hesabın var mı? giriş yap

  • bunlar telefonla arayip abone olmam icin yalvardiklarinda fax numarama sozlesmeyi gonderin biz size 7 is gunu icinde donus yapacagiz diyorum.

    edit: soran arkadaslara toplu cevap vermek istedim, tekrar aramiyorlar ancak ararlarsa kurumunuzdan fax ulasmamis diyecegim.

    edit2: fax ulasmadi bilgisini vermeden once 15 dk hatta beklet onerileri geliyor.

    edit3: vay arkadas debe'ye girmisiz. sevgili eksisozluk calisanlarina entry'mi debe'ye sectikleri icin tesekkur ederim. zira artik herkes biliyor ki debe'deki entry'ler keyfe keder seciliyor. cikar beni debe'den sayın dürüm.

  • alışılagelmişin dışında bir yöntemdir.

    talebeyim, bir hastanın tansiyonunu ölçtüm, biraz yüksekti. hocaya durumu anlattım, tuz verelim dedi. “ama hocam” diyecek oldum, tuz ver oğlum benden daha mı iyi bileceksin dedi.
    hemşireler bir kaşık tuz yalattı. 10 dakika sonra bir daha ölçtüm. hocam tansiyon daha yükselmiş dedim. bir daha tuz verelim dedi. ama hocam bütün kitaplarda diyecek oldum, en iyi ben bilirim bu işi dedi ve hastaya tekrar tuz verildi. hasta kıpkırmızı oldu, artık hastanın gözlerine bakamıyorum bile ama dayanamadım bir daha ölçtüm tansiyonu. tansiyon tavan. .
    hocam hasta gidiyor dedim. artık eminim tansiyon ilacı verecek ya da en azından tuz vermeyecek. hayır bu benim yöntemim dedi. dünyada ilk kez ben uyguluyorum. daha çok tuz verin. gözlerime inanamadım. ama yine tuz verdiler. hastanın bilinci gitti, acilen bir şeyler yapmak lazımdı..

  • içinde eskişehir'de başörtüsü eylemine katıldı diye içinde kemalist polislerin ve esnafın da olduğu 6-7 kişi tarafından komalık olana kadar dövülen ve gittiği hastenede kemalist doktor tarafından geri gönderilen ve sonunda da ölen birinin hikayesi var mı diye merak ettiğim hikayelerdir.

  • atatürk kendinden sonraki türkiye'yi görmedi zannedenler gençliğe hitabe'yi tekrar okusun.

    gaflet-dalalet-hıyanet diye gülüp geçtiğimiz osmanlıca'sını değil öz türkçe'sini okuyun bakalım, reçeteyi çoktan vermiş mustafa kemal paşa. buyrun kendinden dinleyelim:

    ey türk gençliği! birinci görevin türk bağımsızlığını, türk cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve savunmaktır.

    varlığının ve geleceğinin tek temeli budur. bu temel senin en değerli hazinendir.

    gelecekte bile, seni bu hazineden yoksun bırakmak isteyecek iç ve dış düşmanların olacaktır. bir gün bağımsızlık ve cumhuriyeti savunmak zorunluluğuna düşersen, göreve atılmak için, bulunduğun durumun olanak ve şartlarını düşünmeyeceksin! bu olanak ve şartlar, çok elverişsiz bir özellikte ortaya çıkabilir. bağımsızlık ve cumhuriyetini yok etmek isteyecek düşmanlar, bütün dünyada eşi görülmemiş bir galibiyetin temsilcisi olabilirler. zorla ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri ele geçirilmiş, bütün işletmelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve ülkenin her köşesi eylemli olarak ele geçirilmiş olabilir.

    bütün bu koşullardan daha acı ve daha tehlikeli olmak üzere, ülkenin içinde iktidara sahip olanlar duyarsızlık, sapkınlık ve hatta ihanet içinde bulunabilirler. üstelik bu iktidar sahipleri, kişisel çıkarlarını işgalcilerin siyasi çıkarlarıyla birleştirebilirler. ulus fakirlik ve çaresizlik içinde yorgun ve bitkin düşmüş olabilir.

    ey türk geleceğinin evladı! işte, bu durum ve şartlar içinde bile görevin türk bağımsızlık ve cumhuriyetini kurtarmaktır.

    gereksinim duyduğun güç damarlarındaki asil kanda bulunmaktadır!

  • başlık altında şaka kasan herkesi istinasız eksiliyorum.
    ben bu başlığa sektör ortalamalarını görebilmek için bakıyorum, bir sürü yrrk kürek başlık var git s2k esprilerini orda yap.
    sabah sabah agzımı bozdurdunuz nalet gitsin.

  • bu bir saldırı biçimidir ve doğru savunmayı uygulamak gerekir.

    ilk aşamada olayın üstünde kontrol sahibi olmadığınızı fark etmeniz gerekli. bu da kendinize ve olanlara bir süre sonra tepeden bakmakla olur. şu zamandan beri uğraşıyorum, ne kadar mesafe katettim sorusu ile.

    diyelim ki bir süredir bu kızla iletişim halindesiniz. bir sıcak bir soğuk ama siz hala umutlusunuz. bu size çok da saygı duymadığı anlamına gelir çünkü sizin üstünüzde bir kontrole sahip, sizi manipüle edebiliyor. sizde yeni ve ona ilginç gelen bir şey yok. çözebileceği bir gizem yok, ona göre her şeyiniz apaçık ortada, o kaçıyor siz kovalıyorsunuz. çözülmüş puzzle'ı kim ne yapsın?

    bu durumda yerleştirmeye çalışacağı dinamik şudur; neticede ben bunu reddedeceğim (soğuk) ama bu reddetme bir defalık olmasın, ben bunu atayım ama hep geri gelsin, her gelişi de haneme sayı olarak yazılsın. böylece kendime bir özgüven kaynağı yaratayım, ihtiyaç halinde bir yedeğim olsun, kendimi güçlü hissedeyim...

    bunun için salt reddetme haricinde de bir şeyler yapması lazım ki (sıcak) umutlarınız tamamen bitmesin. dolayısıyla size, ancak sadece bir sonraki reddetmeye kadar sizi ayakta tutmaya yetecek kadar bir umut vermesi lazım. yaralı askerin yaralarını sarıp yeniden savaşa hazırlamak gibi. bu umudu daha az verirse bir deneme daha yapmayabilirsiniz, eğer fazla verirse de bu sefer manevra alanı azalır, işler kontrolünden çıkabilir, kendini baskı altında hissedebilir.

    bu şekilde bir ileri bir geri gittikten sonra olan biteni değerlendirdiniz, özellikle kendinize yukarıdaki soruyu sordunuz ve manipüle edildiğiniz kanaatine vardınız. ikinci aşamaya geçebiliriz.

    burada öncelikli amaç bu döngüden çıkmak. intikam almak falan değil, sadece kendinizi kurtarmak. zararın dönebildiğiniz yerinden dönmek çünkü bu zihninizi sürekli esir alan, zaman ve enerjinizi de çalan bir ruh halidir. ama bu döngüden öyle bir şekilde çıkacağız ki bu sefer de onun aynı döngüye girme ihtimali olsun.

    tahmin ettiğiniz gibi onun taktiğini ona uygulayacağız. son reddedilmenizden sonra artık kesinlikle ona karşı oldukça kapalı, ondan kaçar bir halde olmanız gerekli. zaten onu kaybetmeyi göze aldınız. bu döngüden kurtulmanın bedeli.

    ama iletişim halinde olduğunuz zamanlarda (tesadüf veya onun girişmiyle) son derece sıcak davranmanız gerekli. soğuk ve kaba olursanız ya da sadece görmezden gelirseniz bu oyunundan çekildiğiniz anlamına gelir. ama aslında yapacağınız şey önce kaybetmemek, sonra ortam müsaitse kazanmak. kendi yarı sahanıza çekilip kontra fırsatı beklemek gibi.

    onunla çok az muhatap olacak ama bu sürede çok sıcakkanlı olacaksınız. bu sizin yoğunluğunuzu artırır. bu, sizinle geçirdiği o oldukça kısa anlara çok fazla olasılık ve anlam yükler, sizi gizemli kılar (bu hemen olmaz ama neticede olur). bunu yapmanın görece basit ve etkili bir yolu sadece iyi bir dinleyici olmaktır. hem olabildiğince az konuşarak bir belirsizlik oluşturursunuz, sizin keşfetmediği yönleriniz de olduğunu düşür, hem de iyi bir dinleyiciyi herkes sever. ama esas vurgunu eski atılgan tavrınızı değiştirmekle yapmış olursunuz. artık kovalamak yerine kaçıyorsunuz. ama süreci yarıda kesip mutlaka kaçın, artık siz onun sınırsız iletişim kurabileceği biri değilsiniz, yapacaklarınız var.

    ona meşgul biri izlenimini vermeye çalışmayın, yapay olmaktan, mesaj vermeye çalışmaktan ve rol yapmaktan kaçının.

    harici olarak yem niyetine bir başka dişiyle görülürseniz işiniz daha da kolaylaşır. başka bir dişi işin içine girince artık mesele sadece sizinle onun arasında kalmaz iki dişi arasındaki bir ego savaşına evrilir, sizin işinize gelen bir doğrultuya. sizin yüzünüze bakmak istemese bile sadece rakibin kazanmaması için size yaklaşması çok olasıdır.

    eğer amacı sizi manipüle etmek değildiyse, normal hali buysa size bundan sonra pek yaklaşmaz. başlarda biraz sinirlenir, anlam veremez ama ciddi bir hırs da yapmaz. sizin çıktığınız döngüye kendi de girmez. zaten ciddi anlamda ona hiçbir şey ifade etmiyorsanız bu geri çekilme hareketinizin de hiçbir etkisi olmaz. ondan uzaklaşarak kendinizi kurtardığınızla kalırsınız.

    ama en başta niyeti sadece ego tatmini sağlamaktıysa, oynamadığı oyuncağı elinden alınan çocuk gibi ağlayacaktır. bunu da iyi misin? kendine gelebildin mi? tavrıyla yapar. bu bahaneleri sizinle iletişime geçip bir dalga daha sizi kendine çekmek için kullanmaya çalışır. bu noktada bir zamanlar manipüle edebildiği birini artık edememenin rahatsızlığıyla hırs yapar ve döngüye kendini sokar. çünkü psikolojik olarak geriye düştüğünü hisseder ve bunu kendine yediremez, açgözlü davranma dürtüsüyle girer bu döngüye. dengesi ne kadar bozulursa o kadar iyidir çünkü sadece kaybettiklerini kazanma hırsı daha da artacaktır.

    ama özellikle kendini geri çekme adımını salt intikam hissiyle yapmayın, gerçekten başkasına yönlenin. bu hem döngüden kurtulmanızı kolaylaştırır, hem ikinci aşamanın daha doğal ve spontane bir şekilde akmasını sağlar hem de başka bir dişiyle işlerin yolunda gitmesi durumunda malum kişinin yükünü ağırlaştırır.

    son olarak da bunu yapan kıza kızmayın, bunu bireysel almayın ve bunun insan doğasının bir parçası olduğunu bilin. bu, atacağınız adımları daha mantıklı hale getirir.

  • bulaşık makinasıyla mekanik bi ilişkisi vardır.

    debe editi: daha önceki debelerimde bu olay yoktu ama bi konuda dikkat çekmek istiyorum. doğal güzellik iztuzu yandaşa peşkeş çekiliyor.direnelim.saygılar.