ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türklere sorulan salak sorular
-
katolik yasli teyze, ben ve arkadasima hitaben
- siz hangi camiye baglisiniz?
(bkz: sultanahmet camii)
hasan can kaya'nın komik olmaması
-
uzun yıllardır yurt dışında yaşadığımdan türk televizyonlarini takip etmiyorum. zaten televizyon da seyretmiyorum. türkiye’deki arkadaşlar çok övdüler, ben de internetten bir kaç kısa bölümünü seyrettim. oraya gelen konuklara ‘sen ne iş yapıyon lan’ şeklinde konuşan varosun teki. millet kendine hakaret ettirmeye ve kendini televizyona çıkarmaya gelmiş. hep beraber öyle varos varos takılıyorlar.
online ingilizce eğitimi
-
üç ay kadar önce online ingilizce öğrenme serüvenime başladım. bu serüvende neler denedim ve nelerin faydasını gördüm sizlerle paylaşacağım.
1- online bire - bir eğitim platformları
bu siteleri verimliliklerine göre sıralayacağım.
- preply: her sertifikalı eğitmenin kendi ücretini belirleyip 30 - 45 - 60 dakikalık dersler alabileceğiniz, ucuz (40 - 100 tl/saat) ve aşırı kullanışlı bir platform. ilk eğitime özel %70 indirim kullanabilirsiniz. ben ingilizcemi bir üst noktaya buradaki eğitimlerim sayesinde taşıdım. konu hakkında uzunca yazdığım yazımı okuyabilirsiniz. (bkz: #138464521)
- englishcentral : eğitim içerikleri kusursuz bir site ve öğretmenler kaliteli. iyi öğretmen bulmak için bir kaç sefer denemeniz gerekebilir ama bulunca da iyi ve faydalı vakit geçirirsiniz. rakibi cambly'e göre çok daha ucuz bir alternatiftir.
- cambly : ben nedense hiç bir zaman sevemedim. her zaman çok pahalı ve verimsiz gelmişti. çevremde de çok severek kullanan da görmedim. heralde çevrem de benim gibi fakir.
2- discord kanalları
faydaları: büyük discord kanalları mevcut ve bu kanallarda çeşitli seviyelere göre speaking yapabiliyorsunuz. yanı sıra sırayla okuma yapan kitap okuma kanalları da mevut.
zararları: özgüven zedeleyici durumlarda kalabiliyorsunuz. yeni başlayanlar için cehenneme dönüşebiliyor.
örnek discord kanalları : https://disboard.org/…/servers/tag/english-learning
bu board'dan istediğiniz kanalın linkini alıp katılabilirsiniz.
3- udemy eğitimleri
faydaları : konuyu çok iyi bilişsel öğrenme metodlarını kullanarak anlatan hocalar mevcut. kurallara uyarsanız ilerleme kaydedebilirsiniz.
zararları: süreklilik zor. motivasyon kaybolduğunda uzun aralar verilebiliyor.
örnek udemy kursları;
serdar hoca : anlatımı iyidir. türkçe takip edebilmesi kolaydır. bilişsel metod uygular.
ersak önler : bu işin piri diyebilirim. cümleler konusunda herşeyi 15 saatlik bir eğitim ile size sunmaktadır.
luke pridy : ingilzice olarak eğitim almak isteyenler için kesinlikle tavsiye ederim.
4- video platformları
youtube bunun için cennettir. takip ettiğim kanalları aşağıda paylaştım
https://www.youtube.com/c/fklanguage
https://www.youtube.com/c/speakenglishwithtiffani
https://www.youtube.com/c/teachervanessa
https://www.youtube.com/c/learnenglishwithjessica/
podcast tavsiyeleri
- rock n' roll english
- luke's english podcast
- conan o'brien needs a friend
- ted talks daily
- the joe rogan experience
diğer kaynaklar
- sözlük : https://dictionary.cambridge.org/tr/(https://dictionary.cambridge.org/tr/)
- her konu hakkında sorular : http://iteslj.org/questions/ (a1-b1)
- genel karışık sorular : https://conversationstartersworld.com/…o-ask(a2-b2)
- ielts speaking için genel başlıklar ve sorular : https://engoo.com/…eparation/p6-s6hpmeemrul__rarmkw (a2-c1)
- konuşmak için konu başlıkları : https://ieltsliz.com/…-free-lessons-essential-tips/](https://ieltsliz.com/…-free-lessons-essential-tips/
- konuşmak için konu başlıkları : http://iteslj.org/questions/
edit: çok soru dm geldiği için bire bir dersler üst bölüme alındı.
en muhteşem yiyecek içecek kombinasyonu
hoşlanılan kızın whatsapp'tan gönderdiği son mesaj
1999 yılı tekel ürünleri fiyatları
-
internette dolanırken görülen bir haberde dikkat çeken fiyatlardır. hem de bunlar deprem ertesi zamlanmış fiyatlar.
ürün fiyat (tl)
kısa samsun, maltepe 150.000
uzun samsun, maltepe 175.000
uzun tekel 2000 450.000
kısa tekel 2000 (kutulu) 400.000
uzun tekel 2001 300.000
kısa tekel 2001 250.000
35 cl. yeni rakı 1.400.000
70 cl. yeni rakı 2.500.000
70 cl. normal votka 2.000.000
70 cl. cin 2.150.000
75 cl. buzbağı şarabı 1.100.000
lan dedim, dolar kaç paraymış acaba o zaman?
http://paracevirici.com/…doviz/1999/amerikan-dolari
1999 ortalaması 420.000,00 tl imiş.
yani samsun/maltepe = 0,35 dolar * 3,86 = 1,35 tl
uzun tekel 2000 = 1,07 dolar *3,86 = 4,13 tl
35 lik rakı = 3,33 dolar*3,86 = 12,85 tl
şimdilerde en boktan sigara 9 tl, 35'lik rakı da 50 tl
lan dedim peki asgari ücret ne kadarmış o dönem?
http://www.alomaliye.com/…r-1974-yilindan-gunumuze/
93.600.000 tl imiş.
peki bununla kaç şişe 70 lik rakı alınıyormuş?
93.600.000/2.500.000 = 37,44
şimdi 37,44 şişe 70liği kaça alıyoruz?
37,44*93=3.481 tl
asgari ücretle şu anda kaç 70'lik alınabiliyor?
1404/93 = 15 şişe
kimse ehonomi çoh iyi, alım gücü arttı demesin. kalbini kırarım.
futbolu diğer top oyunlarından üstün kılan özellik
-
sebebi çok basittir.
mahallende, sokağında yola iki tane taş koyup su topu oynayamazsın.
futbol yaygındır.
lisede kola kutusunu ezip futbol oynamış bir neslin üyesi olarak söyleyebilirim ki ezilmiş kola kutuları yere vurduğunda sekmez. onunla basketbol oynama şansın yoktur.
voleybol ve hentbol topu ile de hakeza bulduğumuz anda futbol oynardık.
ulan bak sana ben nasıl anlatayım? voleybol oynamak için file bulamazdık, eskaza file denk gelirse de kendi icadımız olan (ki oldukça yaygındır) "ayak voleybolu" oyununu oynardık.
sanırım anlaşılmıştır.
sistematik duyarsızlaştırma
-
biçimlendirmenin klasik şartlanmada kullanılmış hali olarak kabul edilebilir. özellikle korkuların tedavisinde kullanılır. kişi korktuğu uyarıcı ile kendisi için korkutucu olmayan bir derecede karşı karşıya getirilmektedir. bu düzeyde bir süre alıştırma yapıldıktan sonra uyarıcının derecesi biraz arttırılmaktadır. kişi belki biraz tedirgin olabilir ama tekrarla bu tedirginliği giderilir ve kişi bu düzeydeki uyarıcıya da alıştırılır. daha sonra uyarıcının derecesi biraz daha artırılır. bu şekilde aşamalandırılarak korku tedavi edilir.
annelerin telaffuz hataları
-
haldır şaldır-head and shoulders
borsa istanbul'un %10'unun katarlılara satılması
-
ülkeyi komple arapların üstüne yapın da bu iş huzur icinde çözülsün.
ekonomik çıkmazda olan türkiye cumhuriyeti'nin başındaki zatın gerçekleştirdiği aktivite.
https://mobile.twitter.com/…|twcamp^serp|twgr^tweet
edit: https://mobile.twitter.com/…tus/1331958084495953921
edit 2: ilgili haber
https://www.dunya.com/…ula-ortak-oldu-haberi-601558
edit 3: bazı mesajlar aldım bunun zararlarının ne oldugu ile alakalı, belirtmem istendi. olası bir hükümet değişiminde ülke borsasının %10'luk kısmının katardan manipüle edilmeyeceginin garantisini kim verebilir ? türkiye cumhuriyeti'nin katar'ın arkasında bulunan, londra'daki spekülatörün emrine amade edilmiştir. çok net.
ayrıca arada kaynayan "çerezlik" imzalanan anlaşmalar da şunlar:
"istinye park hisselerinin devrine dair anlaşma",
"istanbul haliç altın boynuz projesi'ne yapılacak potansiyel ortak yatırıma ilişkin mutabakat zaptı" ile;
"global liman işletmeleri ve qterminals w.l.l arasında ortadoğu antalya liman işletmeleri aş'nin hisse devrine ve satın alımına dair anlaşma" da bulunuyor.
evleneceğin kadını dakikasında anlamak
-
başıma gelendir..
12 yıldır karımdır..
iki evlat vermiştir..
hala deli gibi aşığımdır..
sen sadece bende dur kadın, ben sana hep aşık kalırım..
ertuğrul karakaya
-
yazılanlara bakılınca bilmeyen biri jandarmanın kapıdan sakince yürüyüp geçen ertuğrul karakaya'nın arkasından ateş ettiğini sonra gidip süngülediğini sonra da gelen ambulansa izin vermediğini düşünür. dezenformasyon kötü bir şey. zira yıllar geçtikçe gerçeği anlatan biri olmadıkça yalan katlanarak artıyor. bir jenerasyon sonra safi propaganda okunuyor. el insaf.
işin aslı ertuğrul karakaya odtü'ye o gün silahla gelmiştir. bu günümüzde oha diyip sorgulayacağınız bir hareketken garip bir şekilde odtü'de de 1977 haziranında standartlaşma eğilimindedir. o yıllarda odtü ve beytepe kampüslerinde sol ve sağ kavgaları neticesinde kamplaşmadan ötürü neredeyse bir metrekareye iki silah falan düşmektedir. sağcısı solcusu herkes silahlıdır. silahlar yurtlarda parke diplerinde dolap içlerinde saklanmakta. arama yapılacağı zaman hemen komple başka bir yere taşınmakta sonra tekrar getirilmektedir. o yıllarda üniversitede okumuş amcalarınıza sorun.
haziran başında üniversitede boykot vardır, odtü'de sol kendi fraksiyonları arasında kavgalı da olsa öğrenci tabanında hakim bir durumdadır. ancak durmadan silahlanma eğilimindedirler. silah da kampüse genellikle kapıdan sokulmaktadır. yine günümüz şartlarıyla değerlendiremiyoruz. bugün metal dedektörü var, kapalı devre kamerası var, kızıl ötesi var. 1977 yılında ise bu aramayı yapacak sırtında g3'ü asılı iki adet er vardır. üniversiteye giren çıkan herkesi elleriyle mümkün mertebe aramaktadır bunlar. bazılarını aramaz (kafasına göre) bazısını arayamaz (araya kaynar) bazısını ise denk getirir arar. ertuğrul karakaya'dan önce okula girip aranmayan grup ya birinci ya da ikinci gruba dahildir. ilk grubu aramadığı ve arayamadığı için karakaya'nın grubunu durdurup aramak ister.
onlar zaten silahlı oldukları için arama gözaltına alınma ve silahların müsaderesi anlamına gelmektedir. karakaya ise bu durumu kurtarmak için önce boykot olduğunu ve ilk grup aranmıyorsa kendilerinin de aranamayacağı ekseninde tartışma çıkarır. jandarma erleri olmaz arayacağız deyince tartışma büyür. ertuğrul karakaya kapıya hamle edip içeri dalar ve içeri koşmaya başlar. sırtında asılı olan g3'ü eline alan asker de onun peşinden okula dalar. bu ikisi kovalamacaya başlarken kapıdaki diğer asker ve diğer gruplar koşanların ardından bakakalır.
ağaçların binaların ardına yardırıp buna rağmen izini kaybettiremeyen karakaya heyecan yapar ve askerin "dur yoksa ateş ederim" demesiyle belindeki (yanılmıyorsam) 7.65mm fransız model 66 unique tabancasını* çıkartır ve koşmaya devam ederken silahı askere doğru çevirip tetiğe basar. silah ateş almaz. ikinci mermiyi namluya sürmeye hazırlanırken er osman özdemir bakar ki silah çekiliyor, g3'ünü omuzlayıp karakaya'ya arkadan bir el ateş eder. kurşun otopsi raporunda sol kaburga altından karaciğeri önlü arkalı delerek, büyük bir çıkış yarası açarak, ön tarafı komple patlatarak çıkmıştır.
bir dakika geçmeden bir cj5 jip ile karakol komutanı jandarma üsteğmen olay yerine gelir. yerde can çekişmekte olan karakaya'yı görür. araçtaki astsubayı bölgeyi kordon altına alması ve olay mahaline kimseyi sokmaması için görevlendirir ve karakaya'yı jipe koyup hemen hastaneye yardırır. nitekim o yara sağ kalınacak türden bir yara değildir. kampüsten anayola çıkıldığında ertuğrul karakaya kan kaybı ve şok yüzünden ölür. süngüleme ambulansı sokmama falan çok komik, gerçekdışı şeyler, ambulans kampüse yetiştiğinde karakaya çoktan hastane kapısından içeri jiple taşınmaktadır.
ardından osman özdemir'in silahı alınarak kendisi beytepe tarafındaki karakola getirilerek ilk ifadesi alınır. olayı başka gören şahit yoktur. herşey 40 saniyede olup bitmiştir. er osman özdemir ifadesinde ise durmadan aynı şeyi tekrarlayıp durmakta, yemin billah etmektedir.
"silahı bana çevirdi, ateş etti, sonra tekrar çak çuk yaptı yine doğrulturken vurdum"
kriminal incelemede ise ertuğrul karakaya'nın silahında namluda ve fişek yatağında barut çamuru bulunamaz. yani silah ateşlenmemiştir. osman özdemir öyle bir yalan söylemekte intibaı verir. kendine silah çekilmeden vurup öldürmek açıkça kastı aşan fiile girmektedir. cezası ağırdır.
dört beş kez ifade verip aynı ifadesine sadık kalan jandarma erini dinleyen aynı üsteğmen "ne bok yiyeceğiz" diye düşünürken bir an durur. ifade vermeyi sürdüren osman özdemir'in sözünü keser ve sorar.
"lan oğlum çak çuk ne lan?"
jandarma er sürgülü yarı otomatik tabancaların üst sürgü kapağının geriye kurulması hareketini gösterir.
"böyle çak çuk yaptı gumtanım"
üsteğmen düşünür. fransız onlusu yarı otomatiktir. silah bir kez ateşlenirse ikinci merminin atılması için silahın tekrar kurulması gerekmemektedir. silah boş kovanı atarak ikinci mermiyi kendisi ateşe hazırlamaktadır. kullanıcı bu hareketi kendisi manuel yapmak zorunda kaldıysa o halde bir tür ateş almama durumu söz konusudur. daha da ilginci dolu bir silah o şekilde kurulduğunda namluya sürülü ateşlenmemiş mermiyi de boş kovan yatağından dışarıya atmaktadır. yani eğer bu er doğru söylüyorsa suç mahalinde bir yerlerde bir adet patlamamış 7.65mm mermi olması gerekmektedir. üsteğmen ceketi alıp vın diye odadan çıkar ve jiple gerisin geriye odtü'ye intikal eder.
burada hava kararmaya başlamışken saat 18 sularında 10 kadar erle kapıdan ertuğrul karakaya'nın vurulduğu noktaya kadar her yeri didik didik sekiz on kez ararlar. ara ara ara iki saat sonra gerçekten de toprağa toza yarı gömülü böyle bir adet mermi bulunur. üstelik patlamamış merminin kapsülündeki iğne oyuğu erin ifadesiyle örtüşen bir numaralı delil olarak savcıya iletilir. savcı da bu mermiyi kriminal laboratuarına göndererek gelen raporda kapsüldeki oyuğun %99 karakaya'nın tabancası ile yapıldığını okur. sonuç olarak açılan kamu davasında kendisine öldürme amaçlı silah doğrultan öğrenciyi vuran jandarma erinin kendini korumak için bu fiili işlemiş olmasının ortaya çıkan tehditle orantılı olduğunu mahkemeye yazar ve ere bir suç isnat etmez. osman özdemir nefs-i müdafaa'dan beraat eder.
şurada nispeten tarafsızca anlatılmış
bu tip anlatımlar pek olmadığı ve ertuğrul karakaya da kendi yoldaşları hariç çok aşırı tanınmadığı için bundan sonra hikayeyi süslemek ağzı olana kalır. faşistler süngüler kahpeler botlar kompradorlar.
oysa işin aslı beş metre geride bir insan evladı sizi elinde g3 ile takip ediyorsa silah çekip ateş etmeye çalışmak frpde yirmilik zar atıp iki kere 19-20 denk getirmek gibi bir şey. olacak şey var olmayacak şey var. adrenalin tutkunuysanız bungee jumping falan önerirdim ben.
30 mayıs 2018 habertürk muharrem ince canlı yayını
-
gecenin şu ana kadar en kârlısı sağdaki 3. adam. bütün gece telefonda candy crush oynadı, az soru sordu az laf yedi, çay çorba içiyor beleş. valla kârlı adam.
annenin ilkokul mezunu cahil bir insan olması
-
ulan kadın sizin anneniz diye nasıl cahil değil ya. bu ülkede o zaman cahil kadın yok. biri senin annen, biri öbürünün bacısı.