hesabın var mı? giriş yap

  • #65569608 bu entry'i tamamlamak gerekirse yazar anne ve babasını nazi kamplarında kaybetmiştir. -e harfi eux yani 'onlar'ın temsilidir. yazarın deyimiyle ''bir gün hayatımın nasıl bir roman olduğunu anlayacaksın''

  • burak yılmaz'ın haklı olduğu olayın görüntüleri. bu halk otobüsü, minibüs ve taksi şoförleri hiç yol, yordam bilmiyor. diğer şoförlerin haklarını tamamen gasp ediyorlar.

    hemen ünlü ve zengin biri diye burak yılmaz'ın haksız bulunması doğru değil.

    yahu bu kadar insan neden bu otobüs, taksi, minibüs şoförleri ile kavga ediyor sizce ? emekçidir, şudur, budur diye hep toplu taşıma şoförleri haklı bulunuyor. ama bunlarla kavga eden herkes mi haksız arkadaş ? herkes haksız da bir tek bu toplu taşıma şoförleri mi haklı ?

    bir de kocaman beyzbol sopası gibi sopa çekiyor. burak üzerine gelse vuracak kafasına muhtemelen. o sopa ile darbe yemenin ölüme sebebiyet verebileceğini hesap etmiyor şehir eşkiyası. burak sadece uyarıyor oysa, babam yaşında adamsın diyor. ama şoför maganda diğer toplu taşıma şoförlerinin çoğu gibi.

    bu olayda da burak önce uyarıyor. şoför tehdite devam edince, her insan gibi burak da sinirleniyor. hoş olmayan bir durum ama oluyor işte.

  • hayata dair gülümseten detaylardan biri. insan böyle aşkları, aşıkları görünce mutlu oluyor.

    -pişt garson.

    hatun: aşkım yapma lütfen noolursun.

    -sen karışma. kardeşim bize iki tane çay getiriyorsun, biri açık.

    garson: tabi efendim.

    hatun: sen çok iyi bi insansın...

    -şşt sakın, sakın. bir daha bu konuyu açarsan seninle konuşmam.

    hatun: amaa, hmpf peki.

    -sakın.

  • heyecanlandıran kampanya.

    adamlar baktı: "bunlar 5.60'a benzin alıyorlar ses etmiyorlar az da biz silkeleyelim" dediler ve böyle bir kampanya yaptılar.

  • galatasaray taraftarı bir kez daha bilmelidir ki:

    "mario gomez'i düşündük ama 9 milyon euro bonservis istediler, kendisi de yıllık 5 milyon euro net istedi. ben de isterim yıldız alalım ama dengeler var" - hamza hamzaoğlu

  • sen yoksan başkaları var demektedir ve sizi kıskandırmaya çalıştırmaktadır. kızı sizin de takıldığınız çevreye getirir, gözünüzün önünde sarılır samimi olur. hatta gelip sizinle aynı masaya oturur ki tepkinizi yakınen ölçebilsin. bu sırada siz de ne kadar doğru bir karar vermiş olduğunuzu farkedip sevinebilirsiniz.

  • üniversite okuyorsunuzdur. henüz ilk yılınız olduğundan annenizin-babanızın yanından ayrılalı çok olmamıştır. o zamanlar revaçta olan öğretmen hattını kullanıp; hergün anne-baba, gününe göre de nineyle konuşulmaktadır.
    aradan 2-3 ay geçmiştir, bayram yaklaşmıştır. eve gidilecektir.bilet ayrılır. ancak son anda bir iş çıkar ve 1 gün sonra yola çıkılır.
    yola çıktığınız gün babaanne ile molada telefonla konuşulur. nene sultan o kendine has konuşma tarzıyla:
    nene: oğlum nasılsın?
    neurosurgeon: sağol nenem benim, sen nasılsın..
    nene: eyyilik oğlum nedek işte, seni çok özledik ha!
    ns: aha yoldayım nenem, sabaha ordayım inşallah.
    nene: de bakalım, gel de acı(yöresel bir kullanım)(tat anlamındaki acı değil) kulaklarını yiyim senin.(ana-baba öğretmen olduğundan beni büyüten babaannemin çocukluğumdan beri beni sevme şekli. canım ninem)
    ns: tamam inşallah. dua et de kazasız belasız gelek.
    nene: tamam oğlum hade eyyi yolculuklar...
    ns: ellerinden, yanaklarından öptüm canım nenem..
    ertesi sabah memlekete varılır, baba arabayla terminalden alır ns'u. yolda gidilirken bir akraba ile karşılaşılır, baba ile enteresan bir konuşma, cenaze muhabbeti geçer aralarında... arabaya tekrar binilir. arabaya binilince ns sorar:
    - babam hayrolsun kim vefat etmiş?
    - sen sağol, ninen oğlum... başımız sağolsun...

    o an neye uğradığını şaşırır insan..
    dünya başını ezer geçer insanın...
    sonra olayın nasıl olduğu, nasıl gerçekleştiği sorulur, alınan cevap:

    -gece fenalaşmış aniden, sonra 'oğlum geldi mi'(beni kastederek) demiş. sabaha gelecek hayriye nine demişler. sonra da, son cümle olarak; la ilahe ilallah demiş..

    sevgili sözlük, aradan kaç yıl geçti, hala o çıkan işim yüzünden gecikmemi, nenemi göremeyip de sabah cenazesine yetişmemi kendime yediremiyorum. aklıma her gelişinde ağlamamak için kendimi zor tutuyorum, tıpkı şu anda olduğu gibi. ailemiz, büyüklerimiz gidince geri gelmiyo sözlük, kıymetini yaşarken bilmek lazım zannımca...

  • bu kişi tıbbi eğitim aldığı için yoğun bakımda hastaların oksijensiz kalınca öleceğini biliyor kabul edilmeli ve kasten adam öldürmekten yargılanmalı diye düşünüyorum. yaptığının açıklaması olamaz.