ettim
    neyseki gariban bir insan olduğum için ve verdiğim kredi kartının limiti düşük olduğu için toplamda sadece 11 tl dolandırıldık.
    fakirliğin gözü kör olsun lan. ağız tadıyla 1 kg altın bile kaybedemiyoruz.

    bu da böyle bir mallık anım.

    11 tl ye gülenler olmus işin acinasi tarafi 11 tlyi geri almak içinde uğraştım. ama kart numaramı kendim verdigim için ben sorumluymusum. geri alamadim