hesabın var mı? giriş yap

  • bence istanbul'u sonunda doğru kişilere emanet ettiğimizin göstergesidir.

    hiçbir başarısı olmayan, ne idüğü belirsiz "kartal imam hatip mezunları" yerine sonunda türkiye'nin en büyük şirketinin ceo'su vs. gibi adamlar yönetecek şehri.

  • bir insana yapılabilecek en berbat şeylerden biridir koşulsuz sevgi.

    koşulsuz sevgi benmerkezcildir. koşul gözetmeyen duygu, karşısındaki kişiyi önemsemeyen duygudur. kime, hangi şartlarda verildiği önemsizdir. aslolan tek şey sevginin varlığı ve sevgiyi icra eden kişiye ne hissettirdiği, nasıl sevdiğidir. sevilenin bu sevgiyle ne hissettiği dikkate alınmaz.

    koşulsuz seven insanın aslında sevdiği insana gerçek bir saygısı da yoktur. o sevgisinin odağıdır sadece. sevgisi o kadar büyük ve o kadar koşulsuzdur ki, başka hiçbir şeye gerek kalmaz. gerekirse sevdiği insan için - sevdiği insan dahil - her şeyi ihlal edebilir. kendini verdiği sevgi ve ilgiyle tanımlayan, fakat bunu kime verdiğiyle ilgilenmeyen insan koşulsuz sever.

    eskaza bu sevgi, sevilen kişiye iyi gelmezse, seven kişi bu durumdan hakarete, ihanete uğramış gibi etkilenir. sırf mutlak sevgisi sebebiyle hoş görülmelidir, ayrı bir kredisi vardır. kalbi kırılmamalıdır ve iyiliği göz önünde bulundurulmalıdır.

    koşulsuz sevgi, karşısındaki istiyor mu sormadan kucağının ortasında bırakılmış, ödenemeyen dev bir borçtur. bu borcu ve beraberinde gelen sorumluluğu istemediğini dile getirmek ise en büyük kötülük, değer bilmezlik, bencillik, sertlik, kırıcılık olur.

    gerçek iletişimi imkansız hale getirir, çünkü koşulsuz seven için tek bir argüman vardır, o da “ama ben seni çok seviyorum” olur.

    sonsuz seven kadınlar, “ya benimsin ya toprağın” adamları, oğluna vampir gibi yapışmış anneler ve onlarla aşk-nefret ilişkisi yaşayan man-babyler hep koşulsuz sevginin ürünleridir.

    koşulsuz sevgi, sevilenin zıvanadan çıkmasına davetiye çıkarır. koşulsuz sevgi mutlak bir güçtür ve mutlak güç mutlaka yozlaştırır. koşulsuz seven insan kırılır ama içine atar, sineye çeker, acısını göstermez. koşulsuz sevilen kişinin bu yüzden kaybedecek hiçbir şeyi yoktur. ne risk, ne yaptırım vardır.

    koşulsuz sevgi ilişki dinamiğinin gerçekliğini yok eder. sebep-sonuç, diyalog kurma ortadan silinir. seven insanın sevgisi o kadar mutlak ve koruyucudur ki, karşısından gelen tüm eleştiriler, tüm talepler, tüm isyanlar sevgi duvarına çarpıp düşer. tüm tartışmalar, tüm kavgalar dönüp dolaşıp sevgiye gelir.

    alınan tek cevap “ama ben seni ne olursa olsun çok seviyorum” olduğunda da işte, bu sevgi artık bırak kötü gelmeyi, yalnızca delirtici hale gelir. koşulsuz seven kişi bunların farkında bile değildir. o sineye çekmiş ve sakinleşmenizi bekliyordur. çünkü siz eskisi gibi davranırsanız o da sizi sevmeye hazır şekilde beklemektedir. “konuşma işte” demektedir, “yüzüme vurma yahu sevgim neyine yetmiyor” demektedir.

    sevgisiyle o kadar meşguldür ki, sevdiği insanın çaresizliğinin farkına bile varmaz.

    koşulsuz sevgi seveni de, sevileni de inkar eder.

  • + okan abi kikboks yapıyomuşsun?
    - hee başladık işte öyle..
    + abim aikido daha iyi bence, onu yapardım ben olsam, düşünmedin mi hiç?
    - yok lan onun felsefesi var, uğraşamam!
    + hahaha

  • babanın bir bacağı kesilmiştir. en başta kendisi, başına gelen bu durumu büyük bir metanet ve hatta esprilerle karşıladığı için; ailece iyi atlatabilmişizdir. yani ne kadar iyi atlatabilirsek. protez takılana kadar babanın daha rahat dolaşabilmesi için, kendisine bir tekerlekli sandalye alınmıştır. baba, anne ile birlikte yaşamaktadır ve anneden bir telefon gelir.

    - kedi, naber?
    - ne olsun annem. almanca çalışıyorum. münih'e gideceğim ya.
    - aa! ne güzel. bir şeyler öğrenebildin mi bari?
    - öğrendim. du bist meine lokomotive andreas!
    - ne demek?
    - asdfghjk! boşver! babam nasıl?
    - çok iyi. şimdi deniz kıyısındayız, çay içiyoruz. hava almaya çıktık. babanın fotoğraflarını çektim arabasıyla. hatıra kalsın diye. yakında ihtiyacı kalmayacak ya nasıl olsa. (gülüşmeler...)

    işte bu cümleden sonra, telefonun ucundan gelen babanın kahkahasını duymak...sizin için pek bir şey ifade etmiyordur ama, benim için nasıl güzel bir detaydır anlatamam.

  • baba tarafımdan kürdüm. anne tarafımdan yörük türkmen.

    babamda dahil ailecek bu vatan ve bayrak için kanımızı canımızı veriririz. maddi durumum elverdiği bedellı askerlıge yasım ve param yettıgı halde babam tarafından gecen sene askere sırf vatan gorevıdır dıye yollandım. baba tarafımda ataturkten mebusluk almış, madalya almış, kurtuluş savasında aşiretiyle beraber savasmış buyuklerımız var.

    evet kanımda kurtluk var ve ben bu topraklarda buyudum bu bayrak altında dogdum bu bayrak altında olecegım.

  • oha pentagram denmiş. lan pentagram harbiye'de konser verebilecek kadar bilinen bir grup amk!
    bu yeni nesil çok değişik azizim.

  • metroda elinizi kolunuzu ısırmayacak köpek. videoyu izledim, köpekler hakkında zerre fikriniz yok belli ki.

    adam köpekle oynuyor. köpekler böyle oynar, hafif ısırıklarla. adam çığlık atıp kaçmıyor farkındaysanız. sakince köpeği ayırıyor ve oynamaya devam ediyor. köpeğin sonraki tüm hareketleri oyun hareketi. ve yüzde 99 bunu adam başlatmış. aynı şeyi ben de yapabilirdim, gel ulan kerata, oynayalım diye. ki böyle yapmışlığım ve coşan köpekler tarafından düşürülüp hunharca yalanmışlığım vardır. adam temasa geçip oynamak istemiş olmasa o hayvan hiçbir şey yapmayacaktı. sen de kalkıp hayvanı tekmelmez veya oyun istemezsen sana da dokunmaz.

    belediye insan için tehlikeli bir hayvanı sokağa bırakmaz. barınaklar çok dolu ve yaşanacak yerler değil. saldırgan olmayan bir hayvan barınağa alınamaz. evet hayaliniz bundan farklı ama üzgünüm burası türkiye. sokak hayvanları ile yaşayacaksınız. ben de mesela medeni insanlarla yaşamak istiyorum, yere tüküren, böğüren tipler hep toplansın istiyorum, olmuyor. daha iyisini isteyen avrupa'ya gitmekte özgür.

    bu ülkeyi yaşanabilir kılan tek şey aramızdaki bir avuç insanın hayvanlara olan merhameti. onu da alırsanız geriye babun sürüsü gibi bir şey olarak kalacağız. anladınız mı gerizekalı yavrularım?

    edit : sokakta hayvan olmasına en karşı insanlardan biriyim. yıllardır sokak kedisi bakar tedavi ettiririm. belim büküldü, psikolojim çöktü. ciddi ciddi kaçmayı hayal ediyorum. olması gereken bu değil. ama bunu tek bir suçsuz hayvanı hedef göstererek yapmayın lütfen ya. hayvanın oyun oynadığı videoya vahşice saldırmış gibi yorum yapıyorsunuz. etraftakiler neden ses çıkarmamış, çünkü büyük ihtimalle adam önce hayvanı sevdi, oynamaya başladı, onlar da bunu gördü. onların gördüğü hayvansever bir abinin sokak köpeği ile oynaması. bu hayvan aylardır kendi isteğiyle geziyor bu şekilde. ben de isterim gezdiği yer çiftlik olsun, onu seven sahipleri ile oynasın. ama durum bu. başını bir tane okşayan olmuş, azıcık sevgi bulmuş mutlu olmuş, bunu onu bitirmek için kullanmayın lütfen ya.