ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
coronavirüslü hastanın doktora tükürmesi
-
bu tip hastalar için doktorlara uyuşturucu iğne atan tüfeklerden vermek lazım.
uzaktan vurup bayıltsınlar, ondan sonra teşhis ve tedavi sürecine geçilebilir.
edit: hatta bu görevi yapacak doktorları da buldum , sniper anestezi uzmanları.
snistezistler..
erkeklerin regl olmayı asla anlayamayacak olması
-
evet teknik olarak anlamamız mümkün değil ama bizim de hissettiğimiz bazı şeyler var. kendi adıma konuşuyorum çünkü her erkeğin başına gelmez böyle bişey. (ulan sanki regl olmuş gibi konuştum) eski sevgilimde kansızlık vardı ve kan oranı normal bir insanda olması gereken kan miktarından çok çok düşüktü. hatta doktorlar sen nasıl yaşıyorsun bu kanla demişti ama genetik olduğu için çok da bir şey yapılamıyordu. kan iğneleri ilaçları da fayda etmemişti.
tahmin edeceğiniz üzre bu durumdan dolayı o günler inanılmaz sancılı geçiyordu onun için. tabi o can çekişirken ben de aynı sancıyı çekmişcesine üzülüyordum. hatta bazen serum almak zorunda kalıyordu. damarlarım çekiliyor diye ağladığını çok kez hatırlıyorum. kadınlar bilir onun nasıl bir sancı olduğunu. üstelik olamıyor da metabolizma tamamen dağılıyordu o günlerde. bembeyaz surat, feri gitmiş gözler, buz gibi bir türlü ısınmayan eller. o elleri ısıtırken benim ellerim üşürdü. işte o zamanlar çok kez dedim keşke o acıyı onun yerine ben çeksem de o karşımda kıvranırken çaresizce beklemesem diye. evet acıyı vücudumda hissetmiyordum ama her ay o acıyı onunla birlikte çekip üzülüyordum. gerçekten insanın hayat standardının içine eden günler. kadın olmak sırf bu yüzden bile zor.
serdar ortaç şarkılarında geçen mükemmel sözler
-
'kırkından sonra amcam çeker halayı
amcamın zamanında halay mı vardı?'
bu hayatın anlamını sordurtur kişiye.
orta doğu teknik üniversitesi
-
hazırlıkta okuyoruz. liseden öyle bir ortama geçmişiz ki adapte olmak çok zor. hazırlığın camında bir baktım. isimim yazıyor. matematik bölümünden prof. dr. bilmemkimi görünüz. beni bir ter bastı. ulen koca prof. beni niye çağırsın. lisede müdür yardımcısı çağırdı mı başın belada demektir. dersi mersi unuttum defter kitap falan sınıfta kaldı. koşarak matematiğe gittim. buldum odasını hocanın. öleceğim heyecandan. neden çağırır beni koskoca profesör. hem de matematik profesörü. kapısına geldim kapı açıktı. elinde çay fincanıyla vatandaş kapıya yöneldi "buyrun" dedi. kendimi tanıttım büyük bir heyecanla sesim titreyerek. "hocam ben hazırlıktayım. beni çağırmışsınız." dedim. "estafurullah. çağırmak ne kelime. burası üniversite. kimse kimseyi çağıramaz. ben sizinle görüşmek istedim. hazırlığın sekreterini aradım onlar da ilan asmışlar. konu şu: sizin alacağınız matematik dersi ......" konuştu konuştu ben gerisini dinlemedim.
şimdi bu hocalar bu öğrencilere böyle eğitim veriyorlar. bunu odtüde okumayan bir adam başbakan da olsa anlayamaz bilemez. nerden bilsin.
hayırlı işler'in ingilizce karşılığı
-
steve jobs.
younes belhanda
15 temmuz'da atm kuyruğundaydım hemen eve kaçtım
-
-15 temmuz 2016'da eğlenmeye gidip, sevgilimle kavga etmiştim. zar zor eve geldim ki arkadaşım aramış. darbe oldu dedi. e dedim telefon çalışıyor lavuk.. bu nasıl darbe? açtım twitter'ı evet olmuş. lan dedim twitter facebook her bok çalışıyor...
- twitter ne dede?
-o zamanın iletişim şeysi işte evladım... neyse dedim ki tv'ye bakayım. açtım, fetöcüler darbe yaptı diyor.
-fetöcü ne dede?
*beyle i..e gibin p..t gibin bişey evladım. neyse, dedim ki "eğer bu darbe başarılı olursa, bu fetöcüler, akp'lileri skertir. yok başarılı olamazsa akp bunları skertir... demek ki benlik bir durum yok. yesinler birbirilerini. o esnada camiden sela verilmesin mi?
-cami ne dede?
-o da işte o zamanın alışkanlıklarından biri...
sabahın köründe uyandıran kedi
-
çalar saat gibi olabilir, dakika şaşmaz. her sabah kalkış saatim 6:20. zaten kuş gibi erken yatıp erken kalkmayı seven biriyim ama bazen zor gelmiyor da değil. olsun, sıcacık bir mırlama seansı için her şeye değer.
emekleyerek denize giden bebeği kurtaran köpek
-
radikalde okuduğum haberin baş kahramanı köpek.
anne köpeğiyle ilgileniyor, bebeği de oynasın diye kuma bırakıyor. bebek tabi bu, denizi merak ediyor, şöyle bir bakayım derken gidiyor da gidiyor. dalgalar da habere göre yarım metre falan. köpek görüyor bebeği, koşuyor, önüne yatıp denize gitmesini engelliyor, havlıyor falan, böylece anne çocuğunu hatırlayıp kucaklıyor.
aha fotoğraflar:
çocuk gidiyor, kimsenin ruhu duymuyor: http://i.radikal.com.tr/…09/20/fft22_mf1658302.jpeg
köpek fark edip koşuyor: http://i.radikal.com.tr/…09/20/fft22_mf1658303.jpeg
köpek yetişmek üzere: http://i.radikal.com.tr/…09/20/fft22_mf1658304.jpeg
köpek yetişmiş, çocuğun önünde, denizin dibindeler, anne kişisi geliyor: http://i.radikal.com.tr/…09/20/fft22_mf1658305.jpeg
köpek anneyi fırçalarken: http://i.radikal.com.tr/…09/20/fft22_mf1658306.jpeg
olayı çeken zat neden çocuğu kurtarmamış diye sorguladım bir an.
tarantula
-
yaklaşık olarak 900 alt türü bulunan, eklembacaklılar şubesine dahil olan sevimli mi sevimli bir hayvandır. dişleri büyüktür ve oldukça sivridir ancak çok güçlü değildir çünkü sanılanın aksine avını parçalamazlar, diğer örümcekler gibi avının iç organlarını dişlerinden verdikleri enzimlerle eriterek içerler. zehirleri bir insanı öldürecek kadar tesirli değildir ama güçlü türleri insanları ısırdığında bölgesel eriyik yaralara sebep olabilir. avustralya ve kutuplar hariç dünyanın hemen hemen her yerinde yaşarlar. nemli ortamları severler. türkiye'de bilinen 3 türü vardır. bunlar chaetopelma olivaceum, chaetopelma concolor ve chaetopelma altugkadirorum'dur. beslemesi aşırı derecede kolaydır çünkü besin konusunda çok seçici değillerdir ve uzun süre açlığa dayanabilirler. bacaklarına dokunulduğunda sinirlenip saldırabilirler ancak bunun dışında oldukça uysallardır. alıştıkları ortamlar dışında utangaçtırlar ve bölgelerine alışana kadar genellikle bir köşeye çekilip bulundukları yeni ortamı tanıyana kadar oradan çıkmazlar.