hesabın var mı? giriş yap

  • tutuklu ve hükümlülerin geçici ikametgahı.

    tutuklu veya hükümlüye aileleri tarafından yatırılan paradan haftada belirli bir limite kadar kullanma hakları vardır. tutuklu veya hükümlünün kıyafetleri ve iç çamaşırları aileleri tarafından cezaevinin ilgili birimine teslim edilir. fakat bu kıyafetlerin jandarma yeşili veya gardiyan mavisi olması durumunda cezaevi tarafından kabul edilmez. aynı zamanda kıyafet sayısı da cezaevinin belirlediği limitler dahilinde kabul edilir. örneğin tutuklu veya hükümlünün 5 pantolon, 3 kazak hakkı var olabilir, aile kıyafetleri teslim ederken bir form doldurulur (2 pantalon 1 kazak getirdi) ve buna göre kimin ne kadar ve hangi cins kıyafet hakkı olduğu anlaşılır (3 pantalon 2 kazak hakkı kaldı). iç çamaşırında sayı limiti yoktur. bunun dışında şampuan, traş köpüğü gibi market ihtiyaçlarını tutuklu veya hükümlüler cezaevi kantininden ailelerinin yatırdığı parayla, gardiyanlara ihtiyaç listesi vermek suretiyle karşılarlar.
    tutuklu veya hükümlünün ayda 1 açık görüş, ayın diğer haftalarında haftada bir olmak üzere kapalı görüşleri vardır. açık görüşte kantinden aldırdıkları yiyecekleri ailelerine ikram etme gibi durumları olabilir. kapalı görüşlerde ailelerle bir cam arkasından telefonla görüşürler. belli dereceye kadar akrabalar yine sayı sınırlaması aşılmaması şartıyla açık ve kapalı görüşlere (akrabalık durumlarını belgeleyen evrakları sundukları takdirde) girebilirler. bunun yanında tutuklu veya hükümlü, ailesi dışında 3 kişinin ismini cezaevine bildirir. bu şahıslar da gerekli evrakları getirdikleri takdirde görüşlere girebilirler. ayrıca akraba veya bu 3 kişi kategorisinde olmayan şahıslar da adliyede cezaevi savcısından aldıkları izinle tutuklu veya hükümlüyle kapalı görüş yapabilir.
    tutuklu veya hükümlünün haftada bir telefon hakkı da vardır. bu telefonun süresi de bellidir ve bu süre kesinlikle aşılmaz. bu hakkın kullanılması için yine cezaevine birçok evrak ibraz edilmesi gerekir.

    bunların dışında her cezaevinin kendine has yazılı olmayan işleyiş kuralları vardır ve bu kuralları görmezden gelenler hoş karşılanmaz ve sıkıntılı bir cezaevi sürecine davetiye çıkarmış olurlar.

  • adamın adı haydar sa senin de adın ege ise ne sorun var burada???

    halbuki sen ikcı olarak yerini bilip haydar bey bize iki kahve deseydin o da tabi ki ege bey her zaman istediğiniz gibi kahvenizi şekersiz yaptım diyebilirdi...

    edit: gelen mesajlardan anladığım kadarıyla adam trollmüş ben de prim vermişim... ( ay bu ilk editimdi çok heyecanlı)

    edit2: gelen diğer mesajlardan da anladığım kadarıyla haydar da trollmüş...
    hem haydar severlerden, hem ege severlerden tek tek özür diliyorum...

  • staj süreleri boyunca siklenmeyen, onlara laptop dahi verilmeyip kendi getirdikleri laptopta amanın kartvizit düzenletmek yok bilmem excel ile ilgili bir iki ufak tefek düzeltme yaptırmak, fotokopi çektirip zımba bastırmaktan öteye şeyler verilmeden kendi başlarına staj defterlerine ne yalanlar yazmak zorunda bırakan işverenlere dert olmuş sanırım.

    o stajyer bok var gibi sabahın 6'sında kalkıp dizi, film izlemeye geliyor değil mi sıcak yatağından kalkıp?

    aldıkları maaşmış. beyim beyim o maaşı sen ödüyorsun zaten değil mi? bu arada maaş denilen ücret asgari ücretin %30'una tekabül ediyor. ben vereyim o parayı da yatağımdan kaldırmayın beni diyecek o kadar çok stajyer var ki.

  • süleyman seba'dan ahmet nur çebi'ye

    fevzi çakmak'tan hulusi akar'a

    mustafa kemal atatürk'ten recep tayyip erdoğan'a

    koltuklar kimlere kalıyor böyle yazık. bir beşiktaşlı olarak utandırıyorsun bizi başkan, sus artık. puanında, kupanın da, şampiyonluğun da amk.

  • müzikal olarak bana hitap etmese de devam etmesini dilediğim pek popüler müzik olayı.

    insanlara yeni bir deneyim fırsatı sağlıyor ki bu benim için değerli, aralarında bir metre falan olan ve aynı zeminde duran dinleyici ve müzisyeni gördüğümde bana çağrıştırdığı şey iletişime, diyaloğa açık bir ortam olduğu.oturduğun yerden sakince müzik dinleyip biranı yudumlarken, müziğin merkezde durduğu bir konser dinleyici için keyifli olmalı.*

    bir çok müzisyenden duyduğumuz sahnedeyken dinlenmiyoruz serzenişinin de burada olacağını sanmıyorum, çünkü dinleyici organizasyonun kimliği ve duruşundan dolayı "eğlenmeye" değil dinlemeye gidiyor gibi.

    türk dinleyicisi çok tuttu bu oluşumu çünkü*;merhaba burada farklı bir şeyler de oluyor dedi bu konser görüntüleri. hemen her youtube videosunun altında görebileceğimiz "aramızda kalsın, kimse duymasın" mantığı az bilineni bilip kendini değerli, daha bilgili hissetme isteği olabilir. ayrıca dinleyici internette bir sürü müzik paylaşım platformundan araştırıp yeni şeyler keşfetmektense kolaylığı açısından bir youtube kanalına üye olup çoğundan haberdar oluyor işte ve elbette popüler olana sarılma dürtüsü. youtube kanalındaki videoların açıklama kısmında müzisyenlerin kendi sayfalarına yönlendirmeler de var oradan araştırmak isteyeni de yönlendriyor yine kolaylık ama işte hazıra konmak olarak da düşünülebilir.

    bütün bu güzellemelerden sonra alternatif kelimesi bu kadar vurgulanırken tekrara düşmüş gibi neredeyse tek tip olan müzisyen seçimlerini de eleştirmeden geçemiycem. sofar'ın kapsadığı kısım bu olabilir ekibe sormak lazım ama alternatif alternatifsiz kalmış gibi ne bileyim