ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ruhsar'dan akılda kalanlar
-
mazhar'in ruhsar'a zaman zaman "ruhospu" diye hitap etmesi
postpartum psikoz
-
ciddi bir postpartum depression türüdür. doğumdan sonraki ilk 3 ay içinde ortaya çıkar. anne gerçeklikle bağlantısını kaybeder, gaipten sesler duymaya, halusinasyonlar görmeye, etrafındaki eşyaları, insanları olduklarından farklı algılamaya başlar. halusinasyon olayı diğer belirtilere göre daha seyrek rastlanan bir durumdur. diğer semptomları insomnia, kendini ajite olmuş hisetme, kızgınlık ve bu hislere bağlı tehlikeli boyutlara varabilecek davranışlardır. bu rahatsızlığa yakalanan anne acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyar. bu durumda sıklıkla karşılaşılan olay annenin tedavi amaçlı bir hastaneye yatırılmasıdır. çünkü kendine veya etrafındakilere zarar verme riski söz konusudur.
rte'nin yazacağı kitaba isim önerileri
-
(bkz: sikimden aşağı kasımpaşa)
memurların hafta sonu çalışması gerekliliği
-
romalı bir filozofun muhteşem bir sözü vardır;
kölelerin en büyük hayali özgür olmak değil,bir köle sahibi olmaktır
7 haziran'da seçime ben girmedim ki kaybedeyim
sevgilinin söylediği unutulmayan sözler
-
yine bir cumartesi gecesi ve elbette kingo disco eşliğinde bira içiyoruz. "at gibi kadın" muhabbeti geçti programda, sevdiceğimi şöyle bir süzdüm. "hayırdır ata mı benzettin?" dedi. güldüm ama cevap vermedim. bir süre sonra "çok içtin bu gece." dediğimde söylediği söz şuydu sevgili sözlükçüler, hala unutamıyorum:
"atın ölümü arpadan olsun."
bebişim benim.
çocuklara verilmek istenip de verilemeyen isimler
-
soyadı ''ak'' olan bir arkadaşımın çocuğu için tayyar ismini önermiştim.
tayyar ak olacaktı ne güzel, dalyar ak gibi.
nesini sevmediyse...
gocuk giyen çocuğun astronot gibi düşmesi
-
aslında düşmek değil de devrilmek desem daha doğru olur. çünkü çocuk öyle sıkı sarmalanmış ki eğilip bükülmüyor. düşeceği zaman sürahi gibi devriliyor. çocuk derken baya küçük çocuktan bahsediyorum. daha yeni koşmaya başlayan çocuklar. fıtı fıtı diye koşuyorlar ya minik minik onlardan bahsediyorum. genelde kafalarında şapka, boyunlarında kaşkol sarılı ve michelin adamı gibi şişkin gocuk giyerler. boyları 45-50 cm aralığındadır. işte bu çocukların düşüşüne bayılıyorum ben. çok komik devriliyorlar lan gülmekten ölüyorum. kaldıran eden olmasa imkanı yok kalkamazlar. çocuk doğrulamıyor ki. bi de ebeveyn kolundan asılınca 45 derecelik açıyla toparlayıp kalkmaya çalışıyorlar ya, o görüntüye de çok gülüyorum. keşke hep böyle sevimli düşsek di mi? hemen doğrultup öperler adamı.
atiba hutchinson
-
top bu adamdayken yaşadığım güven hissini bir tek insan hakları evrensel beyannamesini okurken yaşıyorum.
yaran diyaloglar
-
müşteri gelir,
m:merhaba
o:merhaba buyrun hosgeldiniz
m:selami akgün
o:aleykümselâm
m:!!!
m: adımı söylüyorum.
tüm şube -başlığa atfen söylüyorum- yarıldı. herkes masanın altında, ben de gülmek istiyorum ama yemiyor tabi adam kızgın bir boğa gibiydi
hayır gelip adını neden söylüyorsun. adın madem bu kadar ofsayt söyleme kardeşim. sonra da sinirlenmenin ne alemi var..
bu olayı test edebilirsiniz, birine selami akgün diye seslenin.
instagram'da 1500 takipçisi olan kızla çıkmak
-
birazcık ortalama üstü güzelliğe sahipse çok normaldir. 1 ay önce açtığım feyk kadın hesabımın 700 takipçisi var şimdi. ayrıca tsk'da sosyal medya yasaklanmalı. bütün uzman çavuşları hesabıma topladım. az çaba göstersem darbe yaparım aq.