hesabın var mı? giriş yap

  • roma'da yemek yediğimiz minik bir restaurantta arkadaşıma "burda herkes türke benziyor. şu arkandaki adama bak, bildiğin allaaan konyalısı" dememle birlikte adamın masaya gelip "aaa siz de mi konyalısınız yoksa?" demesi. kibarlığıyla ezmesi, kemkümlerime ve bize her yer konya gibi salak bir espiriyle sıvamama bile gülmesi.

    italya denince aklıma yerin dibine girdiğim bu sahnenin gelmesi çok acı.

  • 6 yildir abd'deyim ve 1 (yaziyla bir) kere tatil yapayim dedim, onda da geldi beni buldu bu kasirga. hatun 2 ay calisti para biriktirdi ucak bileti aldi kalkti dunyanin obur ucundan geldi, 2 ay onceden plan program yaptik florida'ya gideriz soyle bir key west'e kadar inip cikariz seklinde; hepsi patladi bu kasirga yuzunden. erken toparlandik donduk kuzeye, ama oraya da gelecek simdiki modellere gore. tam bir bela.

    dolayisiyla olayin icinden bir seyler yazmaya geldim simdi.

    tampa'da yasayan bir arkadasimda kaliyorduk, adam daha ilk gunden colugu cocugu toplayip kacma planlari yapmaya basladi. daha 4 gun once tampa'daki costco'larin gaz istasyonlarinda 45 dk bekledik benzin icin, millet hunharca benzin aliyordu. temel ihtiyac stoklari yine ayni sekilde. arkadas ve ailesi yola dun ciktilar, ki hakliymis bugun oglen tampa'da bazi bolgeler icin zorunlu bo$altma emri ciktigina yonelik haber gordum.

    kasirganin florida'dan kuzeye donebilecegine yonelik bilgisayar simulasyonlarinin haberleri ilk ciktiginda durumun ciddiyetinin farkina varamadim; fakat bu sabah st. augustine'deki manzarayi gorunce $ok oldum. kasirganin st. augustine'e cumartesi gunu varmasi bekleniyor yanlis hatirlamiyorsam. cuma sabahtan her yeri kapatmislar. butun muzeler pilini pirtini toplamis, gidip gorulecek hicbir sey kalmamis, camlarda tahtalar, sokaklar bombos, parkmetreler kapatilmis, terkedilmis sehir gibiydi. turlar devam ediyordu ama 3-4 kisi gorduk sadece, onlar da buyuk ihtimal gecerken duranlardir.

    florida otobanlarinda sunpass ile gecilen yollarda 3 gun once vali hepsini devre disi biraktirtmisti. keza georgia'da da peach pass express yollar tum araclara acilmis vaziyette su an. georgia'ya girerken durdugumuz bir mcdonalds'ta neredeyse butun arabalar florida plakaliydi. normalde bombos olan otobanda 5 saatlik mesafeden 10 saatte geldik. yolda kalanlar, kaza yapanlar.. cok zor durumlar insanlar icin bunlar.

    ote yandan biz kuzeye cikarken guney yolunda onlarca elektrik ariza onarim kamyonu gorduk. abartmiyorum onlarca derken. sira halinde dizilmis gidiyorlardi. dehset bir hazirlik soz konusu. bu kasirgada ciddi sayilarda olum vakasi olmazsa hep bu hazirliklar sayesinde olacak. noaa ve benzeri kurumlardaki bilim insani ve arastirmaci kisilerin cabalari sayesinde belki de yuzlerce insanin hayatini alabilecek bu kasirga saniyorum ki gorece az kayiplarla atilacaktir. adamlara ayrilan ku$ kadar butcelerle bunlari yapabiliyorlar, helal olsun. yani cok felaket ve olum haberi gelmezse kucumsemeyin, hazirlik buyuk ve insanlar can hira$ kaciyorlar.

  • insani ilk star wars filmi seyrettigi cocukluk yillarina goturen, empire strikes back kadar haz veren, "ah anakin evladim cok yakisiklisin, ama sakin ol biraz" dedirten ve 2005 yilini sabirsizca beklememize yol acan (kim ne derse desin bana gore) cok basarili film.

  • yalnız program bildiğin ak parti nasıl %49 alıyorun cevabı. troll haricindeki herkes bildiğin faşist. en ufak farklılığa bile tahammülü olmayan, saygı duymaktan aciz ve buna rağmen sürekli saygıdan bahseden bayık ötesi bir insan grubu. şiddete meyilinden tut, linç kültürüne, kitle psikolojisine kadar minyatür bir toplum önizlemesi niteliğinde.

  • (bkz: ilahi adalet)
    (bkz: doğal seleksiyon)

    ve daha nice bknzların rahatlıkla kullanılabileceği ambulans.
    not: ambulansın tüm tamir masrafı da ayrıca bu motorcudan tahsil edilmelidir. tamirat yüzünden bu ambulans kaç gün hizmet dışı kalacak, orası da hiç belli değil.

    --- ibretlik alıntı ---
    sağına bakmadan çıkma şu emniyet şeridine be ustam. büyük geçmiş olsun
    --- ibretlik alıntı ---
    görsel

    bi de bu yukarıdaki tipler var. ulan beyinterk yaratık; emniyet şeridi lan orası. çok acil durumlar dışında kullanılamaz. sağına bakarak emniyet şeridine çık ne demek lan? seni yetiştiren kabile hiç mi bi şey öğretmedi sana? ayrıca neyine geçmiş olsun lan? bu ibişe niye geçmiş oluyor? sizler ne tür mağarada büyüdünüz lan?

  • bazı aşağılık şahsiyetler doğal seleksiyon yazıyor hala. umarım sizin çocuklarınız ileride "doğal seleksiyona" uğramazlar. keza onlar çocuk. adı üstünde.

  • ben bu listenin maaşı az vermesi için işveren'e haklı bir bahane olarak hazırlandığını düşünüyorum. arkadaşlarımla da baktık ve onlar da böyle söyledi.

    çünkü bu sitedeki bu alanlardaki maaşlar az. yer yer yarı yarıya kadar farkeden durumlar var. en yüksek maaşın iki katı kadar maaşla o pozisyonda çalışanlar var.

    bence araştırılmalı bu durum. patronun eline maaş konusunda büyük koz veriyor.

  • zaman ve mekan : cumhuriyet ilanı sonrası uluslararası davetlilerle dolu pera palas balo salonu.

    kişiler : yugoslavya kralı ve atatürk

    sahne : yemek yenmiş ve şömine başında sohbet edilmekte.

    olay :

    yugoslavya kralı : ... bidibidi hede hödö.. ve işte mirim sizin bu zaferden önce ingilizler, yunanlar, fransızlar hep gelip bize yalvardılar sizde türklere karşı savaşa girin diye.. ama biiiizzzz... girmedik..

    atatürk : (yerinden kalkar.. kralın yanına kadar gider.. elini sıkar.. ve gözlerinin içine baka baka...) "verilmiş sadakanız varmış, geçmiş olsun ekselansları" der.

  • bu görüntüler olaydan öncedir sonradır bilemem. ama bu kadın nedense bana hiçbir zaman samimi gelmedi. he ahmet kural da en az onun kadar samimiyetsiz, o ayrı.
    bu sebeple ilişkilerinden haberdar olunca tencere kapak diye düşünmüştüm. sonra böyle bir olayla günlerce gündemi meşgul ettiler.
    şimdi sıla’nın darp raporu almak için kendi kendine zarar vermesi ile alakalı görüntüler görsem hiç şaşırmam. aynı şekilde ahmet kural’ın sıla’yı darp ettiği görüntüleri görsem “vay anasını, bak yapmış demek ki adam” da demem.
    kocaman bir ülkenin gündemini böyle insanların şekillendirdiğini görmek üzüyor sadece. ne diyeyim, yazık vallahi hepimize.

  • bu olay yaşandığından beri düşünüp duruyorum, bir yandan da kandil gibi için için yanıyorum, kendimi bildim bileli devamlı surette tacize uğrayan bir kadın olarak, onun yaşadıklarının binde sadece birini hissetmiş olduğumdan, onun hissetmiş olduklarını tahayyül edince, dehşete kapılıyorum.

    bu hikayenin aynısın tıpkısı benim başımdan geçti. ama tecavüze uğramadığım için, şanslı taraftayım bu seferlik.

    neden "bu seferlik" derseniz; evet maalesef alkol kullanıyorum, eğlenmeyi seviyorum, dışarı çıkıyorum ve eve geç dönebiliyorum ve utanmadan kadınım. tüm bunlar için özür dilemem gereken bir cinsiyete sahip olduğumu ve bu boktan ülkenizde yaşamak zorunda olduğumu biliyorum.

    ben 19 değil ama sanırım 21 yaşındaydım. kadıköyde eğlenmiş, zil zurna sarhoş, sarı minibüslere binmiştim. sahilden giden, kadıköy-bostancı minibüslerine. aynı olaydaki gibi.

    saat de, aynı olaydaki gibi, gece 3 civarıydı. kalamış'ta inmem gerekirken, arkada sızdığımdan, bostancıya çok az kala uyanmış ve can havli ile inmiştim.

    feneryolu'nda oturuyordum, yürümek için çok uzun bir mesafe idi. cebimde sadece 5tl param kalmıştı. bağdat caddesine yürümüş ve tam karakolun olduğu köşede taksi beklemeye başlamıştım. inanır mısınız, taksi beklediğim o 3-5 dakika içinde, araçlarının içindeki polislerden işittiğim pis lafların haddi hesabı yok, bir yandan da gözümü kör ettiler selektör yaparak. polis'e, güvenmek şöyle dursun, onlardan kaçmanın yollarını aramam gerektiğini bildiğim bir yaştaydım.

    neyse ki bir taksi durdu. yaşlıca bir amcaydı, sürücüsü. her nasılsa "ne işin var bu saatte sokakta" demedi, gideceğim yeri sordu, "feneryolu" dedim "ama sadece 5tl param var" dedim. "sorun değil" dedi, beni eve bıraktı ve güvenli bir şekilde yatağıma girdim. ve evde de annem vardı. annemi uyandırıp para isteyebileceğimi söyledim, ama amca kabul etmedi, "uyandırma" dedi.

    o günden bugüne kadar, bu az buçuk normal akıl sağlığı ile yaşadığım hayatı meğer o taksici amcaya borçluymuşum.

    o gece, beni zerre merak etmeden, horul horul uyuyan annem de, bugün bu haberi duyduğunda, "ne işi varmış o saatte sokakta" dedi!!!

    son sözlerimi, mide bulantıları içinde yazıyorum. inanın, böyle düşündüğünüz için, hepinizden nefret ediyorum. başınıza bin türlü bela geldiğini görmek isterim.

    19 yaşında bir genç kadın bağdat caddesinde gece saat üçte nereden döner sorusu, yerini; 33 yaşında evli çocuklu bir adam bu saatte bağdat caddesinde neden tecavüz eder sorusuna bırakmadıkça kadına karşı tecavüz de taciz de bitmeyecek.

    eril beyninizi siksinler.