ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
4 şubat 2015 dolar kuru
-
bir miktar yükselen kur. yükseledebilir, düşedebilir, yorumlarımızı ekşiye yazıyoruz.
ak kardeşler rahatsız olmuş bundan. milleti gaza getirmeyin de spekülasyon yapmayın da. ulan piyasayı hareket ettirecek kadar parası olan adam mı var burada. parası olan adam, bilhassa yabancı yatırımcı da gelip buraya mı bakıyor yatırım kararı verirken! "oh john do u know what they say about dolar in eksi? best advices for investment are there.."
kendi kendimize yorum yapıyoruz. yatırım tavsiyesi değildir john...
egzama
-
merhaba, öncellikle egzama tanımlanamayan ve iyileşmeyen cilt problemi olarak literatürde geçiyor. reflü, gastrit gibi neredeyse her 10 kişinin 1'inde görülebilen bir rahatsızlık. bu bir hastalık değildir.
egzama için değil 5, 20 doktorada gitsen hepsi aynı şeyi söyleyip kortizonlu krem yazıp geri gönderecek. çünkü egzamanın nedeni bilinmiyor ve geçmiyor. kolsuz agop bile zamanında bununla yaşamayı öğrenin deyip krem yazıp gönderiyordu.
lakin egzamaya tıbbın çağre bulamaması ve neden oluyor sorusuna çözüm bulamaması ilginç. yapilan son araştırmalarda bunun aslında mideden kaynaklı ve candida mantarının neden olduğu tahmin ediliyor. millet 15 yıldır egzamaya sahip olup kendi üstünde deneme yanılma yöntemi yaparak artik doktorlardan daha iyi durumu biliyor ve candida diyetine girerek 20 yıldır iyileşmeyen egzamanın geçtiğini iddia ediyorlar.
yani doktorların sorunun nedenini yanlış yerde araması gibi. yâni bu bir cilt problemi değil mide problemi ve midede kendinde olan bu rahatsız edici durum için bir nevi sana kırmızı s.o.s sinyali yolluyor.
kortizonlu krem bile sürsen 1 hafta kızarıklık geçiyor 1 hafta sonunda eskisinden beter halde tekrar kızarıyor. kortizonlu krem demekte bir nevi streoid krem yani. yani oldukça zararlı.
sonuç olarak ketonojik diyetin temel amacı midedeki candidaların besinlerini kesmek. bu candida şekerden ve karbonhidrattan besleniyor. yani bünyeye göre değişmekle beraber minimum 1 ay,
~ kola, konsantre meyve suyu, şekerli soda, bira gibi her türlü şekerli ve gazlı içecek ve tahıl buğday içkisi yasak.
~ süt ve süt ürünleri tam yağlı beyaz peynir gibi yasak. sadece laktozsuz kefir serbest. onun dışında süt bile yasak.
~karbonhidratlar ekmek, makarna,patates, mısır, popcorn, pilav, şehriye hatta bulgura kadar yasak.
~limon ve avokado dışında meyvelerde yasak. amaç candidayı besleyenşekeri sıfıra indirmek. o yüzden çok şekerli karpuz kavun üzüm elma yasak.
~her türlü beyaz esmer şeker yasak. çikolata, biskrem, albeni, sütlaç, aşure gibi yapay ve doğal tatlı şekerleme yasak.
ilk 7 gün vücuda detoks yapıyorsun. sıfır şeker ve karbonhidratlla candidanın besinlerini kesiyorsun. candida 1 hafta aç kaldıktan sonra kendi kendine ölüyor ve toksin yapmaya başlıyor. buna die-off etkisi deniliyor. yâni 1 hafta sonra vücut inanılmaz bir şekilde şeker çikolata tatlı aşerecek ve vücuda glikoz girmediği için enerjin düşecek belki halsiz dolaşıp başın ağrıyacak amabu iyileşme sürecinde olduğunu gösterecek.
1 hafta detokstan sonra yavaş yavaş vücuda meyvelerden başlamak üzere alabilirsin. ama tabi minimum 1 ay diyeti sürdürmek ve bundan sonrada mesela yapay şekeri kesmek, çayı kahveyi şekersiz içmek, ekmek, kola, makarna gibi ürünleri ayda yılda 1 dilim yemek başarı getirir.
bünyeye göre değişmekle beraber diyet sonunda vücudun kendi kendine iyileştiğini göreceksin.
ketonojik diyet
benim uyguladığım diyette de ki internette bulabilirsin sabahları boyoz gevrek ekmek yasak. her sabah 1 şişe kefir ve sadece fındık, ceviz, badem kuruyemişi var.
öğle yemeklerde de ekmek makarna ketçap pilav yasak. bunun dışında kalan çorba gibi yemekleri ekmeksiz yemek var.
öğleden sonra vücut aç olduğu için gene fındık ceviz badem ve bir tane probiyotik yoğurt yemek var. arada belki gene kefir.
akşamda aynı şeklilde ekmek makarna patates haricinde menüde hangi yemek varsa doyana kadar yemek var. :)
2 bin lira maaş ile krallar gibi yaşayan adam
-
artık öyle bir hale gelmişsiniz ki, "ben mutluyum" diyen adama, "hayır sen mutlu değilsin! olamazsın! nasıl mutlu olursun lan!" diyorsunuz. bir de dalga geçmeler falan.. oğlum, adam mutlu hissediyor kendisini, ne güzel işte; bir dönün kendinize bakın hele, ne hale gelmişsiniz, sorun onda değil sizde, zavallılar.
belediye otobüsünde malafatı sıvazlayan dayı
-
arkadaş şöyle adamlara dayı deyip şirinleştirmeyin olayı.
yaptığı sapıkça bir şey.
dayı ne amk?
kızının erkek arkadaşından dayak yiyen baba
-
kız belasını aramış, bulmuş. işin kötü yanı baba kızının tırnağı kırılsın istemez. ilerde dayak yiyecek, ölecek yine baba üzülecek.
ramsay bolton
-
- "khal drogo yapınca şak şak şak, ramsey yapınca auuuvv."
tiyatro
-
karantina günlerinde erişime açılan gösterimler dahil olmak üzere online olarak izlenebilecek oyunları şuracığa bırakayım;
ankara devlet tiyatrosu
- reis bey
- leyla ile mecnun
- osmancık
bornova şehir tiyatrosu
- bir anarşistin kaza sonucu ölümü
- işgüzar bir tekerrür
- küheylan
- kral lear 1 , 2
istanbul devlet tiyatrosu - bir nefes dede korkut
eskişehir şehir tiyatroları
- bir şehnaz oyun
- gergedan
- keşanlı ali destanı 1 , 2
- ağır roman
van devlet tiyatrosu - kahvede şenlik var
nilüfer kent tiyatrosu
- şark dişçisi-1 , 2
- romeo & juliet
- iki efendinin uşağı-1 , 2
- tersine dünya
- iii. reich'ın korku ve sefaleti 1 , 2
- titanik orkestrası
- cambazın cenazesi
- kanlı düğün
- çöl oyunu
trabzon şehir tiyatrosu
- 444
- kafes
- dokuz canlı
afyonkarahisar belediye şehir tiyatrosu
- bana bir şeyhler oluyor
- haybeden gerçeküstü
- yaşar ne yaşar ne yaşamaz
tiyatro pangar - kozalar
dostlar tiyatrosu
- marx'ın dönüşü
- sivas'93
- nazım'a armağan
- yalınayak sokrates
levent üzümcü - anlatılan senin hikayendir
haluk bilginer - şekspir müzikali
levent kırca tiyatrosu - azınlık
nejat uygur tiyatrosu - zamsalak
kadro pa - macbeth mutfakta
proje no2 - hizmetçiler
mekan artı
- 80'lerde lubunya olmak
- şiddet üçlemesi 2 - şeker
- üçkişi
itü müzikal topluluğu - sidikli kasabası 1 , 2
nazım hikmet kültür merkezi - en gerçek masal - ç.o
galataperform - aksak istanbul hikayeleri
tiyatro ak'la kara;
- karımın kocası
- patron kim?
- yargı
- kadın aklı erkek aklı
- audition
- kelebekler özgürdür
tiyatro oyunevi - tiyatro öldü
tiyatro mundus
- beckett
- marat sade
- akıl defteri
hareket atölyesi
- ahhval
- ülke - yolculuk - hafıza
- insan(lık) hali
- kül kadın
- ruhiye
fulya peker
- dem
- veba
fmv ışık müzikal topluluğu
- lüküs hayat 1 , 2 , 3
- hisseli harikalar kumpanyası 1, 2
- istanbul efendisi 1 , 2
- tosunpaşa 1 , 2
enka tiyatro kulübü
- yedi kocalı hürmüz 1 , 2
içimizden bir ekip: risus sanat
bonus: küçük kara balık :')
sözlükçülerin yediği tarihi ayarlar
-
gecen gun 15 dakika kadar sohbet ettiigim 16 yasindaki liseliden (suleymanci bunlar babadan dededen) aldigim ibretlik ayar;
bilen vardir suleymancilar kot giymez, ben de aslinda normalde yapmam boyle seyler ama eksici picligim tuttu, dalga gecmek icin sordum cocuga sen kot giymiyorsun di mi diye;
- giymiyorum
+ niye kuran'da mi yaziyor gunah diye?
- hayir kot taslayanlar silikozis oluyor.
ulan yobaz diyecektim, eleman farkindalik sahibi, aktivist cikti, uzerimdeki kotu yakacaktim.
jaguar e-type
-
ruyamda gordum bugun. muhendisligini yaptigim bir jetin yaninda yapimini yapiyor, bitiriyordum. parlak bir kirmiziydi. inanilmaz guzeldi. kendi ruhu vardi sanki. oyle ki ilk calistirilinca platformdan firladi dustu, cizik yoktu. bir tek ben o kadar ihtimam gosteriyordum. vites ve gas bir sekilde takili oldugundan gitmeye basladi.
iste hayatimin ideali oldu bu andan sonra. hep aklimda olan bir tanesini yeniden uretmeyi kafaya koydum. ilk gordugum arabadir e-type. ilk elimde tuttugumdur. nasil mi? bana o model araba hediyelerden biri olarak gelmisti 3-4 yasimda. o tel jantlarina hayrandim. kirmizi rengine de. aklimda olup da uretmek istedigim arabadir kisaca.
gustav mahler
-
ölümle öyle tumturaklı, öyle bitmek bilmeyen, öyle uzadıkça uzayan bir ilişkisi var ki, en sonunda kendisi de o oyuna dahil oluyor. das lied von der erde'yi besteliyor. ismini ''yeryüzü şarkısı'' koyması yersiz değil, yeryüzünün içki şarkısı ile başlayıp, önce sonbahara, sonra oradan da ilkbahara varıyor, nihayetinde de yazı kışa döndürüp veda ediyor. sekiz senfoniden sonra gelen ve aslında dokuzuncu senfonisi olan bu senfoniyi ''dokuzuncu'' olarak isimlendirmiyor. ''dokuzuncu'' senfoniden sonra ölen beethoven'ı düşünüp, onuncu senfoniyi yazmaya başlıyor. dokuzuncu senfonisi olmayan, on senfonili mahler olmaya karar veriyor. onuncu senfoniyi yazarken hastalanıyor, bu arada kızı maria'nın ölümünden sonra bir daha hiç eskisi gibi olamadığı eşi alma schindler'in kendisini aldattığını öğreniyor, bu mahler'i nasıl etkiliyor bilinmez, fakat hastalığı ağırlaşıyor, birkaç yer değiştiriyor, sonunda avusturya'ya, doğduğu yere geri dönüyor. ama bu kez bohemya'da tedavi edilemeyecek kadar ''önemli'' biri olarak viyana'da bir hastaneye yerleştiriliyor. ve bir gün onuncu senfoni yarım kalıyor. her şey bitiyor. mahler ölüyor. ömür boyu ölümle yaşayan mahler bile ölüyor. on senfonili mahler olmak isteyen mahler, sırf ölmemek için 'dokuzuncu senfoni' adını vermediği dokuzuncu senfonisinin ardından ölüyor.
alto solo'ya ''ewig...ewig'' dedirten ve tutkuyla sevdiğimiz mahler de böyle ölüyor.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
durakta iki mavi önlüklü çocuk otobüs beklemektedir
ç1: geşdimisgün bi baktım otobüsün kalkmasına 5dakka kalmış hemen koştum tam duraktayken yetişdim ama çok bis koşmuşum
ç2: olum ben geçengün 3dakka kala evden çıktım durağa geldiimde 5dakka vardı
cristiano ronaldo
-
sporting lisbon takımında oynayan, gelecek vadeden 17 yaşındaki yetenekli portekizli futbolcu.
annelerin çıldırtan davranışları
-
sabahları "hadi kalk kalk kalk,giyin" diyerek sanki fuhuş baskını yaparmışcasına odama girerek uyandırma çabası.