ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
14 aralık 2016 milli seferberlik ilan edilmesi
-
olm abartmayın altı üstü doğum günüm.
discovery channel vs national geographic channel
-
tamamen hurdacı, tamirci, motorcu çöplüğüne dönmüş bulunan discovery'nin through the wormhole ve bear grylls programları dışında national geographic karşısında fena ezildiği karşılaştırma. elbette korkusuz balıkçılar, akvaryum dünyası, cesar millan gibi gerzek programlar nat geo'da da var ama başta astronomi olmak üzere bilim ve vahşi yaşam belgeselleri discovery grubundakilerden çok daha kaliteli ve sürekli yenileri geliyor. discovery science sürekli eski belgeselleri yayınlıyor hatta.
not: bu entry'yi yazarken fark ettim ki, ben reality show'lardan tiksiniyorum ve discovery fena halde reality show bataklığına gömüldüğü için kendisinden soğumuşum.
sözlükle ilgili büyük yanılgılar
-
"sozlukte imaj yaparsak bize de bi iki karı düşer"
külliyen yanlış.iki saattir her spor alanında başarılarımı anlatıp, done veriyorum, bir allahın kulu damerhaba tanışabilir miyiz, yalaşabilir miyiz demedi.
oysa ki irc de yüzücü22ist-m nikimle gecede iki tane düşürüyodum.
kilikya korsanlarının julius caesar'ı kaçırması
-
çan kay şek'in komunistlerce kaçırılması gibi tarihin yanlış gitse aslında seyrini kökünden değiştirebilecek bir olayıdır, ya da `adolf hitler'in birinci dünya savaşında esir düşmesi`.
yazar arkadaşın atladığı nokta o dönemlerde jül sezarın kayda değer bir namı yoktu, aynı markus antonyus gibi imparatorluğun doğu ve kuzey taraflarında askeri görevler alıyordu ancak asıl olduğu için komuta görevlerini üstleniyordu. yani er değildi ancak çavuş veya astsubay üstçavuş kıvamında bir elemandı.
bu görevden sonra alacağı ispanyadaki görevi ve sonradan gireceği siyasi kariyeri (konsül aday adayı olarak) ziyadesinde torpil yiyip hızlıca rütbe atlayıp galya seferlerinde görev alacaktı ve birden bire imperator yani resmen tuğgeneral rütbesinde emir verecekti, işte bu jül sezar herkesin bildiği jül sezar ve bu herifi korsanlar kaçırmaya cesaret edemezdi.
çok güzel yazı, ellerine sağlık.
3 nisan 2020 maske takma zorunluluğu getirilmesi
-
5 babayiğit maske işine girdi galiba xdxd
merve sevi'nin takipçisini ifşa etmesi
-
(bkz: oha sikseydin bari)
hepsiburada'daki 4789 liralık flash bellek
-
hakkinda soyle bir yorum vardir:
lk kişisel bilgisayarımın 3 gb hdd si vardı, 2500 dolar para vermiştim. arkadaşlarım ne depolayacaksın o kadar demişlerdi. şimdi artık flash bellekler 1 tb olmuş. yaşlanıyorum galiba. ha bide araba parasına alabiliyorsunuz aleti ama olsun. evi satıp bundan 20 tane falan alıp bir köşeye koymayı düşünüyorum. 2 yıl sonra çocuklar hepsini satıp 3-4 tane simit alabilirler, harika yatırım.
katilmamak elde degil.
evlenilecek kızın smeg beyaz eşya istemesi
-
gün geçmiyor ki ekşi sözlük fakirliğimizi yüzümüze yüzümüze vurmasın.
lan ben markayı şimdi duydum, millet ev düzerken bu olsun diyormuş.
merak edip websitesini inceledim, “technology with style” sloganları var. italyan tasarımı olunca pahalı sanırım, fiyat listesi bile yok.
edit:
merak edenler için amme hizmeti
dg narenciye sıkacağı 6.750 tl
dg su ısıtıcı kettle 6.750 tl
dg ekmek kızartma makinesi 8.750 tl
hamur karıştırma makinesi 9.250 tl
düşünün daha küçük ev aletleri bunlar.
x dg retro mavi buzdolabı 89.950 tl
fakir kardeşlerim için ek bilgi:
dg = dolce&gabbana
ağız kokusu
-
bi gün, kurstan bir arkadaşım, işyerim civarından geçerken aklına geliyor beni arıyor, hatırımı soruyor. gelsene diyorum, bir çayımı iç, hem görüşmüş oluruz. bir duraksıyor, nefes alıyor, yok diyor, başka zaman. ısrarımı seveyim, hazır diyorum gelmişsin buraya kadar, çık işte yukarı. tamam geleyim de, şey diyor, az önce soğan yedim ben, çekiniyorum o yüzden. saçmalama diyorum, lafı bile olmaz, biz her gün yiyoruz n'olacak allasen. ikna kabiliyetimi yitireyim. neyse, çıkıyor bu yukarı. sarılıyoruz. ben bayılmışım. allah'ım böyle bir koku olamaz. çocuk sürekli anlatıyor, ben daimi gülümsüyorum filan ama, hoşbeşten fırsat bulunca ilk şunu soracağım: soğanı tarlasıyla birlikte mi yedin arkadaşım sen? o nasıl bir soğan yemektir? renkten renge giriyorum, imkanı yok o kokuyu defedemiyorum abi. taktım bi kere. sanki karşımda bizim hüseyin değil de, bir baş soğan oturuyor. kendisi oradan buradan laflarken ben hüseyin'i ince ince kıyıyorum, pembeleşinceye kadar kısık ateşte çeviriyorum. o koku gitmiyor. bi yarım saat sonra kalktığında tekrar sarılıyorum. yaşama sevincime.
yaran facebook durum güncellemeleri
saçını kestirmiş insana saçını mı kestirdin demek
bir evde huzur olduğunu gösteren detay
-
evdeki kadın ve çocukların mutlu ve korkusuz olması. her an kavga çıkacak huzursuzluğunu yaşayan bilir. huzurlu ev birçoğumuz için lükstür.
ekleme: gelen mesajlardan anladım ki, bundan muzdarip çok arkadaşımız varmış maalesef. ben doğduğum ailede böyle şeyler olduysa da kurduğum ailede çok mutlu ve huzurluyum artık.