hesabın var mı? giriş yap

  • "başbakan %50 jokerini kullanacağına, keşke seyirciye sorma hakkını kullansaydı.."

  • yolda görsem görmezden gelecegim sayın cumhurbaşkanının hareketi. benim yaptığım ; takdire şayan fakat yanlış. onun yaptığı hem takdire şayan değil hem de yanlış.

    edit: başta cizre'de kahramanca savaşmış, en yakın polis arkadasim olmak üzere ; tüm polis ve askerimize selam olsun. arkanızdayız.

  • ilk bölüm itibariyle şimdiye kadar izlediğim en iyi uyarlama ünvanını haketmiş dizi. kitaptaki anlatı ile oldukça paralel bir dil tutturmuşlar. diğer entarilerde belirtildiği gibi mekan, kostüm, kültürel alt yapı gibi detaylar konusunda oldukça başarılılar. bunu george r r martin in bu işin içinde olmasına ve bu projede çalışan insanların derslerine iyi çalışmalarına bağlıyorum ben. youtube da artisans of game of thrones şeklinde arama yaptığınızda işin mutfağında nasıl bir kadro ve emek olduğunu görebilirsiniz. karakterlerin ve mekanların oya gibi işlendiği kitaptan sonra yapılan uyarlamada haya kırıklığı yaşama ihtimalini yüksek görüyordum ben açıkcası. sağolsunlar beni utandırdılar. çok da iyi yaptılar, ağzımın suyu akaraktan bekliyorum ikinci bölümü.

    --- spoiler ---
    ilk bölümün son sahnesini oldukça iyi kotardıklarını düşünüyorum. bu kadar kısa sürede, kitapta detaylarla anlatılan durumu oldukça başarılı şekilde aktarmışlar. jaime lannister neden favori karakterlerimden bir kez daha hatırladım.

    things i do for love
    --- spoiler ---

  • şüpheli gözlerle baktığım video.

    konu taksiciler olunca suriyeliler haklı bile olabilir. belki de taksici 50 liralık yola 200 lira istedi. tam tersi taksici normal fiyatı söyleyip suriyeliler çamura yatmış da olabilir tabii. bu iki kesimden her şey beklenir.

  • uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşı aradım, bir sigorta şirketinde çalıştığını bildiğimden aramızda geçen konuşmanın fitilini verdim, şöyle:
    - beyefendi ben çükümü sigortalatmak istiyorum, fakat paha biçemiyorum.
    - biz biçeriz efendim, zaten 200 gram et parçası, fazla prim ödemezsiniz.
    - peki, başına birşey gelirse, siz yenisini takıyor musunuz?
    - yenisini takıyoruz efendim, fakat aynı yere değil.
    - orrozbuçocuuuuuu!!!
    (gülüşmeler)

  • güney kore’den çıkıp dünyaya yayılan az malzemeli az eforlu kahve. diğer adıyla dalgona kahvesi. üzerindeki dondurmaya benzer katı kremamsı görüntüsüyle oldukça içilesi. şimdilerde tiktok gibi platformlarda da meşhur olmuş ama çok şükür tiktok indirmediğim içüğn görmedim ,bilmiyorum.

    gelgelelim bu görsel şölenin tarifine ; ( tek kişilik için )
    bir yemek kaşığı kahve ( ben jacops gold kullanıyorum)
    bir yemek kaşığı şeker
    bir yemek kaşığı sıcak/soğuk su
    ve bardağınızın 2/3 ünü dolduracak kadar buzlu/sıcak süt( ben sıcak süt tercih ediyorum)

    peki nasıl yapıyoruz ?
    kahve şeker ve sıcak suyu tel karıştırıcıyla elde ya da mikserle çırpıyoruz . gördüğüm kadarıyla elde çırpanlar sayıca çok fakat elde denerseniz yaklaşık 15 dk nızı alıyor o katı kıvamı elde etmek ve kas ağrısı da cabası.
    mikserle ise sadece 5 dk :) bu arada bu bir mikser virali değildir hahaja

    evet bir yandan da sütümüzü kaynamadan, hafif fokurtuyu görene kadar cezvemizde ısıttık.
    şimdiyse bardağımızın 2/3 üne ısıttığımız sütü döküyoruz (tercihen buzlu soğuk süt de olabilir tabiki ). üzerine de çırptığımız, katılaşan kahve karışımımızı güzelce döküp ,yayıyoruz. süslemek için üzerine bir çimdik kahve de serpiştirebilirsiniz . vee kore kahveniz hazırrr sevgili kahveseverler

    bon appetit :)

  • ortaokula giderken bi halil vardı, en yakın arkadaşım. herifin bırak konuşmasını, hayatını slow motion yaşıyor pezevenk. sınıfça erdek'e gittik denize. bu mal açılmış boğuluyor, biz sahilde bunu seyrediyoruz, bu dalgaların arasında kaybolup geldikçe bir şeyler söylüyor "beeeennnnnn" kısmını anlıyoruz da kalanını anlamıyoruz. "ben boğuluyom" diyormuş meğer, ulan imdat de bir şey de, panik yap, çırpın di mi? yok, herif ölürken bile mostrayı bozmuyor abi, yavaş yavaş ölüyor adam, ağır ağır, saçı bile bozulmadan ölüyor suyun içinde. allahtan hocalar gitti de kurtardı, ben olsam bırakırdım orda.

  • her yıl düzenli olarak alıyorum oldukça rahat ve konforlu. dünyadaki bütün insanlar aynı ayakkabıyı giyse ne olur, kapitalizimin uşağı olmayın dedelerimiz ninelerimiz ayaklarına giyecek lastik ayakkabı bulamazken bugün ayakkabı beğenmez olduk.