hesabın var mı? giriş yap

  • uzun zamandır aklıma takılmış sorudur. gülünecek bir şey olabilir farkındayım fakat gerçekten merak ediyorum.

    şimdi biliyorsunuz milyarlarca gezegen var. ya bu gezegenler, galaksiler; bizde olduğu gibi birleşip başka komplike bir canlının bedenini oluşturuyorsa?

    hatta aklıma şu da geldi, biliyorsunuz kanser kontrolsüzce çoğalan ve durdurulamayan hücrelerdir. insanoğlu başka bir canlının kanseri olabilir mi?

    çünkü biz de kontrolsüzce çoğalıp içinde bulunduğumuz gezegene zarar veriyoruz.

    bilmiyorum çok garip gerçekten.

  • kapağını yanakla kapatıldığında oluşan hava şuanda 2 elinde de piyasada olmayan iphone 6 taşısan yakalanmaz.

  • çocuklardan biri ulaşabildiği başhekim yardımcısına durumu anlatıp yardım istemiş. aferin ona doğru bir temas noktası bulmuş diye düşünürsünüz değil mi?

    sonuç; başhekim yardımcısı da çocuğa tecavüz etmiş.

    düşündükçe beyni yanıyor insanın, ne güçlüymüşüz ki hala delirmedik.

  • 31 mart 1922 gecesi, almanya'nın münih kentinin 70 mil kuzeyindeki küçük gröbern kasabasının hemen dışındaki gözlerden uzak bir çiftliğin sakinleri korkunç şekilde katledildi. basına hinterkaifeck cinayetleri olarak yansıyan bu dava bugüne kadar çözülemedi.

    hinterkaifeck adındaki çiftliğin sahibi andreas gruber, karısı cäzilia, 35 yaşındaki dul kızları viktoria gabriel ve küçük çocukları cäzilia ve joseph ile birlikte yaşıyordu. yakındaki kasabada iyi şekilde tanınan ailede andreas'ın şiddet ve istismarcı doğasının olduğu da bilinen bir gerçekti.

    saldırıdan yaklaşık altı ay öncesine kadar ailenin çiftlikteki yaşamı normal bir şekilde devam ediyordu. derken ailenin ve evin etrafında garip şeyler yaşanmaya başladı. ilk olarak çiftlikte hizmetçilik yapan maria, çiftliği derhal terk etmesi gerektiğini açıklayarak işini bıraktı. maria garip bir şekilde evin etrafında tuhaf sesler duyduğunu ve geceleri çatı katından ayak sesleri geldiğini söylüyordu. aileye, bir çeşit kötülüğün evi ele geçirdiğini ve daha fazla duramayacağını söyledi.

    ailenin babası andreas bir gün çiftliğin etrafında gezerken karın üzerinde orman tarafından çiftlikteki makine odasına giden izler buldu. üstelik makine dairesinin kapısının kilidi de kırılmıştı. ama andreas’ı asıl şaşırtan, makine dairesinden dışarı doğru çıkar pozisyonda hiçbir ayak izinin olmamasıydı. ilerleyen günlerde çiftlik evinin anahtarları ortadan kayboldu ve çiftlikte (hatta civarda da) kimsenin abone olmadığı bir münih gazetesi bulundu. cinayetlerden bir gün önce ise aile çatı katından gelen bazı ayak sesleri duydu. ancak andreas çatıya çıktığında çatı katının boş olduğunu gördü.

    31 mart sabahı gruber'ların kapısı çalındı ve yeni aile hizmetçileri maria gaumbartner ile tanıştılar. maria çiftliğe kız kardeşi ile birlikte gelmişti. kız kardeşi evine döndüğü için aileyi canlı olarak gören son kişi oldu. yaşanan her ne idiyse o gece yaşanacaktı.

    ertesi sabah kahve satışı yapan hans ve eduard schirovsky sipariş almak için çiftliğe gittiler. kapıyı çaldılar ve kimse cevap vermeyince evin çevresini dolaştılar ama kimseyi bulamadılar. gelgelelim makine dairesinin kapısının açık olduğunu fark ettiler. üç gün daha geçti ve takvimler nisan 3’ü gösterirken postacı josef mayer, hinterkaifeck'e posta teslim ettiği sırada cumartesi gününden o yana teslim ettiği postaların hiçbirinin posta kutusundan alınmadığını fark etti. buna şaşırsa da bir müdahalede bulunmadı. bu esnada kasabada hayat normal seyrinde devam ediyordu. genç cäzilia'nın okula gelmeyi kesmesi dışında ailede hiçbir sorun yok gibiydi.

    hatta bir ara, cinayetlerin ardından sorguya çekilen albert hofner, bir makine motorunu tamir etmek için hinterkaifeck çiftliğinin içine kadar girdiğini açıkladı. bu esnada hiçbir aile üyesini görmediğini ve ahırdaki çiftlik hayvanlarının sesleriyle köpeğin havlamalarından başka bir şey duymadığını belirtti. bir saat kadar bekledikten sonra makineyi tamir etmeye başladı ve yaklaşık beş saat sonra tamiri bitirerek oradan ayrıldı. öğleden sonra gröbern'de köy rehberi lorenz schlittenbauer'in kızlarıyla karşılaştı ve onlara hinterkaifeck'teki onarımları hallettiğini söyledi. hofner ayrıca wangen belediye başkanı georg greger'e hinterkaifeck'in boş olduğunu, hayvanlardan başka hiçbir canlı görmediğini anlattı.

    o günün ilerleyen saatlerinde rehber lorenz schlittenbauer iki oğlundan çiftliğe gitmelerini ve çiftlik sakinlerinden birini bulmalarını istedi. oğlanlar geri döndüklerinde hiç kimseyi göremediklerini söyleyince schlittenbauer, yanına aldığı iki adamla çiftliğe doğru yola koyuldu.

    çiftliğe zor kullanarak girdiklerinde andreas, viktoria ve cäzilias'ın cesetlerini buldular. yaşlı cäzilia'nın vücudunda boğulma belirtileri ve kafasına aldığı darbelerin neden olduğu çatlaklar vardı. andreas o kadar kötü biçimde dövülmüştü ki elmacık kemikleri yüzünden dışarı fırlamıştı. viktoria'nın kafatası ise tamamen parçalanmıştı ve yüzünde birçok yara vardı. genç cäzilia'nın çenesi kırık, saçları ise ellerinde öbekler halinde bulundu. dehşete kapılan genç kız, panik hali yüzünden saçlarını yolmuş olmalıydı. yeni hizmetçi maria yatak odasında, joseph ise karyolasında bulundu. ikisi de kafalarına ve yüzlerine aldığı darbelerle feci şekilde öldürülmüştü. ailenin her üyesi kazma kullanılarak katledilmişti.

    işin daha garip yanı aileyi öldüren kişi her kimse muhtemelen dört gün daha evde kalmıştı. zira birkaç gün daha çiftlik evinin bacasından yükselen dumanlar görülmüştü. bu esnada çiftlik hayvanları beslenmiş ve inekler sağılmıştı. katil ayrıca çiftlikteki yiyecekleri de tüketmişti.

    polis başlangıçta aileyi para için veya çiftlik evini kullanmak için öldürmüş olabilecek civardaki serserilerden şüphelenmişti, ancak bu teori çiftlik evinde dokunulmamış hâlde duran büyük miktarda para bulununca hızla çürütüldü. bugüne kadar polis 100'den fazla şüpheliyle görüştü ve son sorgulama 1986'da yapıldı. ne yazık ki sorgulamaların hiçbiri kesin bir sonuç vermedi ve aileyi kimin ve neden katlettiği asla bulunamadı.

    ek bilgi: prime video’da yer alan lore adlı yapımın ikinci sezonunun üçüncü bölümü de bu olayı işliyor.

  • buradan biraz çalışıp plakçılara falan gittiğinizde artistlik yapmanız mümkün olabiliyor. "bu o albümün limited ed. kırmızı plak versiyonu mu yoksa 180 gr. remastered hali mi?" diye sorduğunuzda, kafasına göre ve ismine göre fiyatlandırma yapmış abimiz afallıyor. bir alıcı olarak kolay lokma olmadığınızı belirtmek için harika bir yol.

    onun haricinde ülkemizde satılan, kapak kondisyonu max. vg+, plak kond. max. nm olan eski ve ülkemizde 50tl'den çakılmaya başlayan plakların bu sitede 3-5 dolar civarı bir bedel artı bir o kadar kargo parasıyla alınabildiğini görünce hiç plakçılara falan gitmeyip sürekli burada takılmaya başlıyorsunuz.

    amerikan kargo fiyatları geçtiğimiz sene içinde coşmamış olsa amerikadan falan çok hoş plaklar düşebiliyor. ama şu durumda 20 dolar ve üstü kargo fiyatlarına bakıp iç geçiriyoruz genel olarak.

    avrupa bazında plak merkezleri de almanya, yunanistan, ingiltere ve hollanda. avrupada da eu ülkesi olmamamız bel büküyor. amk sınırların.

  • birkaç günlüğüne gittiğim ailemin evinde, yatağımda huzurlu bir şekilde uyurken, birden çalan cep telefonumla uyandım.

    arayan babanem. gecenin o saati olduğuna göre ilk önce kötüleşti mi, bir rahatsızlığı mı var diye düşünüyor insan tabi. meraklandım haliyle. ama neyse ki sabredemedi, arama sebebini açıkladı bir solukta: "iclal aydın!!" dedi nefes nefese, "iclal aydın'la tuna kiremitçi boşanmış!!!!"

    ağzımdan öyle bir şaşırma nidası, öyle bir "aaaaaaa aaaa!!!" çıkmış ki, ilk önce zaten uykusu hafif olan annem uyandı. yanıma geldi merakla, "nolmuş nolmuş diye?"

    ilk önce cevap veremedim. eeee dile kolay! neden sonra kendime geldim de, "anne, anneciğim.." diye başladım konuşmaya... sonrasında ağzımdan kelimeler dökülüverdi zaten: "iclal aydın'la tuna kiremitçi boşanmış!!!!"

    annem ilk önce inanmadı. sonra betülay teyzeleri aradı, onlar da ayaktalarmış, yeni öğrenmişler. hatta fikret amca donuyla sokağa çıkıp koşturmaya başlamış.

    babam ise daha serinkanlılıkla karşıladı bir muazzam haberi. ancak haberi ilk verdiğimdeki donuk ifadesi hala gözümden gitmez. "vay babamın şarap çanağı..." diye dile getirdi sonra usulce şaşkınlığını "vay be!"

    kardeşimin yaşı henüz biraz küçük olduğu için yeterince idrak edememişti belki haberin önemini. lakin o da teker teker arkadaşlarını aramaya başlamış, bu anını onlarla paylaşmak istemişti belli ki. gözleri kocaman açılmış, hayret ve şaşkınlık içinde ulaşabildiği kadar insana ulaşmaya çalışıyordu.

    sonra ne mi yaptık? pencereleri açıp haykıralım mı diye düşündük ilk önce, ama hastaları, yaşlıları aklımıza getirdik sonra. bu saate böyle bir haber almayı herkesin bünyesi kaldıramazdı kuşkusuz.

    yapılacak birşey yoktu, yatıp ertesi gün olacakları beklemek kalıyordu bize artık.

    tabi uyku tutarsa artık...

  • okulda oğluna dayatılan namaz eğitimine itiraz eden doktor işten atıldı!
    yalova'da özel bir sağlık kuruluşunda çalışan dr. abuzer meral, ortaokula giden oğluna zorunlu din dersi kapsamında uygulamalı namaz eğitimi dayatmasına itiraz etti. okul yöneticileri dr. meral'i, tetikçi ve yandaş "gazete" akit'e şikayet etti. akit tarafından "bu nasıl doktor" başlıklı bir haberle hedef gösterilen doktoru, çalıştığı özel sağlık kuruluşu işten çıkardı.

    yalova'da özel bir sağlık kuruluşunda çalışan dr. abuzer meral, ortaokula devam eden oğluna, zorunlu din dersi kapsamında sınıfta uygulamalı namaz eğitimi dayatmasına itiraz etti. okuldan bazı öğretmenler, bir süre sonra dr. abuzer meral'i zorunlu din dersine karşı çıkması ve bu konuda sosyal medya hesabında paylaşımlarda bulunması nedeniyle yandaş, gerici ve tetikçi "gazete" akit'e ihbar etti.

    tetikçi akit hedef gösterdi!

    akit adlı "gazete" geçtiğimiz gün "bu nasıl doktor" başlığıyla dr. abuzer meral'i hedef gösteren bir "haber" yayınladı. aynı gün içinde, çalıştığı özel sağlık kuruluşu dr. abuzer meral'in işine son verdi.

    dr. abuzer meral: siyasal islam ile derdim var

    konuyla ilgili kişisel sosyal medya hesabında bir açıklama yapan dr. abuzer meral şunları söyledi:

    tetikçi yeni akit beni hedef göstermiş. nedeni ortaokulda oğlumun din dersinde uygulamalı namaz kıldırılmasına ve çocukların beyinlerinin yıkanmasına karşı çıkmam. okuldan tehdit edildim. yazımı kaldırmam istendi aksi takdirde kötü şeyler olacağını söylediler. tehditlerine pabuç bırakmadım. ve tetikçi akit'te ısmarlama linç yazısı yazdırdılar. çalıştığım hastaneye ankaradan işten atılmam için tehdit gelmiş. sosyal hesaplarıma şu ana kadar yüzlerce hakaret ve tehdit mesajları yağıyor. yazdığım hiç bir şeyde suç unsuru yok. kamuoyunda paylaşılan yazılan şeyler. siyasi yorumlar. temiz inançlı müslümanlar ile hiç bir sorunum yok, olmadı, olmaz da. 18 yıldır yalovada'yım, herkes beni tanır. inançlara saygılı, özgürlükçü, çoğulcu, laik demokratik bir hukuk devleti mücadelesi veren biri olarak sadece siyasal islam ile derdim var. bu saatten sonra bana, aileme gelebilecek herhangi bir şiddet, hak mağduriyetinin sorumlusu okul yönetimi, din bilgisi öğretmeni ve kocası ile birlikte tetikçi yeni akit ve sosyal medyada hedef gösteren herkestir."

    ve işten atıldı!

    dr. abuzer meral, bu açıklamasından kısa bir süre sonra çalıştığı özel sağlık kuruluşunun yönetimi tarafından işten çıkarıldı. işten atıldığı nı yine facebook hesabından duyuran dr. abuzer meral, şunları söyledi:

    bu akşam itibari ile çalıştığım hastane işime son verdi. kesinlikle onları suçlamıyorum. yukarıdan aranmışlar. sonuçta bir ticarethane. yüzlerce insan ekmek yiyor. korku imparatorluğu herkesi teslim almış durumda. ekmeğimle oynayanlar, tehdit edenler hesap verecek. tüm hukuki yollara başvuracağım."

    http://haber.sol.org.tr/…016/12/05/tetikci_akit.jpg

    taze bir islamofaşizm vakası.

    öyle değil mi lan angut liberal?

  • 2 yıl bekler 5g'ye geçerim

    __________________________________________________________________________________________________
    pentium 4 lga 775 3.2 ghz 2 mb 64 bit lga 775 işlemci - asus p5 ld2 lga 775 945p anakart - kingston 512 mb 533 mhz ddr2 x 2 adet ram - 256 mb asus n6600 ekran kartı - 200 gb seagate 7200 22aj sata harddisk - philips 170s56 fs 17güm monitör - everest p4 kasa - microsoft radyo frekanslı kablosuz klavye - lg cdrom 52x - lg dvd rw