hesabın var mı? giriş yap

  • "insanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi ve sevmemeyi öğrenirler. bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. insanların “tecrübe” dediği şey budur. kalbiyle bağlantısını kesmiş bir insana “tecrübeli” denir. " diyerek duyguların körelmesini;

    "insanların çoğu özgürlüğü gerçekten istemezler; çünkü özgürlük sorumluluk gerektirir ve insanların çoğu da bundan korkar." diyerek sorumluluk almanın ne kadar önemli olduğunu;

    "özgürlük insanlara medeniyetin bir armağanı değildir. hiç medeniyet yokken insanoğlu çok daha özgürdü." diyerek kendimizi soktuğumuz kalıplar/durumlar ile özgürlüğümüzü nasıl kısıtladığımızı;

    "ruhunun derinliklerine in ve ilk önce kendini tanımayı öğren. bunu yaptıktan sonra, bu hastalığa neden yakalandığını anlayacak ve belki de bir daha hastalanmayacaksın." diyerek de kendini tanımanın her şeyin başı olduğunu anlatan bilim insanı.

  • 8 sene once yapacagını yaptı. bala gote mucizevi sekilde kupaya katılınca guzel gazlamalar ile biz bitti demeden bitmezlerle bisey mi bekleniyordu acaba.

    kendisi en cok maas alan turnuvadaki 3. antrenor. lowden del bosqueden fazla kazanıyor. akıl var mantık var. bu adam ne basardı ki boyle paralar kazanabiliyor. 40 tane ulkeden 24 takımın katılabilecegi sampiyonaya katılmak mı basarıdır yani. joachim low almanyaya dunya kupası kazandırdıgı halde daha dusuk maas alırken, vicente del bosque hem dunya hem avrupa kupalarını kaldırdıgı halde daha az alırken ben terimin bu aldıgı parayı hazmedemiyorum.

    her seyin otesinde vatan millet sakarya edebiyatı yaparak savasa gidermiscesine milli gururdur sereftir akan sular durur gibisinden laflarla cebe 3,5 milyon euro indirmek guzel olmalı. turkiyenin ekonomisi belli, ortalama maaslar gelir belli. senin kalibren arnavutluk kadar, romanyanın yarısı polonyanın ucte biri seviyesinde. onların hocası 100bin 200bin 300bin euro alırken sen nasıl oluyorda 3,5 milyon euro alabiliyorsun. isvecin hocası bile 200bin alıyor lan. zaten 60 kusur yasına gelmissin paranın dibine vurdun vuracagın kadar, bu yastan sonra milli gorev icin bunu nasıl utanmadan alabiliyorsun gercekten merak ediyorum. helal olsun.

    http://www.kicktv.com/euro-2016-coach-salaries/

  • nida nur yıldız... severek evlendiği eski eşi ‘sapık’ çıktı. burak etiler, evliyken yıldız’dan habersiz mahrem videolarını çekti, boşanma aşamasında da sosyal medya gruplarında paylaştı. soluğu savcılıkta alan yıldız “ben değil o utansın” dedi.

    nida nur yıldız; “en mahrem görüntülerimiz. burak’ın 40-50 erkeğin olduğu ‘goygoycular’ isimli bir whatsapp grubu var. boşanma aşamasında oraya atmış videoları. “

    köşe yazısı

    yahu değil eski eşin, hiç kimsenin videosunu arkadaşlarınla paylaşamazsın. bırak videoyu paylaşmayı, yaşadığınız mahrem şeyleri dahi anlatamazsın. işte biz namus mefhumu olmayan insanlara ‘namussuz’ diyoruz. sen de bu zümreye mensup bir yaratıksın.

  • klasik bir 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun m.54/2 örneği.

    ''etiket, tarife ve fiyat listelerinde belirtilen fiyat ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat uygulanır. ''

  • beyler cok anlamiyoruz biz, ben de gec idrak ettim.

    siz yasini basini alip size göre garip davranan insanlara "kafayi yedi" gözüyle bakiyorsunuz. oysa özgürlesen onlar.

    adam yillarin tecrübesini yasamis, nice kaziklar yemis, ne ihanetler görmüs, ne cok sevinmis, deli gibi üzülmüs.

    hayatin öyle bir evresinde ki, sizin dünyanizi karartacak problemlere "sikkime kadar amk ahhaha" cekebilecek bir evresinde hayatin.

    samanizm güzel lan demis, saman olmus. kafasina uymazsa akp'ye de giydirir, cok da sikindeydi bu dakkadan sonra iceri girmek cikmak.

    siz yaslilarla bazen kafa buluyorsunuz burdan, yaslanabilmek inanilmaz büyük bir sans, saglikli yaslanabilmek muazzam bir hazinedir.

  • daha çok eminönü küçükpazar semtinde bulunan 4-5 metrekarelik içinde en az 6-7 kişiyi barındıran odalardır. en büyük odalarda kiraların 400 milyonu geçmediği (üstelik bu ücrete elektrik bedeli de dahildir) ve 20 den fazla insanın kaldığı bu yerlerde sakinlerinin aylık gelirlerini düşünmek bile insanın içini acıtıyor. içlerinde su bulunmaz ve genelde kiracıları ortak banyo-wc den oldukça zor koşullarda yararlanırlar. her odada kalanlar için bir hemşehrilik, akrabalık veya meslaktaşlık bağı bulunur. adındaki bekar kısmına çok aldanmamak lazım çünkü her yaştan insanları barındırır. yıllarca aynı odada kalanları mevcuttur okuduğum kadarıyla.

    bu konuda yakın zamanlı bir foto-röportaj

    http://www.zaman.com.tr/…n-hapsoldugu-bekâr-odalari adresinden okunabilir.

    ahmet bal'ın daha orjinal fotoğraflarını hikayesi ile birlikte okumak ise daha faydalı olucaktır fikrimce.

    http://www.fotoritim.com/…/altan-bal--bekar-odalari

  • daha saçması yapılana kadar en saçma oluşum budur.

    patron "firmamızın sıkıntısı var. bir yerden para bekliyoruz" gibi bir açıklama yapar. sizin iç ses: "bu benim maaş almamam için bir gerekçe değil ki aq" der. dış ses: "anlıyorum ama"lı cümleler kurar.

    kısacası işten soğutan, kabak tadı veren, ipe sapa gelmez, neresinden tutsanız elinizde kalacak bir durum.

    maaş ödemeyen işe girmeyin arkadaşlar. saçma bir tavsiye gibi duruyor ama böyle işlere girenler olduğu için uyarıyorum !! çünkü giren birini tanıyorum. ben amk...

  • sıfır çekti manşetleri neden tarih olsun? maç kaybetmeyi değil beraberliği kaldırıyor.

    t: yüksek ihtimal biz katılamayacağımız için bizi ilgilendirmeyen kuraldır.

    edit: ulan bende mi bi yanlıs var yoksa sizde mi anlamadım. herkes kaybeden 1 puan alacak 0 çekmek yok diyor. bakın haberde yazan; berabere kalan maçlarda penaltılara gidilecek kazanan 2 kaybeden 1 puan alacak. penaltılarla kaybeden için diyor bunu. bi takım penaltılara bile gidemeden gelen geçenden 3, 5 yerse puan alamaz. ben mi yanlışım bi deyin hele. paranoyak ettiniz beni.

  • liverpool-chelsea maçı ve bahisseverlerin çoğu yatar:

    "liverpool benim 400 gitti senin sampiyonluk gitti.ben bir hafta da kazanarim kaybettigimi senin bir sezon daha beklemen lazim.simdi soyle kim kaybetti"

  • soğukkanlılığı dehşete düşürmüştür.

    sebebi de şu.
    belli ki kadın normal birisi, hırsızlık amacıyla orada değil.
    ama cüzdanı gördükten sonra insan en ufak mı bir heyecan yapmaz, falso vermez.
    ben görsem zaten kadının peşinden koşarım da diyelim ki şeytana uydum, üstüne yatmaya karar verdim.
    yemin ederim elim ayağım birbirine dolaşırdı.
    kamera var mı ya da gören oldu mu diye sağı solu kesmekten kendimi ele verirdim.
    kadınsa sanki 40 yıllık cüzdanı gibi hayatına devam etti.
    cüzdanın asıl sahibi gelse alan kadını haklı bulurdu o derece rahat.
    işte sade vatandaşın bu soğukkanlı kötülük potansiyeli esas bu ülkenin kanseridir.