ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
beylerbeyi sarayındaki havuzun halka açılması
-
mevzu bahis havuz bir yuzme havuzu degil, sus havuzudur. dekorasyon amaci ile yapilmistir. (icinde sandal sefasi yapmak da pek tabii mumkundur)
yuzmek icin ideal olan asil havuz sarayin icindedir ve hemen basucunda sultan abdulaziz'in heykeli bulunmaktadir. (arkadas umarim ona da goz dikmez)
ekleme: kopruden gecerken oyle bakip, derin dusuncelere daldiginiz yerleri ziyaret edin. beylerbeyi sarayi gercekten cok guzeldir. sonra belki iskeleye kadar yuruyup caminin yaninda bir bardak cay icersiniz. ama lutfen orda da 'simdi bu adam gunde bilmemkac bardak cay satsa' diye dusunmeyin, manzaranin keyfini cikarin.
4 ekim 2014 kobani'nin ışid'in eline geçmesi
-
arefe günü mezarlık ziyareti yaptık. aynı soyadını da taşıdığım akrabamın başında türk bayrağı vardı, mezar taşında da şehit yazıyordu. orada yalnız başına yatıyor. yaş 21. sizin kobaninize de, özgür kürdistanınıza da, barışçıl siyasetinize de üç nokta koyarım...
beyaz futbol
-
bu geceki performanslarini izliyorum da, beyazdan kasitlari eroin olabilir. zira baska bir kimyasalla boyle bir kafa mumkun degil.
fakirlerin hızlı yiyip içmesi
-
açılın, ben fakirim!
şimdi olay şöyle oluyor; pahalı ve tadı güzel olan şeyleri yavaş yavaş yiyip içiyorum. karnımı doyurmak için mecburen yediğim şeyleri ise hızlı hızlı, hatta mümkünse hiç çiğnemeden dikine boğazıma sokuyorum.
vedat milor'un cv'si
-
ağızları 30 karış açıkta bırakan cv'dir. öyle cv mi olur lan?
yalnız bu cv ile yeme içme işine girmesi cidden ülke açısından kayıp olmuş, büyük bir üniversitede büyük bir hoca olabilirmiş. ha istese şu dakika da olur, tutan yok. demek ki adamın her şeyi hazmetmiş ilginç bir kişiliği varmış, helal olsun.
galatasaray lisesi, boğaziçi üniversitesi, london school of economics, berkeley, brown, princeton, stanford, georgia, koç...
insan sayarken yoruluyor.
bunların birisine bile uğrayan (bakın okuyan demiyorum, 3 aylığına da olsa parayı bastırıp şöyle bir uğrayan) kendini eşi bulunmaz adam sayıyorken, vedat milor'un böyle mütevazı kalması takdire şayan.
bir de bonus olarak dünya bankası diyor, dünya bankasında çaycı olmaya razı ekonomistler var lan bu dünyada!
21 ağustos 2014 karabükspor saint etienne maçı
-
aklıma ister istemez lise dö sen benuğa çeliktepe cengizhan lisesi maçını getiren karşılaşma.
geceleri üst kattan gelen misket yuvarlanma sesi
-
eşittir: gecenin bir yarısı tüplü televizyondan duyulan "çatırt!" sesi.
mandela'nın seda sayan'ın balmumu heykeli ile pozu
-
nelson mandela'nın ölmeden önce ziyaret ettiği balmumu heykel müzesinde verdiği pozdur: link
not: sığmadı, "nelson mandela'nın seda sayan'ın balmumu heykeli ile pozu" olacaktı.
yazarların favori atasözü
-
“yoksul bir adam tavuk yiyorsa, ikisinden biri hastadır.”
çaresizlikle ilgili konuşurken bir arkadaşım söylemişti, musevi atasözüymüş. yoksulluğun çaresizlikle olan giriftliği her dinde aynı.
ivan drago'nun rocky'ye kaybetmesinin nedenleri
-
rakibini küçümsemesidir. mesela bir iett işçisi deyip geçmeyeceksin. hayatını, gençliğini, hayallerini skip atabilir icabında.
20 nisan 2000 leeds united galatasaray maçı
-
hakan şükür'ün attığı goldeki solo performansı kadar golün gelişimi de muhteşemdir. leeds atağını kesen gsli defans oyuncusu topu kendi yarısahasının ortasındaki hagi'ye vermiş ve 10 sn gibi sürede, sahanın %75'ini geçmeyi ve 3 leedslinin de çalımlanmasını içeren bir hücumla top ağlarla buluşmuştur.
http://www.youtube.com/watch?v=rsyyuikg9cm
17 mayıs 2000 galatasaray arsenal maçı
-
penaltılar kullanılıyordu. heyecandan annemle yerimizde oturamazken bir ara balkona çıktık, bıraksan hatim indireceğiz dua ederken. o an kafayı kaldırdığımda karşımda gördüğüm manzaraysa elinde hakikaten kur'an'ı, başında örtüsü karşı komşumuz okuyor. onunla göz göze geldik, içeriye tekrar girdiğimdeyse popescu son penaltıyı kullanmıştı bile.
çoluk çocuk, kadın, erkek tüm türkiye'nin inandığı, en derinimizden gelen bir duaydı 17 mayıs. tekrar kutlu olsun ulusun evlatları, fatih'in aslanları!
29 haziran 2016 sabahı hissedilenler
-
sabaha kadar uyuyamamanın ardından hissedilen koca bir boşluk. güvensizlik. ne yapacağını bilememek.
edit: en kötüsü de pekçok insanın hala olan bitene tepkisiz oluşu. insanlar kendileri ölmediği sürece uzaktan seyretmeye devam ediyorlar.