hesabın var mı? giriş yap

  • 41 ilde 657 orta halli aile üzerinde yaptığım bir başka dev araştırma. bu ailelerin % 65'lik bir bölümünde babasının, dedesinin ya da büyük dedesinin zamanında hatırı sayılır bir serveti olduğunu, fakat daha sonra bu servetin kaybedildiğini söyleyen bir anne veya baba mevcut.

    servetini kaybeden büyük dedelerle ilgili anlatılarda öne çıkan faktör ise çok acı: kumar. "büyük dedem rahmetli'nin 3000 dönüm arazisi bir gecede gitmiş... bir gecede... dükkanlar falan hep gitmiş... bir tek ev kalmış, o da ananenin üstüne olmasa o da gidecekmiş" şeklindeki bu anlatılar 1913-1944 yılları arasında türkiye'nin farklı bölgelerindeki yaygın alışkanlığın kumar olduğunu gösteriyor.

  • sebebini açıklayayım; eskiden insanların kendilerini ifade edebildikleri noktalar kısıtlıydı. telefonlarının çalma sesleri iyi bir yöntemdi mesela, kalabalıkta çaldığında farkını ortaya koyacaktı. şimdi ise insanın kendini ifade edeceği o kadar çok alan var ki. zil sesine kalmıyor kimse hâliyle.

  • benzer formatta 3 adet reklam entry yazılmış, 15-23 tane fav almış üçü de, favlayanlar da aynı yazarlar. reklam olduğu baştan belli .

  • ahiretin resmi dilinin arapça olduğunu öğrendiğimiz başlık. ortamlarda dinim evrensel dersin kim bilecek.

  • ilk olarak 1950lerde sakinleştirici/yatıştırıcı* olarak roche tarafından piyasaya sürülen ilaç... ilk piyasaya sürüldüğü zamanlarda bağımlılık yapıcı etkisi bilinmeyen bu ilaç özellikle ev işlerinin yoğun temposuna yetişemeyen ve devamlı stres altında yaşayan ev kadınları arasında oldukça popüler olmuştur; ve sözkonusu bu problemleri kısa bir sürede gidermedeki üstün başarısı farkedilince kullanımı giderek daha da yaygınlaşmış, aile doktorları vitamin hapı yazar gibi herkese bu hapı önermeye başlamıştır. nitekim zamanla sırf ev kadınları değil, aile geçindirme stresi yaşayan çalışan kesim - yani çoğunlukla erkekler - arasında da popüler hale gelen bu ilaç, roche'un en çok gelir getiren ürünü haline gelmiştir. ancak zaman geçtikçe ve 70lere gelindikçe ilacı kullananlardan gelen şikayetler gittikçe sıklaşmıştır; nitekim hastalar doktorların yalnızca bir iki aylığına yazdığı bu ilacı senelerce kullanmakta ancak bir türlü bırakamamaktadırlar, keza bıraktıkları takdirde yoğun bir duygusal düşüş yaşamaktadırlar. iyice artan benzer şikayetler üzerine ilacı kullanıp bahsi geçen bu yanetkilerinden muzdarip olan bir kesim roche aleyhine dava açar. ancak valium yıllar geçtikçe ilaç piyasasında en büyük kar payına sahip ürün haline gelmiştir ve tabii ki roche firması bu suçlamaların hepsini reddeder; keza aksi takdirde altın yumurtlayan bu tavuktan olacakları gibi bir de üstüne azımsanamayacak sayıdaki davacılara oldukça yüklü bir tazminat ödemek zorunda kalacaklardır... en nihayetinde firma herhangi bir cezaya çarptırılmasa da, doktorlar bu ilacı yazarken daha dikkatli davranmaya, insanlar yanetkilerinden haberdar olmaya başlamışlardır. artık valiumun ve benzeri sakinleştiricilerin devri kapanmıştır. 90lı yıllar ise yeni bir mucize ilaç türünün, antidepresanların yükselişine tanık olacaktır. prozac xanax vs gibi bu yeni nesil ilaçlar ilk piyasaya çıktıklarında valium benzeri eski nesil ilaçlar gibi bağımlılık yapmadıkları iddia edilse de, günümüzde bunun da doğru olmadığı bilinmektedir - en azından çoğu bünyeler için...

    (bkz: in pills we trust)

  • hamit altıntop sakatlandığında halama akciğer kanseri teşhisi koymuşlardı.

    halam, onca kemoterapi gördü akciğer kanserini yendiğini öğrendim bugün, bu hamit hala iyileşemedi.

    bacağı komple koptu yeni bacak mı diktiler bu adama nasıl bir sakatlık bu amk.

    edit: adam yılda bi kere aklıma gelir entry yazarım, bileğini kırar. adını anmamı istediğiniz kaynananız filan varsa söyleyin yani.. biraz okkalı anarım adını direk mefta.