hesabın var mı? giriş yap

  • bu arkadaş dün amerika galibiyeti sonrası zehra'ya ''maç içinde zaman zaman düşüş yaşadın'' diya başlayan anlamsız saçma sapan, gerçekle alakası olmayan bir soru sorup daha teri kurumamış kızı ''düşüş yaşadığımı düşünmüyorum'' diye savunma yapmak zorunda bırakarak sevincinin içine sıçan arkadaş değil mi?

    kardeş sizi seçerek falan mı alıyorlar? canlı yayında kızın yüzü değişti lan...

  • - tikaaaaaaat firlatmaya hazirlaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan
    - haziriz komutanim!
    - uuuuuuuuuuuuuuuuuuuuc ikiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii...........
    - noldu komutanim?
    - bilmiyorum.. general bi dur dedi
    ......
    - tikaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaat firlatmaya hazirlaaaaaaaaaaaaaaaaan
    - haziriz komutanim!
    - uuuuuuuuuuuuuuuuuuc ikiiiiiiiiiiiii........ hay!
    - yine nooldu komutanim?
    - bilmiyoruuum.. yine dur dedi..
    - allah allaaaaaaaah
    - sus.. konsantrasyonu bozma.. emir bekliyoruz surda yukardan
    - peki komutanim
    - tikaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa-
    - allaalalalalalallalalalalalalalalaaalalaaaaa
    - durun! durun lan! dureagh (ezer gecerler)
    - sikmisim lan emrini, klostrofobik olacaktik

    (disarda)
    - halil! naptin! eyvaaaaaaaaaah
    - bilmiyorum necla.. hersey bi anda oldu

  • gerçekten anlamıyorum. coğrafi olarak mükemmel seviyede turistik ve bereketli toprakları olmasına rağmen ;
    - ekonomide başarısızız.
    - turizmde başarısızız.
    - futbolda başarısızız.
    - eğitimde başarısızız.
    - sanatta başarısızız.

    söyleyeceklerim bu kadar.

  • üst edit; arkadaşlar 30 ay boyunca ödeme yapılacak. 36 ay değil. damadın paylaştığı görselde sağda yazıyor.

    çekilen kredi; 10.000 tl
    ödenen para; 30*376=11.280

    sorarlarsa faizsiz dersin.

    öyle kuru kuru dünyanın en güçlü ülkesiyim demekle olmuyormuş demek ki.

    büyük ülkelerin hepsi sokağa çıkma yasağı verip bütün vatandaşına asgari ücret ödemesi yapıyor, bizimkiler de kredi çektirip bankaları zengin etme derdinde.
    ne oldu ehonomimiz çoh eyi mart şubattan daha iyi olacaktı damat bey?
    lafla peynir gemisi yürümüyor değil mi?

  • cok sık yaptıgım olay oldugu icin tanım ve acıklama getirmek istedigim durumdur.

    kadınlarımız , bir erkekle diyalog kurduklarında karsılarında medeni ve yetiskin biri oldugunu unutup, o yazısma sırasında kafalarında kurdukları hayaller üzerinden ilerlerler. ve adam yazmayı kestiginde ya da gec yanıt verdiginde tipik bir davranıs gosterirler. soyle ki:
    "allam yoksa baska biri mi var?"
    "yoksa yanlıs bir sey mi dedim?"
    "yazmayarak bana cool mu gorunmek istiyor acaba?"
    "beni bekletiyor, kesin saat tutuyor belli bir süre sonra yazacak"
    "neye kızdı ki acaba?"
    "cok ilgi gosterdim diye kendini geri mi cekiyor acaba?"

    oysa hic birisi...

    o sırada yemeksepetinden siparsi ettigi yemegi gelmsitir onu yiyor olabilir erkek

    ya da o sırada sıkılmıstır. zira kadınlar yaşı kaç olursa olsun, bir erkekle yazısırken 14 yasında kız cocugu gibi sacma ve bir yere varmayan diyaloglara girdikleri icin erkek "eeeehh ne yazayım artık lan buna " diyerek game of throns'un son bolumunu izlemeye karar vermistir.

    yani yazısmada bir anlam bulamamıstır

    ya da aklı basında , hani o cok bayıldıgınız avrupalı amerikan vs. medeni erkekleri gibi tadında kesmistir diyalogu...

    yanıt verilecek bir sey olmayan abuk bir cümle ve yorum yaptıysanız da o anlık mesaj yazma geregi duymamıstır.

    oysa bırakın kadını gece 3 'te bir erkek arkadasım bile beni düsünmeye ve konusmay sevkedecek bir seyler yaziyorsa yanıtını yazarım fakat ayşecik tadında sımarıklıklar sergileyen bir yazısmaya kibarca son vermeyi de bilirim

  • burda sayfalarca avukatlara kinini döken aptalların defalarca izlemesi gereken video. başkan bilmiyor mu avukat kimliğini çıkarıp göstermeyi yemeğine sohbetine devam etmeyi. avukatlık böyle bir meslek, içine adalet ateşi düşmeye görsün haksızlık, hukuksuzluk görünce susamıyorsun. ben kendimi savunurum da aynı tavrı başkalarına gösterirlerse ne olacak diyorsun. doğrusunu öğreteyim bu vasıfsız ordusuna diyorsun. bu videodaki adam kendisi için değil bizim için kavga ediyor. bizim hakkımızı savunduğu için gözaltına alınıyor. yarın aynı polis gelip bizim yemeğimizi zehir etmesin diye mücadele ediyor. bizim özgürlüğümüzün kavgasını veriyor.

  • önceden düğün salonu tutulmuş, davetiyeler basılmış, herkes kendini ona göre ayarlamış.
    düğün, ancak düğün sahiplerinin bir yakını ölürse iptal edilir.o da çok yakınsa.
    doğrusunu konuşmak gerekirse böyle gelişir olaylar.
    ayrıca insanlar kısıtlı imkanlarla düğün müğün yapıyorlar.
    her ne kadar biz ekşicilerin çoğu düğün yapmayı gereksiz olarak görsek de memleketin %80'i böyle düşünmüyor.
    yani terör olayları sebebiyle düğün iptali biraz zor.
    ateş düştüğü yeri yakıyor maalesef.
    insanlar 2-3 dakika ah vah hedip sonra kendi dünyalarına dönüyorlar.
    bu yazdıklarım durum tespitidir.
    erteleyen kişiye de helal olsun derim.

  • her sabah komşumuz bay adams'ın çim biçme makinesinin sesiyle uyanmamla birlikte gerçekleştirdiğim eylemdir...

    lanet olası ihtiyar bir günde çimleri biçmesen ne olur sanki !!!

  • maliyetler de maliyetler ...
    nedir bu maliyetler (sabit maliyetler)
    değişken maliyetler tekneyi ne kadar kullanacağınız ile ilgili ve oldukça değişken o yüzden ben sabitlerden bahsedeceğim

    küçük tekneler için konuşuyorum biz ölümlü insanların baktığı vw golf ten ucuz ama ondan çok daha fazlasını sunabilecek 5-7mt aralığında türlü türlü fiber tekne mevcut bunların dıştan takma içten takma dizel benzinli türlü türlü motor seçenekleri de var 15 bin ile 150 bin lira arasında hunharca seçenek var

    peşin söylüyorum benim dizel cliom şöyle, böyle ben yağını kudubik ustada 150 liraya değiştiriyorum orjinali yerine çıkma parça kullanıyorum insanı iseniz bu yazı size uygun değil yok eğer öyle iseniz pahalı akıllı telefonlardan ucuz tekneler de var 5-10 bin liraya 5 mt fiber sandal alıp kürekle biraz açılıp yine müthiş keyif alabilirsiniz ama vizyon meselesi gidip 15-20 bin liraya telefon alabilirsiniz.
    tekrar söylüyorum tekne cimri insan işi değil. deniz cimri insan işi değil (bakınız fakir demiyorum cimri diyorum) denizde bütçeniz dahilinde her şeyin en iyisini almalısınız. denizde en iyisi asla ucuz olan/ çıkma olan değildir. asıl olan bütçe meselesidir.

    bugün 15 -20 bin liraya harika ahşap 6-7 mt kik( kik kabaca kamarasız demek) tekneler var üzerilerinde 9,5-11 bg pancar motor var bakım masrafı yok yakıt tüketimi yok gibi balıkçı barınakları ayda 300-400 tl ister bunlara yıllık bakımları 1600-2500 (ustanın fiyatı) alır bu tekneleri karaya almak için paranız varsa vinç(500-750) yoksa traktör (50-150) tutarsınız
    en üst seviyeden hesapla 2020 yılında yıllık 4800 (barınak) 2500 usta, 1500 vinç gideri çıksa 8800 tl eder balıkçılar bu maliyetleri en alt seviyeden halledebiliyor bilginiz olsun. yani zengin işi değil vizyon meselesi o sebeple bam güm sıkanlara kanmayın

    diyeceksiniz ki o ahşap tekne pat pat motor hiç karizma değil kızlar sevmez ( yanlış bakımlı ahşap tekne çok karizmatik ve konforlu) o halde sizi fiberlere alalım

    iyi bir fiber tekne 5 mt boy 2mt endir yani 10 m2 marinalar genelde minimum 20m2 tekne parası alıyor aslında 7 mt ye kadar fiber teknelerden hep aynı para alınıyor. 2020 itibariyle çeşme marina 8500 tl alaçatı(port alaçatı) 12bin sığacık marina 10bin levent marina 7 bin çeşme dalyan marina(marinadan ziyade lüks balıkçı barınağı) 5800 tl alıyor fiber teknede karaya alma: römork varsa 0 tl yoksa yerine göre 50-350 tl bakım yok (0 tl) zehirli boya 1500-2000 tl
    en pahalısından alırsak tüm yaz alaçatıda dursa tekneniz en pahalı zehirliyi sürdürseniz 14500 lira para harcarsınız ayda 1000 liradan biraz fazla. çok para diyecekseniz çeşmede hafta sonu bir mekana gitmenizi öneriyorum izmir de şezlonglar günlük 100 lira otopark tı içilen yenene şeylerdi derken aklınızı alırlar haberiniz olmaz.

    ayrıca römorkunuz (4000-8000) çeki demiriniz (1500-2500) var ise zaten yakınınızdaki bir rampadan at çek yaparsınız marina barınak ile uğraşmazsınız. 6mt altı fiber teknelerin barınak fiyatları 250-350 tl aylık dır o da köşede dursun. at çek yaparsanız yılda bir kez 1500-2000 tl zehirli masrafı da yapmazsınız

    özetle tekne sahibi olmanın bütçeden ziyade tercihler ile bir alakası vardır. bakın ucuz demiyorum lakin zengin işin ya da çok manyakça pahalı kısmına katılmıyorum. en nihayetinde bu bir hobi insanların hobilerine harcayabilecekleri zaman ve para konusu çok göreceli. bugün hakkı ile motor sürüp güzelce bundan keyif almak isteyecek kişi de az buz para harcamıyor. ya da tam teşekküllü kamp için de ucuz değil. ama hepsini her bütçeye göre yapabiliyorsunuz.

    vergi konusu 1.5 dizelcilere gelsin dizel araba mtvsinin 4/1 i sadece tekne boyuna göre limana kaydettirirken 1 kez harç ödüyorsunuz o da 5mt için 450 6-7 mt için 750 tl civarı bir şey

    son söz ufak bir tekne alıp kendinizi denize atmak istiyorsanız lütfen sözlükteki sığ yorumlara çok takılmayın.
    en iyi tekne arkadaşının teknesidir diyen insanlar çoğunlukla otlakçıdır. panpa bi sigara versene diyip paket taşımayanlardır. sorunsuz doğru düşünülüp planlanmış bir tekne sahibinin keyfinden geçilmez. biraz araştırın bakın yakın çevrenizde teknenizi bağlayabileceğiniz yerleri araştırın, römork ile tekne indire bilinecek rampaları araştırın, aramaya inanın. kendi bütçenize uygun tekneye karar verdikten sonra onu satın almadan önce ise çok araştırın öyle ki bir süre içiniz dışınız tekne olsun zira o "tekne almeayın yeeeaaa" tiplerinin şahit olduğu anılar deneyimler hep tekneyi acelece iyi düşünmeden planlamadan alan insanların maceralarıdır.

    güzel bir havada kıytırık bir sandalla bile kürekleriniz ile denize çıkabilecek imkanınız var ise çıkın meşrubatınızı açın ve kulaklarımı çınlatın. allah selamet versin pruvanız neta olsun saygılar sevgiler.

  • şeyma'dan önce nil vardı.

    hafızasız bir toplum olduğumuz için biraz geriye gitmek istedim.

    nil'in nasıl ünlü olduğuna dair proloğu şurada yazmıştım: (bkz: zeynep bastık/@ug tek)

    ama asıl olay elbette ki ünlü olmasının nasıl sevgilisi tarafından ayarlanması ve tüm parayı turkcell'in ödemesi de değil.

    serdar erener, o dönemlerde serra erener ile evliyken çalışanı olan nil karaibrahimgil ile birlikte olmaya da başlıyor.

    2000 yılında nil türkiye'ye özgür kız olarak tanıtılıyor.

    eşi ikilinin beraber olduğunu öğrenince evi terk eden serdar erener 2001'de eşiyle boşanıyor.

    nil-serdar erener ilişkisi, 2006'da son buluyor.

    hem gecce'nin hem de vatan gazetesinin haberlerine bakarsak nil, o dönemlerde ozan çolakoğlu ile birlikte oluyor. gecce'nin iddiasına göre, ilişki başladığında ozan çolakoğlu evliymiş.

    neyse, aradan zaman geçiyor ve 2010'da serdar erener ile evleniyor nil.

    geçmiş, geçmişte kalıyor.
    türk halkı onu prenses, peri sanmaya devam ediyor.