ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çelişki sanılan bireşimselliğin olumladığı hayat
izmir büyükşehir belediyesi'nin odun dağıtması
-
akp'nin dağıttığı kömürler devlete 1,5 milyar liraya mal olmuş ve vatandaşın cebinden çıkmıştır.
http://www.ilk-kursun.com/haber/158359
izmir büyükşehir belediyesi'nin dağıttığı odunlar ise kendi sorumluluk alanındaki ağaçların budanması ile elde edilmiş ve devlete, belediyeye ekstra bir maliye neden olmamıştır.
https://izmir.bel.tr/…il.asp?newsid=10215&menuid=53
edit: izmir büyükşehir belediyesi'nin dar gelirli vatandaşlara yardımıdır.
mete gazoz'un zehirli ok sorusuna verdiği cevap
-
bir arkadaşı mete gazoz'a soruyor.
işte o soru ve cevap
-zehirli bir ok'un olsa kime atmak isterdin?
-atmak isterdim birisine de. birisi diyelim. şeklinde verdiği cevaptır.
benim tahminim kardeşimiz o dönem kör kütük aşıktı ve o kıza atmak istiyordu oku ben öyle anladım. yoksa hepimizin aklına gelen kişi de olabilir mi acaba? kim olduğunu bilirsin sen.
özsaygı
-
kaybedilmesi halinde, onarılamaz bir hasar oluşur insanın varlığında. kaybetmemek için zaman zaman hayatın muhasebesi yapılmalı kişi tarafından bir es vererek her ne yaşanıyorsa yaşansın.
şeyma subaşı'nın milyarder sevgilisi ile ayrılması
-
sevgilinin milyarder olmadığını ortaya çıkartan sözlük yazarına bir jest yapmalı.
tek taş yüzük alınan kızın kuyumcuya sorması
-
bir arkadaşım bu durumu bildiğinden aynı yüzüğün pahalı olanıyla ucuz olanını yaptırıp, gerçeğini veriyor kıza. 1 ay falan sonra versene yüzüğü bir bakayım deyip ucuzuyla değiştirmiş el çabukluğuyla. kız hala pahalı olanı taktığını sanıyormuş. kızlar ayık olun azucuk la.
dikey mimarinin hayatımızı mahvediyor olması
-
son zamanlarda artık iyice midemi bulandırmaya başladı bu dikey mimari. yeni bir ofis arıyorum maliyet düşürmek için, malum devir tasarruf devri artık, çok para dönemi bitti.
markalarıda vererek konuşacağım, şehrin göbeğine 30 katın üzerinde binalar yapıp insanları sardalya kutularına yerleştirip, milyon tl lere bu daireleri satmak... gördükçe üzülüyorum. ritim istanbulda 1+0, 30 metre kare daire var. kirası 1100 tl. 30 metre kare arkadaşlar, bu dairenin içinde fırın var ocak var tuvalet var. yani yatak koyduğunuzda yürüyecek yeriniz yok ve yaşam alanı diye nerdeyse asgari ücret fiyatına kiralanıyor. projedeki havuzlar terasta, aşağıya full avm yapmışlar, havuzlar ondan terastaymış, yer kalmamış... binden fazla daire yapıyorsun, yeşil alan sıfır, havuza yer kalmıyor...
yeni nesil liseler... e-5 kenarındalar, basket sahaları terasta. çocuklar camlardan e-5 i izliyor, koşup oynayacakları bir bahçeleri yok.
balkon dönemi bitti. zaten 40. katta balkon olsa ne olur, olmasa ne olur? hayır koca türkiyede arazimi bitti? singapurda yer yok da dikey çıktı adamlar, çinde nüfus fazlada istiflediler insanları... bizim derdimiz neydi? neden 2 katlı evler, 5 katlı binalar yapmadık? ne bu para hırsı?
yaşam kalitemizin inanılmaz düştüğü kanaatindeyim. bir binada 500 insan 1000 insan yaşamaz abicim. olmamalı böyle birşey. asansörde geçiyor günlerimiz. 19 katlı bir plazadayım, hani çok yüksek değil. az önce -2 de aracımı park ettim, ofise çıkmam 2 dakika sürdü. 9. kattayım. her katta in binlerle tam 2 dakika. günde 2 kere aşağı inip çıksam, beklediğim asansör zamanını da kat her gün 20 dakikam asansörde geçiyor. ofise evim 3 km mesafede 25-30 dakikada anca geliyorum trafikten.
biz artık yaşamıyoruz bana kalırsa. sadece hayatta kalma mücadelesi içerisindeyiz. tiksiniyorum, midem bulanıyor.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
5 sene sonra da kısmetse peygamber.
çok kötü bir insan olduğu düşünülen ünlüler
-
(bkz: şafak sezer)
emil michel cioran
-
bugun bize pir geldi. ölum duşuncesi insanı nasıl arındırırsa, sadece aşk ve çocuklar hayata bağlanmak için yeterli gelirse, cioran da doğmuş olmamızın sakıncalarını bertaraf etmek için işe yarayabilir. kendimizden, aşırılıktan, saçma coşkunluktan, beyhudelikten kurtulmak için bile olsa ziyaret etmek gerekir.
"mutsuzluğunu sev, mutluluğundan iğren. her şey birbirine karışır. tum kazanımlar birer kayıp, tum kayıplar birer kazanımdır. "
yaran baba oğul diyalogları
-
sömestır tatilinde, akşam evde otururken birden telefonum çalar, ilkokul arkadaşlarım buluşmuş ve beni çağırıyorlar
ben: ben gidiyorum, ilkokul arkadaşlarım aradı, buluşmuşlar
babam: oğlum boşver, napacaksın küçücük çocuklarla?!