hesabın var mı? giriş yap

  • adeta hayat felsefem. kafamda planladığım işi gerekleştireceğim güne kadar yakın arkadaşlarım ve akrabalarım dahil kimse bilmesin diye özel çaba gösteriyorum. sanki dayanamayıp söylersem işin büyüsü bozulacak ya da çomak sokmak isteyen birileri olacakmış gibi geliyor hep. garip tabii...

  • spor ayakkabı; gerek sporun gerektirdiği aktivitelerin yarattığı streslere karşı koyabilme gerekse de müsabaka sırasında maksimum potansiyel elde edebilme açısından oldukça önem taşımaktadır. doğru ayakkabı; sporcuda ek sorun yaratmadığı gibi, varolan veya doğabilecek sorunlara da çözüm getirme özelliğine sahip olmalıdır.
    herşeyin en’i olan ayakkabı yoktur. alınan en iyi ayakkabı bile tabanından başlayarak bozulacaktır. 500-1000km koştuktan sonra ayakkabının değiştirilmesi gerekmektedir. öncelikli olan, ayakkabının ayak biomekaniğine uygun olmasıdır.
    ayakkabı almanın kolay reçetesi yoktur; en önemli kriter rahat hissetmektir. en pahalı ayakkabı, hiçbir zaman en iyi ayakkabı demek değildir. ayakkabı seçiminde, yapılacak sportif faaliyet mutlaka göz önünde bulundurulup, alınacak ayakkabı, öncesinde mutlaka denenmelidir.
    ayakkabılar spora özgü olarak 7 grupta toplanmışlardır;
    1.koşu, antreman ve yürüyüş
    2.kort sporları (tenis, basketbol, voleybol)
    3.atletizm
    4.saha sporları (futbol)
    5.kış sporları
    6.açıkhava sporları
    7.özel sporlar
    ayakkabı seçiminde bizlere yardımcı olabilecek ipuçları;
    *ayakkabı içinde parmaklarımızı rahatça oynatabilmeliyiz
    *topuğumuz ayakkabı içinde sağlam oturmalı ve aşağı-yukarı kaymamalıdır
    *ayakkabı alırken, sürekli yaptığımız sporu yaparken giyeceğimiz çorabı giymeliyiz.
    *ayağımızın en uzun parmağının ucu ile ayakkabının ucu arasında bir parmak eni kadar mesafe olmalıdır
    *ayağımız yanlardan taşmamalıdır
    *ayakkabıyı, günün sonunda ayağımız en şiş durumdayken denemeliyiz
    *ayakkabının her ikisini birden giyerek, mağazanın içinde dolaşmalıyız
    *her zaman o anda rahat hissettiğimiz ayakkabıyı almalı, ayakkabının daha sonra rahatlayacağını düşünmemeliyiz.
    *eğer herhangi bir spor ile haftada 3 defadan uğraşıyorsanız, o spora özgü ayakkabıları kullanmalıyız
    rüştü nuran (http://www.basketbolhakemleri.com/…sporayakkabi.htm)

  • bu cinayette hayatını kaybeden siavash ghafouriazar, yakın arkadaşımın concordia üniversitesi'nden yüksek lisans arkadaşı. nişanlısı sara mamani ile birlikte montreal'de yaşıyorlar, aralık ayında ev almış dayamış döşemişler, sadece evlenirken sevdiklerimiz yanımızda olsun diyerek iran'a düğün yapmaya gidiyorlar ve geri dönemiyorlar. 2 gündür etkisinden çıkamıyorum, concordia üniversitesi'nin anma için yayınladığı fotoğraftaki mutlu yüzlerine baktıkça kalbim kırılıyor.
    düşünüyorum. başarıyorsun, güzel olan her şeyin düşmanı çağdışı bir ideolojinin maymunu olmuş bir ülkeden gidiyorsun, yüksek eğitim alıyorsun, öncesi de sonrası da olmayan tek 1 hayatın var, yeni bir şeyler inşa etmeye çalışıyorsun o tek hayatı insana yaraşır şekilde yaşamak, sokaklarda ahlak polisinden dayak yemeden insan gibi giyinmek, düşüncelerini insan gibi dile getirmek, insan gibi eğlenmek için. sadece en mutlu günümde sevdiklerim yanımda olsun diye bu bok çukuruna geri dönüyorsun kısa süreliğine ve hayatın elinden alınıyor. hayallerin, geleceğin, mutluluğun ve dahi mutsuzluğun. her şey, sapık mollaları beslemekten, ölümü kutsallaştırmaktan, ciyak ciyak ağlamaktan, cenazelerde ezilip ölmekten başka hiçbir halt başaramayan ama sineması çok iyi diye salak salak övülen, tahran'a inse 5. dakikada sokakta dayak yiyecek gerizekalılar tarafından "3 milyon yıllık kadim pers medeniyeti ağğğğbiieee" diye ululanan bir molla rejimi tarafından elinden alınıyor, "yanlışlıkla". ne diyecek şimdi iran halkı ve yetkili merciler? "kader, kısmet, allahın takdiri" bitti gitti. o muhteşem pers medeniyetine de molla rejimine de hiçbir şey olmaz, toz bile yerinden oynamaz korkmayın. olan siavash ve sara'ya, o uçaktaki zavallılara oldu işte.
    edit: aldığım diğer bilgiler, uçak noel tatilini değerlendirip iran'a ailelerinin yanına gelen akademik kariyerli insan dolu, sırf university of ottawa'da doktora yapan 3 öğrenci var bu hafta anması düzenlenen. phd, post grad, profesör tittlelı insan dolu uçak ve mollalar çıkmış "özür" diliyorlar. özür dileme, sen de öl molla.

  • kızımın sabah saat 7:00'de gözlerini dünyaya gözlerini açtığı gündür. tarihe not düşelim.

  • karizmaların tavan yaptığı fotoğraf çekimidir. özellikle hakan balta, sneijder ve riekerink'e çok yakışmış.

    işte o poz

    fenerli arkadaşlar kıskanmış olabilirler, sizinkilerin de efsane bir pozunu vereyim madem de bir yerleriniz şişmesin. buyurun

  • adamın kartını kullanıyorsak aidatını ödeyecekmişiz. başka bir arzunuz?
    ulen arkadaş bir halttan haberiniz yok boş boş konuşuyorsunuz. bankalar sizin kartınızdan gelecek aidat uğruna kart vermez size. o ekstra söğüşlemesidir sadece.

    bankalar, gecikmeden faiz alır. taksitlendirmeden faiz alır. kredi kartı ile ödeme alan esnaflardan anında ödeme için kesinti yapar, yada parasını 40 gün kulanır ondan sonra ödeme yapar.

    kredi kartını kullanman için o kadar kampanyayı sadece geri zekalıca savunulan kart aidatı için yapmazlar.

    fikriniz yok, zikriniz var arkadaş.

  • yazık lan kaç yaşında adamın düştüğü hallere bak.

    birileri tarafından kullanılmış bir siyasi figürdür binali yıldırım. yazık ettirdi kendisine.

    o birilerinin bu hale düşmesi lazım aslında ama neyse... onun da vakti var.

    edit: fakir yanım üzüldü yine ama oğlunun gemileri geldi aklıma. ağlayın ahlaksızlar.
    edit2: yau tamam vallaha üzülmüyorum, yeşilimi rahat bırakın.

  • isterseniz 1 euro yapın. bütün elektronik ve gıda dışı envai çeşit alışverişimi amazon'dan yapıyorum. yapacağım. daha pahalı bile olsa!

    paramın yolsuzlara, hırsızlara, araplara, ekonomi coh eyicilere, geçmediğim köprülere, adımımı atamadığım saraylara, çocuk tecavüzcülerine gitmesi kadar rahatsız etmiyor inanın. bir de diğer yönden bakalım. satıcılar yönünden: dürüst, ahlaklı, beni önemseyen adamlar dururken şark kurnazı, malının arkasında durmayan adamları neden paramla semirteyim?

    dipnot: abd, gümrük vergisi sınırını geçtiğimiz yıl 200 dolardan 800 dolara yükseltmiştir. tabii orada tayyip gibi "halk adamı" bir yönetici olmadığı için normal.

    edit: çok mesaj aldım. amazon'dan alınca da yine vergi alıyor devlet deniyor. evet yine vergi ödüyorsun ancak doğrudan türkiye'deki bir satıcıdan aldığınızda devletin kasasına daha çok para giriyor. ürünü satın aldığın firma ülkeye ithal ederken gümrük vergisi ödüyor, sana satarken fiyata ötv, kdv, yerine göre trt bandrol payı vs. ekliyor. tüm bunlar devlete giden kalemler oluyor. bitiyor mu? bitmiyor. türkiye'deki firma; sana yaptığı satıştan elde ettiği karın %30 civarını yine gelir vergisi olarak devlete ödüyor.

    buna ek olarak hb ve n11'den yapılan her alışverişle bu kokmuş düzeni destekliyorsunuz. çünkü bu firmaların büyük çoğunluğu hükümet yandaşı. yani paralarınız size yol, su, elektrik olarak değil; daha çok hakaret, daha çok baskı, daha büyük kazık olarak geri dönüyor.

    şayet amazon'dan yaptığım alışveriş; bir kuruş bile olsa bu hükümete daha az para aktaracaksa yurt dışından alışveriş yapmaya devam edeceğim. nasıl ki devlet yemiyor içmiyor ufak hesaplarla milleti daha nasıl soyarım diye düşünüyorsa ben de bu konuda ufak hesap yapıyorum. unutmayın eğer biz doğrudan yurt dışından aldığımızda bunların cebine daha fazla para giriyor olsaydı bırakın limiti düşürmeyi limiti tamamen kaldırırlardı. hatta yurt dışından alışveriş yapmamız için bizi teşvik bile ederlerdi. cari açık filan umurlarında değil.

  • ben önce gri tshirt giyeni kanzuk sandım. "adam iyi kilo vermiş, baya iyi olmuş. helal olsun. hareketli de valla" diye düşündüm.

    meğerse kırmızı tshirt giyenmiş.

  • sahrayıcedit'te a101 markette marketi yaparken kolonları kestiklerini ben öğrendim. kolonların kesildiğini markette kolon sayımı yaptıran alanında deneyimli mimardan öğrendim. bir binadan depoda yer açmak için kolon kesmek cinayettir. hatay depremini yaşadığımız şu günlerde,22 bin insanın öldüğü şu günlerde kolon kesmiş a101'in sahrayıcedit şubesi için istanbul büyükşehir belediyesi'nin ve a101'in genel merkezinin gereğini yapmasını ve acilen denetim yapılmasını ve gereğini yapması gerekiyor.
    konuştuğum mimarda binanın müteahhidiyle tartışmış müteahhit ise belinde silahını göstermiş sonra korkudan muhatap olmak istememiş.tedbir alınmazsa o kolonların kesilmesi deprem olursa burada 200 kişiye mezar olur!
    kanıt isteyen arkadaşlar olmuş bu yeterli kanıt değil mi?
    görsel
    sonumuzun bu avukat gibi olmasını istemiyorsak zincir market açılması için kolonları kesen dükkan sahiplerini şikayet etmemiz gerekiyor!allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun!

    görsel