hesabın var mı? giriş yap

  • ofiste sesli okudum ve hepberaber sesli güldük.

    bir tane akıllı adam da çıkıp diyemiyor mu "aga biz bunları yazdık da çok salak oldu be" diye.

  • az önce erhan ertürk 'ün ntv 19 mayıs özel canlı yayınında entarisi ala benziyoru değiştirilmemiş haliyle söyleyip "çapulcu musun vay" diye bitirdiler :) bildiğin kahkaha attırdı.
    tam da bunları nasıl çıkarmışlar buraya diyordum

    tek ben mi gördüm lan :)

  • amerika birleşik devletleri tarihindeki en büyük siyasi mitinglerden biri: büyük washington yürüyüşü

    28 ağustos 1963'te 200.000’den fazla afrika kökenli amerikalı sivil ve ekonomik haklarını savunmak için washington d.c'de düzenlenen bir yürüyüşe katıldı. bu yürüyüşün en öne çıkan özelliği, sivil haklar lideri martin luther king jr’ın lincoln anıtı'nın merdivenlerinde yaptığı ikonik konuşmaydı.

    martin luther king jr, tüm amerikalıların ten renkleri ve sahip oldukları kökenler yerine tıpkı her insan gibi sahip oldukları karakterlere göre değerlendirileceği konusunda gelecek vadeden, toplumun her kesimini etkileyen bir konuşma yaptı ve amerikan tarihinin en ünlü konuşmalarından biri haline geldi.

    bu yürüyüş toplumda çok ciddi bir ayrımcılığa ve ırkçılığa neden olan, hatta dönemin siyahilerinin eğitim öğretim ve ulaşım gibi birçok hakkını engelleyen jim crow yasalarına şiddetle karşı çıktı. daha sonrasında sivil haklar hareketinde çok önemli bir rol oynadı ve halkın silkelenip kendisine gelmesine yardımcı oldu. bir yıldan kısa bir süre sonra abd kongresi, ırk, renk, din, cinsiyet veya ulusal kökene dayalı ayrımcılığı yasaklayan 1964 sivil haklar yasasını ve afrikalı amerikalıların oy kullanmasındaki engeli kaldıran 1965 oy hakkı yasasını kabul etti.

    işte bu nedenle washington yürüyüşü sivil haklar, insan onuru, sosyal adalet ve eşitliğin siyahilere kazandırılıp, toplumda artmasında öncü haline gelmiştir.

  • babam bakan olsa sakız aldırmazdı be dünyayı burnumuzdan getirirdi. allah'tan böyle bir sıkıntı yaşamadık.

  • felsefe sınawı :
    -"nasıl olsa kader yok mu, felsefe ne işime yarayacak diyen birine felsefeyi nasıl savunurdunuz?"
    maniaque: savunmazdım , birakirdım allahından bulsun...
    sonuc: 11/100

  • hogwarts'ta işlerin ne derece kirli işlediğini gözler önüne seren bir gerçektir.

    --- spoiler ---

    bilindiği üzere harry potter'in ilk senesinde bölüm kupasının sıralaması şöyleydi;

    1. slytherin 472 puan
    2. ravenclaw 426 puan
    3. hufflepuff 352 puan
    4. gryffindor 312 puan

    bu sıralamaya göre bütün hogwarts süslenmiş, bütün odalar "saldır yılanım" flamalarıyla bezenmiş, her yer şanlı slytherin'in yeşili ve siyahı boyanmış, taraftar şampiyonluk kutlamalarına başlamışken tutuyor bu alçak hogwarts müdürü hiç bir kurala kanuna dayanmayan tamamen sikinin keyfine verilmiş puanlarla gryffindor'u şampiyonluğa ortak ediyor.

    bütün sene haşaralılıklarıyla herkesi hayatından bezdiren, değerli hocamız severus snape'a, öz beöz slytherin çocuğu malfoy'a ve camiamıza ağza alınmayacak hakaretler eden hermione-ron-harry üçlüsüne sırayla 50, 50, 60 puan vererek adeta ulu orta kayırmacılık yapıyor.

    ama işte allah'ın sopası yok. hesabını iyi yapamamış olacak ki bunak herif, şikeyi bile doğru düzgün yapamadan iki takımı 472 puana eşitlemiş oluyor.

    bundan sonrası daha da evlere şenlik. kürsüde konuşurken yaptığı hatayı anlayan dumbledore, son bir kıvırmayla bütün sezon yokları oynayan nevile'e 10 puan daha yazıyor.

    bu tiyatroya itirazlarıyla adeta çılgına dönen slytherin taraftarına ise hiç kulak asılmadan flamalar filan bir büyüyle değiştiriliyor.

    böylesine şaibeli ve ahlaksız bir sonuçtan bile utanmayan gryffindor takımı ve bilhassa harry potter, sözüm ona tarafsız dumbledore ile objektiflere poz vererek kupayı kaldırıyor.

    buradan bu tiyatroyu kınıyorum. ve slytherin'in alnının akıyla kazandığı kupasının geri verilmesini talep ediyorum

    --- spoiler ---

    edit: bugün gryffindor'un yanında olan hufflepufflu ve ravenclawlı kardeslerime sesleniyorum; bu ateş üflemekle sönmez. adaletini bozduğunuz kantar birgün sizi de tartar.

    edit2: arkadaşlar gerçek şampiyon slytherin'imizin asıl renklerinin yeşil gümüş olduğunu biliyorum. o seneki deplasman formasının yeşil-siyah olmasından ötürü öyle söyledim. siz bu algıcı gryffindor yosmalarına aldırmayın.

  • öğrencileri antropolog margaret mead'e uygarlığın ilk işareti nedir diye sormuşlar. herkes toprak kaplar, balık iğnesi ya da toprağın işlenmesi gibi yanıtlar beklerken, mead "kırılıp iyileşmiş bir uyluk kemiği" demiş.

    "doğada hiçbir hayvan kırık kemiği iyileşene kadar hayatta kalamaz. doğada kırılan bir kemik avcıların sizi yemesi için beklemek ya da açlıktan, susuzluktan ölmek demek. ama iyileşmiş bir kemik, birisinin o insanın bacağını sarmış, onu güvenli bir yere taşımış ve yaşaması için yiyecek içecek sağlamış olması demek ."

  • devasa boyutlarda bir tarlaya girip, milimetrik hesaplanmış mükemmel şekiller yaratmaca.
    bunu yaparken el, ayak, vücut ve ilkel araçlar kullanılmaktadır. tepeden bakıldığında öyle muazzam bir güzelliğe sahiptir ki bir insanın yaptığına inanmak güç olur. bundan mütevellit kimi insanlar ekin çemberlerini uzaylıların oluşturduğuna inanmaktadır.

    bu müthiş şekiller esasında kısa ingiltere gecelerinde dahi ve sanatçı insanlar tarafından gizlice yapılmakta. çünkü ekinlere verilen zarar milyon dolarları buluyor ve elbette çiftçiler bu durumdan hiç hoşnut değil.

    ve işte bu iş ile gerçekten uğraşan insanlar circle makers diye bir grup oluşturmuşlar.
    web adresleri şöyle: http://www.circlemakers.org/

    en yakın zamanda bende bir tarlaya girip bu işi icra etmek istemekteyim.

  • yüklemiyorum çünkü facebook kullanım desenimle örtüşmüyor. ben feyse giriyorum news feed'e göz gezdirip gelen mesaj varsa onları mail gibi okuyup yanıtlıyorum. gruplarda olay varsa bakıyor ve çıkıyorum. chat her daim kapalı.

    facebook messenger benim kontrolümde olan bu mesajlara müsait olduğumda bakabildiğim döngüyü feys arkadaşlarımın tetikleyebileceği türden rahatsız edici bir dinamiğe dönüştürüyor. bu değişimi istemiyorum. bundan rahatsızım. zorla ikinci uygulamayla üstüme atılmasından ayrıca rahatsızım. ayrı uygulamaya geçirip sırf rahatsız etmek için bildirimleri hala ana uygulamada gösterme çakallığından ayrıca rahatsızım.

    bunun sonucu olarak yaşadığım rahatsızlıkların ötesinde facebook mesajları benim en geç yanıtladığım mesajlar olmak durumunda kalıyor. haliyle bir de bana hemen ulaşabileceğini düşünen arkadaşlarıma geç yanıt atarak onları da bilmedikleri bu sebeplerden dolayı rahatsız ediyor, rahatsız ettiğim için ekstra rahatsız oluyorum.

    feysin mesaj ayarlarıyla alakalı çok sıkıntım vardı zaten. istemediğim halde tanımadığım insanlardan mesajlar alıyorum. bunlar other yerine bilmediğim sebeplerden inbox'a düşüyor. bunlara tıklayınca facebook karşı tarafa mesajı okumasam bile "görüldü" diye ispiyon yetiştiriyor. bu insanlarla paylaşmak istemediğim bir bilgiyi paylaşıp beni zora sokuyor. facebook tarafından taciz ediliyorum, özel yaşamım ihlal ediliyor. bu uygulama ayrışması, mobil taciziyle birlikte iyice artık hayat döngümü bozmaya başladı. tüm aile bağlantıları ve gruplardan dolayı hesabımı tümden kapatmak da istemiyorum.

    neticede bu uygulama dahil olmak üzere mesajla ilgili politikalarından dolayı feyse daha az giriyorum. daha çok twitter kullanıyorum, daha çok sözlük okuyorum. mesajlarına neden zamanı dönmediğime dair meraklanan, kırılan arkadaşlarla paylaşmak için de bunu buraya kaydediyorum.

  • madde 5:

    adam olacaksın; ailesini geçindirme derdindeki birine hallenecek kadar insanlıktan çıkmayacaksın.

    zöge: başlığı açan ve ondan sonra madde sıralayan arkadaşlar entrylerini silince benimki madde 5 olarak öylece ortada kalmış.