hesabın var mı? giriş yap

  • fotoşok falan değilse belliki bi veledin bi yarışma vs. çizdiği seçildiği ordan özdileğe kadar gelen resim ile yapıldığı iddia edilen aşağılamadır. kişisel fikrim, velet bulunup elinden ayağından yüzünden her yerinden öpülmelidir. ne de güzel anlatmıştır. ha bugün bu ablaların ardında durduğu demir parmaklık değil range rover audi fln ama ossun. kanımca parmaklık orda metafor. bugünün parmaklığı da pahalı arabaları. fikir güzel.

  • türkiye'de olsa bebeğin psikolojisinde bozulma olmadığı ya da olay esnasında bebeğin direnmediği dolayısı ile olayda bebeğin rızası olduğu ve sanığın mahkeme esnasında iyi halinden dolayı beraat kararı çıkma olasılığı yüksek olurdu.

  • arkadaşlar, ben bu kızı okuldan tanıyorum. kendisi kolej mezunu ve ailesinin durumu iyi. üstelik okula dereceyle girdiği için, lisans boyunca aldığı burslarla beşiktaş’ta tek başına eve çıkacak ve her gün zara’dan aldığı kıyafetlerle blogger gibi çekim yapacak kadar parası olan bir kadın.üstüne üstlük paris’te bir arkadaşıyla eve çıkacak kadar parası olan ablamız mubi’de işe başladığını ilan etmiştir. berlin film festivali’nde bir sürü filme gidebilmekte ama ne hikmetse 500 euroyu toplayamamaktadır. kendisini ve bağışçılarını tebrik ediyorum.

  • köpekten korkan değil, "köpeğin saldırarak korkuttuğu genç" doğru tanım olacaktır.

    bu hayvanların yeri sokaklar değil. önerim: belediyeler bir kampanya başlatsın, barınaklar kursun, sahiplenilmeyen hepsini kısırlaştırsın. dileyen herkes bir miktar maddi destek sağlasın, ben şahsen katkı sağlarım.

    sokaklar artık güvenli hale getirilmeli. gece gündüz tedirgin olarak yürümekten sıkıldım.

    edit: güzel mesajlarınız için teşekkür ederim. bazı arkadaşlar çip sisteminin de sahipsiz hayvan sayısını azaltacağını belirtmiş.
    bir önerim de şu: proje tecrübesi olan biri olarak söylüyorum. bahsettiğim modeli belediyeler sosyal fayda sağlayacak bir ab projesi haline getirip maliyetin yüzde 75 ini de alabilirler. hem hayvan refahı hem de insan güvenliği sağlanmış olur.

  • "1,5 hafta önce yaşanan doğaüstü olaylardan sağ kurtulmayı başaran tek erkek: itü makina mühendisliği bölümü öğrencisi e.g, kadınlardan yine yüz bulamadı"

  • durum güncellemesi sahibi esra

    "merhametsiz erkek, kuyruksuz kediye benzer.."

    altındaki yorumlar:
    erdem : kuyruksuz kedi, tuzsuz çekirdeğe benzer.
    emre : tuzsuz çekirdek, mürekkepsiz mürekkep balığına benzer
    halil : mürekkepsiz mürekkep balığı, karınca yemeyen karıncayiyen-e benzer
    erdem : karınca yemeyen karınca yiyen, patlıcansız karnıyarığa benzer
    emre : patlıcansız karnıyarık, tekerleksiz bisiklete benzer
    halil : tekerleksiz bisiklet,kanatsız kuşa benzer
    emre : kanatsız kuş, kafeinsiz kahveye benzer
    erdem : kafeinsiz kahve, pirinçsiz pirinç pilavına benzer
    emre : pirinçsiz pirinç pilavı, kurşunlu kurşunsuz benzine benzer.
    erdem : kurşunlu kurşunsuz benzin, çekirdekli çekirdeksiz yeşil zeytine benzer
    emre : çekirdekli çekirdeksiz yeşil zeytin, katı sıvı sabuna benzer
    erdem : katı sıvı sabun, merhametsiz erkeğe benzer
    emre : merhametsiz erkek, kuyruksuz kediye benzer
    esra : allahım benim nası arkdaşlarım var ne yaratıcı ne üretken maşallaahh :))
    emre : kaç la kaç sahibi geldi

  • kisaca elektron akisi diyebiliriz. aslinda tam olarak ne oldugunu anlatmak guc ama bunu boyle bilmek yeterli.

    izah etmeye calisalim:

    misal bir ampulu yaktiniz. icinde tungsten bir tel var. elektronlar bu telin icinden gecmeye basliyorlar. yani aslinda tam olarak gecmiyorlar da, periyodik olarak o tungsten tel uzerindeki elektronlarla yer degistiriyorlar. her maddenin elektron akisina karsi bir direnci vardir. tungsten de belli bir direnc gosterir. bu direnc yuzunden, elektron akisi sirasinda madde isinir. bunu "surtunme" gibi degerlendirmek mumkun tabi de, aslinda oyle degil elbette. soyle basitce aciklamaya calisayim; tungsten atomu uzerindeki elektronlar, komsu atomdaki elektronun yerine gecmek icin belli bir enerji duzeyine cikilmasini ister. eger, elektron akisini yonunde atoma dogru gelen elektron belli bir enerji duzeyinin uzerindeyse, atomdaki elektronun yerine gecer. atom da, uzerinde fazla elektron bulunduramayacagi icin, en ustteki fazla kalan elektronunu diger atoma yonlendirir. bu sirada bir onceki elektronun enerjisi de bu giden elektrona yuklenmek zorunda kalir ki, yeni gelen elektron atomdaki en ust yorungede yerinde kalabilsin.

    evet, biraz karmasik oldu ama olay boyle... dedigim gibi, yeni gelen elektron bir digerini kovarken enerjisinin epeyce bolumunu ona aktarir ama bu enerjinin bir kismi da atoma gecer. bu da atomun titresiminde bir artisa sebep olur. eger yeterince dikkatli okuduysaniz, bu enerji alisverisi sirasinda bir enerji kaybi oldugunu farketmissinizdir. iste bu enerji kaybi, "direnc" olarak adlandirilir "kabaca"...

    bu elektron alisverisi sirasinda atoma bir miktar enerji gectigini ve bunun atomun titresimini artirdigini soylemistik. iste bu artan titresimi biz isi olarak biliriz. eger bir madde isinmissa, bu isi enerjisini bir sekilde disari atmak zorundadir. ve bu disari atim, genellikle "foton" yani "isik" seklinde olur... boylelikle o ampulun parladigini goruruz. ozetle en kaba haliyle bir ampul boyle isik yayar.

    simdi sizler, elektrik sobalarinin nasil isittigini da bir sekilde anladiniz degil mi? evet, aslinda elektrik sobalari direnci yuksek, daha kalin telli ampullerden baska bir sey degil. e herhalde neden bu kadar cok elektrik yaktigi halde nicin boyle az isi verdiklerini de anlamissinizdir. cunku elektrik enerjisinin cogu bir sonraki elektrona aktarilir ve biz sadece cok kucuk bir bolumunu isi olarak goruruz...

    bilgisayar ekraniniz da buna benzer calisir. eger monitorunuz tuplu ise, tupun gerisindeki elektron tabancasindan salinan elektronlar ekran yuzeyindeki fosforlu yuzeye carpar. bu fosforlu yuzey enerji yuklu elektrolari sogurur. bu yuzden fazla enerji yuklenirler ve bu fazla enerjiyi foton yani isik olarak disari atarlar. bizler de bu isigi goruruz. tipki floeresan lambalar gibi. aslinda ayni seydirler. lcd ekranlarda da goruntu benzer sekilde olusur fakat teknik farkli oldugu icin anlatmasi uzun surer. kisaca, bu sefer elektrik yukunun sivi kristal hucreleri yon degistirmeye zorladigini, hucrelerin uzerindeki polarlanmis filtrenin bu yon degistirmeye bagli olarak arkadan gelen isigi bizlere gosterip-gizledigini belirtmek yeterli sanirim. evet, isigin da bir "yön"ü vardir. bu filtre isigin yatay veya dikey yayilimindaki gorulebilirligini etkiler. cunku isik dalgalari "yatay" ilerler. karsisina dikey bir polarize filtre koyarsaniz arkadaki isik gorulmez. bir polaroid gozlugun iki camini ust uste koyup camlardan birini cevirirseniz bunun ne demek oldugunu daha iyi anlarsiniz.

    ne diyorduk? elektrik elektron yayilimidir. nasili veya nicini su an icin onemli degil. bununla ilgili teoriler veya farkli bir ton anlatimini bulabilirsiniz.

    fakat net bir sekilde itirafta bulunmak gerekirse, bugunku teknolojimizin dayandigi pekcok sey gibi, elektrik de "teorik"tir... cogu kanitlanamamis fakat isleyisini bildigimiz kurallar uzerine insa edilmistir. elektron'un ne oldugunu tam olarak bilmedigimiz gibi, elektron'un elektrik enerjisini nasil ortaya cikardigini da "tam" olarak bilmiyoruz. sadece teorilerimiz var. fakat bir seyin ne oldugundan emin olmamamiz onu nasil kullanacagimizi bilmememiz anlamina gelmiyor. bizler elektrigi harbi guzel kullaniyoruz. bu, bugun icin bir realite.

    tabi ileride yeni bir dahi veya dahi grubu cikip, simdiye kadar elektrigi "rezil" bir sekilde kullandigimizi, bunu %3580 daha verimli kullanmanin aslinda cok basit bir yolu oldugunu gosterebilir. o zaman saygi duyariz elbette. hatta tesekkur ederiz.

    bunca "belirsizlik" saydiktan sonra, elektrigin aslinda elektronlarin atom cevresinde dolandiklari yorungelerle cok ilintili oldugunu da soylemek zorundayiz sanirim. haaa, az once bilmiyoruz falan dedim de, elektronlarin atom cevresinde dolanmasi ile ilgili cok guzel ve "saglam" teorilerimiz var. bugun hesapliyor ve inaniyoruz ki, elektronlar atom cevresinde oyle don baba donelim "stabil" yorungelerde gezinmiyorlar. enerji duzeylerine gore farkli yorungeleri var ve bu farkli yorungelerde "fantastik" sekilde dolaniyorlar. enerjisi bir sekilde biryerlerden yukseltilen elektron bir usttekinin yerine geciyor. yerine gectigi elektron da enerji kaybederek bir oncekinin yerine geciyor. tabi enerji kaybettigi icin, kaybettigi bu enerjiyi bir foton olarak yayinliyor. biz de bunu isik veya radyo, x isini veya baska bir foton dalgasi olarak hissedebiliyoruz.

    tamam, sacmalamayi kesiyorum. elektrik demistik, karmasik ama bir o kadar da basit bir sey. mesela elektrigi demir cubugun uzerine sarili bir tel sarimindan gecirdiginizde demir cubuk miknatis oluyor. ahaha iste bu da elektromanyetizma denen sey. ya da sadece manyetizma mi desem? eheh tabi degil, bunlar aslinda ayni sey. ya da biz oyle oldugunu dusunuyoruz. ya da gercekten ayni sey ama biz sadece dusundugumuzu dusunuyoruz.

    bu entry'i nasil baglayacagimi bilmiyorum. o yuzden olabildigince mantikli ve duzgun bir laf etme geregi hissediyorum kendi kendime... efenim, elektrik, bugunku medeniyetimizin temel tasidir. enerjinin dogru duzgun kullanmayi bildigimiz tek seklidir.

    ornekleyeyim; hani atom enerjisi falan diyoruz ya. ahah yalan o yahu. yaptigimiz sey cok komik :)) nukleer enerjiyi isi elde etmek icin kullaniyoruz. bu isiyla suyu kaynatip buhar elde ediyoruz, sonra bu buhari jeneratorun ucuna bagladigimiz tribunun dondurmek icin kullaniyoruz. ardindan da jenerator bize elektrik veriyor. nerede kaldi nukleer peki?