hesabın var mı? giriş yap

  • marmaray'ın aslında tam olarak marmaray olmamasından kaynaklanan hadise.

    marmaray niye aslında tam olarak marmaray değil? çünkü marmaray'ı seçim öncesi açabilmek için projenin geri kalanının(marmaray cr3) ismini (istanbul banliyö hattı) değiştirerek, sanki şu 4 duraklı sisteme marmaraymış gibi açılış yaptılar.
    filmlerde görürsünüz, her raylı sistemler projesinde ana kontrol merkezi vardır, uzay istasyonu gibi donatılmıştır, otomasyon işlemleri buradan gerçekleşir. işte bu sistem marmaray cr3'i ile beraber yapılacaktı.
    işte 4 istasyonlu haliyle açabilmek için geçici bir çözüm yaptı dhl, gecici kontrol merkezi kurdu. her gecici iş gibi, bu kontrol merkezi de 6 ay-2 sene için kurulmuştu. fakat anlaşılan kullanımı kalıcı oldu.
    benim şahsi kanaatim, bu kontrol merkezinde problem var. fakat haber alma hürriyetimizin kısıtlandığı ülkemizde kimsenin bunu araştıracağını zannetmiyorum.
    zaten 2-3 saate yayın yasağı getirirler.

  • ciddi anlamda yaran bir tanesiyle karsilastim ve hala gulmekteyim.

    trafik polisi arabayi durdurmus ve egilip sormus:
    > -ehliyet ruhsat lutfen
    > -tabi buyrun demis sofor ve vermis. polis bakmis bi
    > problem yok.
    > -pekii demis polis, cevre vergisi pulu?
    > -burada, buyrun demis adam.
    > -ilk yardim cantaniz var mi? demis polis.
    > -tabii deyip bagaji acmis adam. polis bakmis icinde
    > eksik yok.
    > -yangin sondurucu?
    > -burada buyrun.
    > -zincir?
    > -derhal
    derhal cikarayim buyrun.
    > polis daha sonra tekrar sormus:
    > -mezdeke kaseti var mi?
    > sofor cok sasirmis.
    > -evet var buyrun demis.
    > polis: tamam siz onu takin teybe ve sesini acin
    > demis ve baslamis polis oynamaya. soforun saskinligi
    > daha da artmis
    ve dayanamamis sormus. -hayrola memur
    > bey?
    > polis cevap vermis:
    > -ee essek degilsin artik takarsin bi 20 milyon...

  • ziraat bankası uzman yardımcılığı;

    -stagflasyon nedir?
    +durgunluk ve enflasyonun bir arada görülmesidir..
    -bu kadar mı?
    +şimdilik böyle. bu kadar yani. stagflasyon.

    son cümlemi ellerimi açarak ve gözlerimi belerterek vermiştim. onlar da bana belertti sonra. belerdim.

  • kalabalıkların memnun olmadığı işler yapacaksanız eğer onları sürece ortak edin, görev verin. sizden daha ateşli olduklarını göreceksiniz.

  • 3 gunde bir degistirenleri gorerek sok gecirdigim durum. ben her gece 3'e alarm kurup, uyanip degistiyorum ki uykumun ikinci yarisi daha fresh geciyor.

    t: yine yalanciyi zkmedikleri, onsevisme ile biraktiklari, gercek hayatta domuz gibi yasayan yazarlarin, 3gunde carsaf degistirdiklerini iddia ederek kiz dusurmeye calistiklar baska bir deneme. belki de ben kotu niyetliyim. bu yazarlar, hotellerde housekeeping olarak da calisiyor olabilirler.

  • ''öküzüm büyük olsun da varsın çekmesin'' mantığıyla yapılmış bir havalimanıdır.

    şark kafası işte işlevine bakmadan her şeyin en büyüğünü istiyor ve en büyüğün en iyi olacağını düşünüyor.

    yazık.

  • "tüm yandaşları kurtarıyorlar, ben niye yırtmayayım" deyip pudra şekeri yalanını uydurdu ama ikinci gözaltı ve bakandan gelen, "içici" açıklaması sonrası böyle saçma salak bir açıklama gelmiş.

    banane senin varoluş sancılarından? ticari ilişkilerinde kamu kaynaklarının rolünü anlat sen.

  • iğrenç bir şeydir. ne kadar iğrenç olduğunu çocukken farkedemezsiniz. ancak büyümeniz, bayağı büyümeniz, en azından bi 25'i geçmeniz gerekir. işte o zaman aklınız başınıza gelir. bir bakarsınız ki, çocukken "tek" olduğunuz için sizin olduğunu sandığınız/sandırdıkları dünya aslında sizin değil.
    güvenebileceğiniz "dost" kisvesi altında size diş bileyen, bazen kıskanan, bazen üzüntülerinizden çılgınca mutluluk duyanlarla etrafınız çevrilmiş. bunalırsınız, daralırsınız, birileriyle paylaşmak istersiniz, ama son anda durdurursunuz kendinizi. iki laf konuşmaya, dertleşmeye kimseyi değer görmezsiniz. çok geniş bir çevreniz olsa da, her ortamınızda çok seviliyor olsanız da, yavaş yavaş uzaklaşırsınız bütün bu insanlardan. daha dar bir çemberde, belki biraz daha az paylaşımla, dertsiz mutlu olmaya çalışırsınız. sonra sizi ketum diye yaftalarlar bir de. oysa ne güzel olur, canınızdan kanınızdan, sizi sorgusuz sualsiz, yargılamadan, tüm kötü niyetlerinden arınmış, sadece ve sadece iyiliğiniz için dinleyecek biri olduğunu bilmek. hiçbir kişisel kompleks, kıskançlık, çekememezlik, artniyet barındırmaksızın, yorumlamadan, yaftalamadan, daha sonraları aleyhinize kullanılmak üzere bir silah olarak cephanesine atmadan...
    tek çocuk olmak, cezalandırılmaktır bir nevi.
    elinize kalan ise; gereğinden erken olgunlaşmış, çoğu zaman dengesini kaybetmiş, bir öyle bir böyle yaklaşımlarla maymun edilmiş, güvensiz, içine dönük, "çok güçlü" kabuğunun altına saklanan "titrek bir yavru kedi" olmaktır.