ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ebru baki'nin efsane kuru
-
-sen de şok’a giriyor musun?
+market olarak mı? yoksa?
diyaloğu ile kuruna kur dedirtmiştir.
mustafa koç'a alkolü azalt hatta bırak dedim
-
ölüden bile rant nasıl sağlanır buna en güzel örnek budur. alın başucunuza asın bunu.
mızıka kullanılmış şarkılar
-
blues traveller - hook'da da kullanılmıştır. o mızıka solo muhteşemdir bence.
link de verelim tam olsun:
http://www.youtube.com/watch?v=pdz5kcacrfm&ob=av2e
istanbul maltepe'ye dünyanın en büyük parkı
-
bir futbol sahası taş çatlasa 1 hektar; manhattan'daki central park, 341 hektar'dır. 171 futbol sahası büyüklüğündeki bir park projesini "dünyanın en büyük parkı" diye satana ve bu haberi havada kapana, dünyanın en büyük atasözü hatırlatılmalıdır:
"başkasınınkini görmeyen, kendininkini piyade tüfeği zanneder"
insanın hiç tanımadığı birinden hoşlanması
-
(bkz: tanıyınca geçer)
1827 istanbul'unda pantolon giyen iki kişiye linç
-
1827 senesinde padişah ikinci mahmud, batılılaşma adımlardan biri olarak gördüğü kılık kıyafet yeniliklerini yürürlüğe koymayı planlar. lâkin halkın ve ulemânın böyle bir yeniliğe hazır olmadığının da farkındadır.
ikinci mahmud zeki adamdır hocam. kendisini severim. büyük saygı duyarım. yeniçeri ocağı'nı kaldırmaya giden süreçte ahâliyi, yeniçerilerin ölünce hortlak olarak geri döndüklerine ve yakılmaları yahut kazığa geçirilmeleri gerektiğine inandırmış bir adamdır. ilk defa anadolu gezisine çıkmış padişahtır. halkı yeniliklere alıştırmak ister. adam fransız usûlü konser bile verdirmiş izmir'de. " silahlarımız dandiktir " demiş. askerlere; " ulan bu başınızdaki tüylü şeyler hem ağır hem de ıslanınca görüşünüzü engelliyor. gelin değiştirelim! " demiş; ulemâ feslerin püskülünün boyunu tartışıp cevaz verip vermeme tartışmasına girmiştir. bu adam büyük zorlukları yenmiştir hanımlar beyler.
konumuza dönelim; ikinci mahmud, osmanlı imparatorluğu'nda ilk defa " pantolon " giyen padişahtır malûmunuz. işte bu pantolonun devlet-i âliyye'ye nasıl getirileceğini ve halka nasıl kabul ettirileceğini düşünürken avusturya'dan pantolon sipariş eder.
bu yenilik için de iki kurban sever: avni bey ve kuruçeşmeli hasan.
bu iki garibim, hayatlarında ilk defa gördükleri pantolonları giyerler ve mısır çarşısı'nda gezinmeye başlarlar.
amaç; halkın nabzını ölçmektir anlayacağınız üzere.
kuruçeşmeli hasan ve avni bey, muhtemelen korku dolu gözlerle etrafta gezinirlerken ahâliden sesler yükselmeye başlar:
" bu ne biçim kıyafettir? ayıptır! " deyu. sesler gittikçe artar ve kalabalık, bu iki kurbanı orada tekme tokat döver.
tabii bu olay istanbul'un her semtinde hemen yayılacaktır. bunu bilen ikinci mahmud, kahvehanelere ve çarşılara dedikodu yapmak üzere adamlarının gönderilmesini emreder. bu kişiler olayın pantolon yüzünden değil de bu iki kişinin ramazan ayında çarşıda yemek yedikleri için linç edildikleri yalanını yayacaklardır. böylece devlet de pantolon yeniliğinin daha büyük bir tepkiyle karşılaşmasını engeller.
bu iki kurban da bursa ve izmir'e sürgün edilirler ki devletin bu kişileri cezalandırdığı görülsün!
evet, bu topraklara pantolonun geliş hikâyesi de böyledir vesselam.
neden sevgilin yok
-
çünkü nasıl açılacağımı bilmiyorum.
çünkü ağzım laf yapmıyor, en kötü kusurlara sahip de olsan sözlükte de piç olarak bilinen kesim laf lafı açıp, kızı bağlarken ben noktalama işaretine dikkat etmeye kasıp, kızı gerim gerim geren şeyler yazıyorum.
çünkü onu eğlendiremeyebilirim, sosyal olarak kısıtlı geçmişim var ve öyle ne zaman nereye gidilir, nerede ne yapılır bilemem.
çünkü başkası kızın orasına burasına rahat dokunabilirken belim elim titrer, gidemem yanına. korkarım ne olursa olsun.
çünkü başkası hızlı davranırken ben doğru zamanı beklerim ve o zaman gelmeden o kızı kaybederim.
yakın arkadaştan bir anda soğutan şeyler
-
azılı bir tayyipçi çıkması
şakran çocuk cezaevi müdürünün tecavüz itirafı
-
şu başlık yüzünden haberi okumadan konudan konuya atlayan ekşicileri gördükten sonra gerçekten umut yok. haberi okuyunca müdürün değil çocukların çocuklara tecavüz ettiğini anlıyoruz. bu haberin içeriği. ama haberin başlığı şu şekilde:
şakran çocuk cezaevi müdürünün itirafı: çocuklar tecavüze uğruyor
konu başlığı da sözlükte an itibariyle şu şekilde:
şakran çocuk cezaevi müdürünün tecavüz itirafı
--- spoiler ---
insanların algısı da okumadan şu şekilde:
kendisine tecevüz edilmesini dilediğim kişinin itirafıdır.
(bkz: iskele babası)
24.02.2015 16:49
ratapa
cezaevine düşecek tecavüzcü bir cezaevi müdürü olarak kendisine çok fantastik bir hayatın kapılarını açacak itiraftır.
24.02.2015 16:52
sarilarin cuce reyiz
--- spoiler ---
gerçekten umut yok.
de'lerin yazılışına takmış güruh
-
kardesim, yillardir dogrusunu dile getiriyoruz. 'sen de', 'o da', 'oteki de' 'beriki de' anlamiyorsunuz. herhalde 'sende' bir sey var. isi inada sokan sensin. dogru 'sekilde' kullan, bu 'is de' huzur 'icinde' cozulsun.
kürşat ayvatoğlu'nun serveti
-
asıl konuşulması gereken konudur. 5 yıl önce opel corsaya binen adam nasıl oluyor da 5 yılda 3 tane lüks arabaya aynı anda sahip olabiliyor?
neymiş kokain içmişmiş banane amk bundan, asıl bunu konuşun.
edit: corsa değil hyundai getzmiş, corsa bile daha pahalıdır heralde.
https://twitter.com/…tatus/1375417492965842946?s=21